Pioneer tradutor Turco
532 parallel translation
The city folks saw for themselves the true pioneer spirit of the West.
Şehir halkı, Batının gerçek öncü ruhunu bizzat gördüler.
Mongol children joining a pioneer battalion
Moğol çocuklar bir öncü taburuyla kaynaştı.
It's a tough proposition, girl, this pioneer life in a savage wilderness.
Vahşi ortamda bu tür gezgin hayatı katlanılması çok zor bir tercih sayılır.
Are you still determined to be a sturdy pioneer?
Sebatlı bir keşif öncüsü olmaya hala kararlımısınız?
I know you were a pioneer once, but what are you now?
Bir zamanlar öncüymüşsün, ya şimdi nesin?
You know, with all this attention, I'm beginning to appreciate... the advantages of being a pioneer woman.
Biliyorsun, bütün bu göz önünde olma, Şükran duymaya başlıyorum Öncü bir kadın olmaya başlıyorum sanki.
I might decide to become a pioneer woman at that.
Ben burada öncü bir kadın olmaya karar verebilirim.
Don't you think I could become a pioneer woman?
Benim öncü bir kadın olamayacağımı mı düşünüyorsunuz?
I'm sorry we have to say good-bye, but Dad isn't in favor of my becoming a pioneer woman.
Üzgünüm seninle vedalaşmam gerekiyor, Babam öncü kadın olmam fikrine sıcak bakmıyor.
It's what they call a pioneer's cap.
Bunlara öncülerin şapkası deniyor.
Do you think you could forego being a pioneer resident of the guardhouse long enough to assist him?
Sence cezaevinin daimi bir üyesi olmaktan çıkıp ona yardım edebilir misin?
You see, my future in-laws are, so to speak, pioneer people, and
Bildiğiniz gibi müstakbel anne ve babam deyim yerindeyse çığır açan insanlar ve -
Lady Agatha D'Ascoyne was a pioneer in the campaign for women's suffrage.
Lady Agatha D'Ascoyne, Kadın Hakları Hareketi'nin öncülerindendi.
If it's so important for you to find out, you might try the Pioneer's Home.
Öğrenmek senin için çok önemliyse Öncüler Huzurevi'ne gidebilirsin.
- The Pioneer's Home?
- Öncüler Huzurevi mi?
Then I checked the stories of the old folks at the Pioneer's Home.
Sonra Öncüler Huzurevi'ndeki yaşlıları dinledim.
Jim Bridger, pioneer, trapper and scout is such a man!
Jim Bridger, öncü, avcı ve iz sürücü, o öyle bir adam!
For another 30 years the sun will rise on the world of the Sioux the world of Red Cloud and Sitting Bull, the world of Jim Bridger, pioneer, hunter, scout, American. "
" Bir sonraki 30 yıl güneş Sioux'ların dünyası üzerinde yükselecek,.. ... Red Cloud'un ve Sitting Bull ( Oturan Boğa ), nın dünyasında, Ve aynı zamanda ; Öncü, Avcı, İz sürücü ve Amerikalı :
Snake bites, Indian fights plagued the pioneer
Yilan isiriklari, Kizilderili savaºlari öncünün huzurunu kaçirirmiº
The pioneer
Öncü
Pioneer Emporium.
Pioneer Emporium.
The Pioneer Emporium!
Pioneer Emporium!
Pioneer Saloon...
Pioneer Barı...
Pioneer Hotel...
Pioneer Otel...
Pioneer restaurant...
Pioneer lokantası...
Anything says Pioneer, that's Ep Clark.
Pioneer'la başlayan ne varsa hepsi Clark'ın.
The Pioneer!
Pioneer!
The Pioneer sells nothing but top quality merchandise.
Pioneer mağazası kaliteli ürünler satar, bunlardan satmaz.
Or are we going down to the Pioneer Saloon for a night of wine, women and song?
Veya Bara inip kadınlara bakıp şarap eşliğinde şarkı mı dinleyelim?
You earn your wages at the Pioneer Emporium,
Maaşınızı Pioneer Emporium'da kazan,
- spend'em here at the Pioneer Saloon.
- Burada-Pioneer Barda - harca. - Emredersiniz, efendim!
Except, those aren't the kind of proposals you get working in a place like The Pioneer Saloon.
Pioneer barı gibi bir yerde çalışana evlenme teklifi nasıl gelebilir ki.
As for its lack of atmosphere and water, I don't expect that to deter those of you with a real pioneer spirit.
Hava ve su olmamasına gelince, gerçek bir öncü ruha sahip sizleri bunun engelleyeceğini beklemiyorum.
- Didn't you take a pioneer's oath as a child?
Çocukken önderlik için ant içmedin mi?
"I, a young pioneer of the Soviet Union, in front of my comrades do solemnly swear..."
"Sovyetler Birliği'nin genç bir üyesi olan ben yoldaşlarımın önünde ağırbaşlılıkla yemin ediyorum..."
Hello children. Listen to "Pioneer daybreak".
Merhaba çocuklar. "Şafak Öncüsü" nü dinleyin!
From now on, you are not merely an ordinary soldier but a proletarian pioneer fighter
Bundan sonra, sen sıradan bir savaşçı değil, Proleterya'nın öncü savaşçısısın.
That's pioneer stock.
Onun damarlarında öncü kanı var.
It's gratifying to know that the spirit of the pioneer, the spirit that made this the greatest country in the world, ladies and gentlemen, it's thrilling to know that this spirit is still functioning today.
Daha iyi bir avukat bulamazdınız. Bu mahkeme bugün çok özel bir deneyim yaşadı.
And then, with the westward march of our nation, came the pioneer and the buffalo hunter, the adventurous and the bold.
Sonra, ulusumuzun batıya doğru yürüyüşüyle birlikte öncüler, bizon avcıları, maceracılar ve cesur insanlar geldi.
And even if this will be your last day know that you've been a pioneer of a new science..
Kafanızın size ait olduğu bu son günde bilmenizi isterim ki, yeni bir bilimin öncüleri oluyorsunuz.
Oh, pioneer West.
Oh, öncülerin batısı.
Such was the year, oh, pioneer West, and the days of the Hallelujah Trail.
Oh, batının öncüleri, öylesine bir yıldı ve öylesine bir gündü ki.
B is a pioneer.
B faresi öncü.
I want to pioneer the art of touching.
Dokunma sanatında öncü olmak istiyorum.
You're a pioneer artist in a brand new genre.
Yepyeni bir türün öncü sanatçısısın.
I want to work with you to pioneer the art of touching.
Dokunma sanatına öncülük etmede seninle çalışmak istiyorum.
A true pioneer.
Gerçek bir önder.
I admire your pioneer spirit and your straightforward manner, ma'am.
Ahlak anlayışına ve dürüstlüğüne hayran kaldım.
Incidentally, my sister madge will be playing The plucky little springbok pioneer dr. christian barnard.
Kız kardeşim Madge de cesur öncü Dr. Christian Barnard rolünü oynayacak.
Become an independent man, a pioneer's life in the West's endless horizon
Bir öncünün yaşamı ; dönüşür bağımsız bir adama, batının sonsuz ufkunda.