Please don't be mad at me tradutor Turco
81 parallel translation
Please don't be mad at me.
Lütfen bana kızma.
Please don't be mad at me if I do something wrong.
Yanlış bir şey yaparsam bana kızma lütfen.
Bernadette, please, don't be mad at me.
Bernadette, lütfen, benimle dalga geçme.
okay. please don't be mad at me.
Okey. Lütfen sinirlenme bana.
Please don't be mad at me.
Lütfen bana kızmayın.
Please don't be mad at me whatever she says, okay?
Lütfen o ne derse desin, bana kızmayın, tamam mı?
Please don't be mad at me.
Lütfen bana kızma. Seni üzmek istemiyorum.
Please don't be mad at me.
Lütfen bana sinirlenme.
Please don't be mad at me.
Lütfen, kızma bana.
Please don't be mad at me for doing this.
Lütfen bunu yaptığım için bana kızma.
Please, please, please, don't be mad at me.
Ne olur, ne olur, ne olur kızma bana.
- Please don't be mad at me.
Ne dediğimi konuşmayalım.
Okay, please don't be mad at me.
Anladım. Tamam, ama lütfen bana kızma.
Please don't be mad at Clark, he was trying to help me.
Lütfen Clark'a kızmayın, o sadece bana yardım ediyordu.
Please, don't be mad at me.
lütfen, bana kızma.
Please don't be mad at me.
- Lütfen bana kızma.
Please, don't be mad at me.
Lütfen, bana kızma.
Please don't be mad at me.
Lütfen bana kırgın olma
Don't be mad at me, please.
Lütfen bana kızma.
HARRY : Please don't be mad at me.
Lütfen bana kızma.
Mom, please don't be mad at me.
Anne, lütfen bana kızma.
And please don't be mad at me.
Ve lütfen bana kızma.
Please don't be mad at me.
Lütfen kızma bana.
Please, don't be mad at me, sirs.
Lütfen bana kızmayın, beyler.
Please please, don't be mad at me.
Lütfen, lütfen. Kızma bana.
Please don't be mad at me.
Lütfen kızma.
- Babe, please don't be mad at me.
- Hey, lütfen bana kızma.
- Emma, please don't be mad at me.
- Emma, lütfen bana kızma.
Mama, please don't be mad at me.
Anne, lütfen bana kızma.
" but please don't be too mad at me.
" Ama lütfen bana çok kızma.
- Please don't be mad at me.
Lütfen bana kızma.
My first day in the big city and I get it all wrong. Georgie, please don't be mad at me.
Lütfen bana kızma Georgie.
Take this out on me, be mad at me, but please, just don't hurt Toothless.
Sinirini benden çıkar, ama lütfen Dişsiz'e zarar verme.
- Please don't be mad at me.
- Lütfen, bana kızma.
Ryan, please, don't be mad at me.
Ryan, lütfen bana kızma.
please don't be mad at me.
lütfen bana kızma.
Honey, please don't be mad at me.
Tatlım, lütfen bana kızma.
Please don't be mad at me for telling you that.
Lütfen bunu söylediğim için bana kızma.
Please don't be mad at me for telling you that.
Lütfen bunu söyledigim için bana kizma.
Please, don't be mad at me again.
Lütfen bana yine kızma. - Tanrım.
Please don't be mad at me.
Bence gayet iyi gitti. Demek istediğim yemek ve sohbet iyiydi.
She said, "please don't be mad at me."
"Lütfen bana kızma." dedi.
Honey, hey, could you- - don't be mad at me please.
Tatlım, hey. Acaba... Lütfen kızma bana.
Please don't be mad at me, OK?
- Lütfen bana çok kızma, tamam mı?
Please don't be mad at me.
- Lütfen bana çok kızma.
Please don't be mad at me. Please don't be mad at me.
Lütfen bana kızma.
- Please don't be mad at me. ( Exhales )
- Lütfen bana kızma.
Please don't be mad at me. I'm sorry.
Ne olur bana kızma, özür dilerim.
Please don't be mad at me that I told you to come down there. I shouldn't have told you to come down there.
Sana gel dedim diye bana kızma lütfen, sana gel dememeliydim.
Please don't be mad at me.
- Lütfen kızma bana.
Please, please, please. Don't be mad at me.
Kızma lütfen.