Please don't hate me tradutor Turco
80 parallel translation
Please, don't hate me.
Lütfen nefret etme.
Please don't hate me for this.
Lütfen bu yüzden benden nefret etme.
- Please don't hate me!
- Lütfen, benden nefret etme.
Please don't hate me!
Lütfen nefret etme benden.
I'm not asking you to forgive me but please, please don't hate me.
Beni affetmeni istemiyorum ama lütfen benden nefret etme.
Please don't hate me.
- Lütfen benden nefret etme.
Please don't hate me.
Lütfen benden nefret etme.
I hate it most when people distrust. Please don't ever distrust me.
En nefret ettiğim şey bana şüpheyle bakılması Lütfen bana daima güven!
Wally, please don't hate me.
Wally lütfen benden nefret etme.
Bill, please don't get mad at me... I know you hate it when I ask...
Bill, lütfen bana kızma ama,... bunu sormamdan nefret ettiğini de biliyorum...
And please, don't hate me.
Lürfen, sen de benden nefret etme.
Please, don't hate me.
Lütfen benden nefret etme.
Okay, so please don't hate me, but I already ate breakfast.
- Sakın bana kızmayın ama ben çoktan kahvaltı ettim. - Bak!
Please don't hate me!
Tina, lütfen benden nefret etme!
So please don't hate me.
Lütfen benden nefret etmeyin.
So please just... don't hate me.
Lütfen sadece... benden nefret etme.
Please don't hate me, then.
- Lütfen, benden nefret etme.
Please don't hate me.
Benden nefret etmeyin.
Sorry, please don't hate me.
Birkaç değişiklik daha yaptık.
I know what I didwas wrong, and I feel likea complete idiot for doing it, but please, please don't hate me.
Yaptığım şeyin yanlış olduğunu biliyorum ve kendimi ahmak gibi hissediyorum. Ama lütfen benden nefret etme.
Will you please just listen to me and don't hate me for what I'm telling you
lütfen sadece beni dinler misin ve sana anlatacaklarımdan dolayı lütfen benden nefret etme.
Please don't hate me, Shelly. "
Benden nefret etmeyin. Shelly. "
Scared, "Please don't hate me," little mouse you always were.
Korkak, "Lütfen benden nefret etme", hep küçük bir fareydin.
Don't hate me please.
Lütfen nefret etme benden.
" and please don't hate me.Lily.
ve lütfen benden nefret etme.. Lily.
Please don't hate me, but I may have done a bad thing.
Lütfen benden nefret etme, çok kötü bir şey yapmış olabilirim.
Gio, I know you hate me, but please don't take it out on daniel or his son.
Benden nefret ediyorsun, ama bunun acısını Daniel ve oğlundan çıkarma.
Please don't hate me.
Lütfen benden nefret etme
Please don't hate me
Lütfen benden nefret etme
Please, don't hate me, Vincent.
Lütfen, benden nefret etme, Vincent.
Please, don't hate me.
Lütfen, benden nefret etme.
Oh, please don't tell me something that's gonna make me hate you.
Senden nefret ettirecek bir şey söyleme bana lütfen.
Please don't call me Nutcracker. I hate that name as well.
Lütfen bana fındıkkıran deme Bu isimden nefret ediyorum.
Please don't tell me that you hate eggs and bacon.
Sakın pastırmalı yumurta sevmediğini söyleme.
Please don't hate me.
Lütfen benden nefret etmeyin.
I understand if you hate me. Please don't hate my son.
Benden nefret ederseniz anlarım ama lütfen oğlumdan nefret etmeyin.
I'm sorry. Please, please, don't hate me.
lütfen benden nefret etmeyin.
Please don't look for me, and don't hate me.
Lütfen beni arama, ve benden nefret etme.
Sorry, honey, please don't hate me.
Affedersin, tatlım, lütfen benden nefret etme.
- Which you've never got over which is why, please don't hate me, you're teeming with insecurities.
- Bunu hiç atlatamadın o yüzden de, lütfen bana kızma, güvensizliklerle dolusun.
- Please, please, don't hate me.
Lütfen, lütfen bana kızma.
Kurt, please, don't hate me.
Kurt, lütfen benden nefret etme.
Hey, please don't hate me.
N'olur benden nefret etme.
Please don't hate me.
N'olur benden nefret etme.
Please don't ever hate me the way she hates me.
Lütfen benden onun nefret ettiği gibi nefret etme.
Max, please don't screw this up because I hate her and I need her to love me.
Max, lütfen bunu batırma, çünkü ondan nefret ediyorum ve onun beni sevmesi lazım.
Please don't hate me. No, no.
- Lütfen benden nefret etme.
- Oh, well, I hate it when jokesters try to pull a fast one on me, so why don't you guys go and, uh, get out of the line, please?
Oh, şakacıların benimle dalga geçmesinden hoşlanmıyorum, Yani, neden gidip sıradan çıkmıyorsunuz, lütfen?
Look, guys, uh, in the spirit of the season, please don't hate me.
hey çocuklar yılın en iyi zamanı olduğunu biliyorum ama lütfen benden nefret etmeyin.
Please don't hate me for this.
Lütfen bunun için benden nefret etme.
Please don't hate me.
Ne olur, benden nefret etmeyin.
please don't kill me 179
please don't touch me 30
please don't leave 64
please don't hurt me 189
please don't worry 50
please don't be mad at me 43
please don't cry 105
please don't leave me alone 16
please don't 1382
please don't die 81
please don't touch me 30
please don't leave 64
please don't hurt me 189
please don't worry 50
please don't be mad at me 43
please don't cry 105
please don't leave me alone 16
please don't 1382
please don't die 81