Plums tradutor Turco
262 parallel translation
I think Tarzan would like some plums for breakfast.
Sanırım Tarzan kahvaltıda erik yemek ister.
Oh, those are nice plums.
Harika erikler.
I've got two jars of Damson plums on my pantry shelf.
Kilerdeki raftan iki kavanoz erik reçeli aldım.
Like plums.
Erikler gibi.
There are some wonderful plums, monsieur.
Büyük eriklerim de var.
If you can't use the plums, then... - Uh.. huh.
Erik istemiyorsanız o zaman...
Give me the plums that have robbed me.
Benden çaldığın erikleri geri ver.
But Concezio plums...
Concezio'nun erikleri gibi...
California plums Nice juicy pears, cheap
Kaliforniya erikleri Ucuz, güzel, sulu armutlar.
Pears, pineapples, peaches, apricots, plums, mango, litchis.
Armutlar, ananaslar, şeftaliler, kayısılar, erikler, mangolar.
They say it's hard to roast country plums here.
Burdaki eriklerin rostosu zor olurmuş.
Plums.
- Erik.
The gentle breeze the murmur of a babbling brook the scent of plums...
Hafif bir esinti geveze bir derenin uğultusu eriklerin kokusu...
- Plums.
- Erik.
This gives this poor-but-proud people A useful jar for apricots, plums and stock cubes.
Böylece bu yoksul ama mağrur insanlar kayısı, erik ve et suyu tabletlerini saklayabiliyor.
Plums!
Erikler!
Lovely plums!
Güzel erkler!
Buy my lovely plums!
Güzel eriklerimden alın!
Best quality plums!
Kaliteli erikler!
Fresh plums!
Taze erikler!
Quality plums!
Kaliteli erikler!
Buy my plums!
Eriklerimden alın!
Best plums!
En iyi erikler!
Buy your plums!
Gelin, eriklerimden alın!
Four pounds of plums, please.
2 kilo erik lütfen!
But there is a reward for the righteous... the courageous, and the loyal... and that reward includes beer... plums and grapes... and bears like Lillie Langtry.
Ama dürüst, cesur ve sadık olana bir mükafat var bu mükafata, bira erikler ve üzümler dahil ve ayılar Lillie Langtry'i sever.
Eastern plums.
Erik.
" Plums.
" Erik.
Should we make it with apples or plums?
Elmalı ve erikli yapalım mı?
Plums, Mom, okay?
Erik anne, tamam mı?
They are plums.
Bunlar erik.
Thanks for the plums.
Erikler için teşekkürler.
Fallen plums like the snow... It's been 10 years. Wonder how the plum blossoms are.
Kar gibi düşen erikler... 10 yıl olmuş, erik çiçekleri nasıl acaba
- Rice pudding with plums.
- Kuşüzümlü puding.
You get peaches, plums, oranges and bananas.
Şeftali, erik, portakal ve muz var.
We had a different raw shrivelled French plums... its flavour was peculiar... there was a flow of saliva when you suck their stones...
... kuru erik. Bizim farklı bir buruş buruş Fransız eriği vardı... tuhaf bie lezzeti vardı onların taşlarını emdiğimizde tükürüğümüz akardı...
They are dropping like ripe plums.
Olgunlaşmış erikler gibi düşüyorlar.
I have rice, bean curd, plums.
Pirinç, soya fasulyesi ve erik getirdim.
Listen, Papet... we already have too many plums, peaches, apricots.
Dinle, Papet zaten yeterince erik, şeftali ve kayısı ağacımız var.
"When spring breezes blow," "plums, peaches and cherries..." "They bloom majestically."
Bahar gelip meltemler estiğinde erikler, şeftaliler ve kirazlar tüm güzellikleriyle çiçeklerini açarlar.
Tinned fruit, plums, raspberries.
Konserve meyve, erik, ahududu.
Dried bonito, herring, dried potato, eggs, and pickled plums. And I do believe this is butter!
Ringa balığı, kızarmış patates, yumurtalar, turşu eriği ve eminim ki bu da tereyağıdır!
Don't we have any more pickled plums?
Daha turşu eriğimiz yok mu?
Soon, the human race will wither and fall... like the earth plums we have seen on the observe-a-scope.
Yakında insan ırkı kuruyup düşecek tıpkı dünya eriği gibi. ve biz dikkatle izleyeceğiz.
Gonna get me some plums.
Erik alacağım.
What are these, plums?
Bunlar ne, plumlar?
Four plums with red on the inside.
4 içi kırmızı plumlar.
Mangoes, plantains, plums with the red on the inside?
Mangolar, plantainler, plumlar içiç kırmızı olanlarından?
These are plums.
- Evet.
- Two crates of plums.
- İki kasa erik lazım.
Your plums, Reverend.
Erik hoşafı.