Primarily tradutor Turco
591 parallel translation
They ask to go on the road gangs primarily with the hope of escape.
Yol ekibine katılmak istemelerinin ilk sebebi kaçma umududur.
"Due primarily to the brilliant work of Inspector Lestrade."
"Öncelikle Müfettiş Lestrade'ın muhteşem çalışması sayesinde."
All good doctors must primarily be enthusiasts.
Demek istediğim şu : Bütün iyi doktorlar esasen hevesli olmalıdır.
The reason for my success as a sergeant is due primarily to my previous training in the Cornbelt Loan and Trust Company.
Bir çavuş olarak başarımın altında Cornbelt Kredi Ve İtimat Şirketi'nde edindiğim tecrübe yatmaktadır.
We change from a primarily agricultural country to an industrial one and within time, the colonies fall into our hands.
Öncelikle zaman içinde bir tarım ülkesi olmaktan çıkıp sanayi ülkesine dönüşüyoruz, kolonileri ele geçiriyoruz.
Sir, if my memory serves me right, the rocket is a high-angle fire weapon designed primarily to fire over mountains and ridges.
Efendim, eğer hafızam beni yanıltmıyorsa roket uzun mesafeli bir silahtır ve özellikle dağların ve tepelerin üzerinden kullanılır.
Well, primarily, it means you're a very pretty girl.
Esasen çok güzel bir kız olduğun anlamında.
Primarily she must help herself.
Öncelikle kendine yardım etmesi gerek.
Primarily because you women would probably vote it down.
Siz, kadınlar, buna kesinlikle oy vermezdiniz.
Primarily, his wife would suffer more than he would.
Ayrıca böyle bir şeyden en çok hanımefendi zarar görür.
Primarily a ground animal too.
Hem esasen bir kara hayvanı.
The symptomatology of this type of compound injury depends primarily on changes in the nodal structure...
Bu tip açık yaranın semptomatolojisi öncelikle düğüm yapısındaki değişimlere bağlıdır...
But since primarily he's wedded to his work, he's not gonna be able to take it.
Ama artık işini de kaybettiğine göre, daha fazla zorluk çıkarmayacaktır.
Primarily, because the people of this town are not getting... the kind of government that they deserve.
Aslında bu kasabanın insanları hakettikleri gibi yönetilmiyorlar.
Well, sir, I was primarily an idea man.
- Temel olarak ben bir fikir adamıydım.
Primarily yes, but of course we also sell to any government who has the money to pay for it.
Hükümetimiz öncelik sahibi evet ama... parasını ödeyebilecek diğer bütün hükümetlere de satıyoruz.
Primarily, left within the carter of that mountain, you would most likely have perished.
İlk sebebi, sizi orada kraterin çevresinde bıracak olsaydım... büyük olasılıkla hayatta kalamayacaktınız.
You know, it's primarily this girder.
Öncelikle şu kirişi halletmeliyiz.
This is not primarily a question of money, Your Highness, this is a question of principle.
Ekselansları aslında... buradaki sorun para sorunu değil, ahlak sorunu.
True, but her interest was not primarily in the play, former actress though she may have been.
Doğru, eski bir aktris olsa da ilgisi sırf oyuna yönelik değildi.
We're primarily hunters.
Biz başlıca avcılarız.
Germany needed barbarians primarily to destroy anything that stood in the way of Nazism.
Nazizmin önündeki her engelin yok edilmesi için Bu barbarlar gerekliydi.
Memories but primarily the grandchildren Mrs. councilor.
Hayaller... Siz de küçük şirin bir torun istemez misiniz?
In income, for example, but primarily in opportunities.
Örneğin kazançlar ama öncelikli olarak fırsatlar.
It's a weapon built primarily as a bluff, never meant to be used.
Blöf olsun diye yapılmış bir silah, kullanılması için değil.
1, 2. 2, 3, 4, 1, 2, 2. Our subject is primarily life, but if you feel that life's missing something steal a movie camera and try to give life a style.
Çoğu zaman yaşantımıza önem veririz, buna rağmen bir şeylerin eksik kaldığını düşünüyorsanız bir kamera çalın ve yaşamınıza hareketlilik getirin.
But I'm primarily a scientist.
Ama herşeyden önce bir bilim adamıyım.
Look, Major, this is primarily a British operation.
Bak binbaşı, bu esas olarak bir İngiliz operasyonu.
Well, at the present moment, I'm working on a new disease Which I hope to turn into a musical... But primarily, we are working on a remake of my first disease
Bu aralar, yeni bir hastalık üzerinde çalışıyorum ve müzikalini çekmeyi umuyorum ama öncelikle, ilk hastalığımı yeniden çekeceğiz ve bu sefer, düzgün bir şeyler yapmak istiyoruz.
But Vuka, we must act primarily as humans.
Ama Vuka, her şeyden önce insani davranışlar sergilemeliyiz.
The illness appears to be primarily mental.
Hastalık tamamen zihinsel görünüyor.
Very flattering. I am primarily an explorer now, Captain Garth.
Çok onurlandım. Aslında ben gezginim, Kaptan Garth.
We are primarily concerned with what is best...
Başlıca ilgilendiğimiz şey en iyiye ulaşmaktır... Alo?
Now, this expedition is primarily To investigate reports of cannibalism and necrophilia in...
Bu seferin öncelikli amacı yamyamlık ve ölü sevicilik ihbarlarını...
This expedition is primarily To investigate reports of unusual marine life In the as-yet uncharted lake pahoe.
Bu seferin amacı, haritası çıkarılmamış Pahoe Gölü'ndeki olağandışı sualtı hayatını incelemek.
I relate primarily to micas, quartz, feldspar.
Ben daha çok mika, kuvars ve feldispatlarla ilgileniyorum.
In view of the situation, I would request you treat my visit as primarily a personal one.
Son gelişmeler göz önüne alındığında ziyaretimi kişisel olarak algılayabilirsiniz.
Munch is primarily a lyric poet in colour.
Munch her şeyden önce renklerle oynayan lirik bir şairdir.
The way I hear it, Max, you were primarily responsible for this colossally stupid prank.
Duyduğuma göre Max, bu aptalca olayın baş sorumlusu senmişsin.
I know one doesn't learn how to flight a war from books... and you know me primarily as a geographer.
Biliyorum, savaş sanatı kitaplardan öğrenilmez. Ayrıca ben esasen bir coğrafyacıyım.
Primarily sexual problems. I'm very perverse.
Öncelikle cinsel sorunlar.
Thanks primarily to you, I'm happy to say that the first phase of our operation has met with considerable success.
Sayenizde operasyonun ilk evresinin tam bir başarı olduğunu söylemekten mutluluk duyuyorum.
It's not primarily a matter of money.
İlk önceliğimiz para değil.
Our products are primarily of interest to women.
Ürünlerimiz temel olarak kadınları ilgilendiriyor.
I was thinking primarily about the the sleeping arrangements.
Yani ben daha çok... nasıl uyuyacağımıza dair düzenlemeyi kastettim.
Now, the National Emergency Reconstruction... Administration's primarily goal is to establish order.
Şuan, Ulusal Acil Durum Teşkilatı ve... hükümetin esas amacı düzeni yeniden sağlamaktır.
Up to now, drones have been used primarily for surface-to-air missile training day and night surveillance, and target purposes.
Bugüne kadar, kumandalı uçaklar füze eğitiminde gündüz ve gece gözlemde ve saldırı amaçlı kullanıldı.
Does that mean that you accept the criticism that you're primarily a man of theory?
Öncelikle bir teori adamı olduğunu kabul ettiğin anlamına mı geliyor?
Conceived by the Defense Department, manufactured and maintained by RTX, and used primarily by a company you may have heard of
Savunma Bakanlığı hizmetinde kullanılıyor. RTX tarafından imal edildi ve kuruldu. Aslında bir şirket tarafından kullanılıyor.
It's primarily for stopping power.
Durdurmak için.
Would you be interested primarily in stamina?
Öncelikle ilginizi çeken dayanıklılık mı?