English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ P ] / Printed

Printed tradutor Turco

1,451 parallel translation
When you grow up, you too will go to France where money is printed.
Büyüyünce sen de Fransa'ya gidip zengin olacaksın.
Finally, Dad on his uneven life route printed his last food print
Sonunda, babam inişli çıkışlı hayatının son izini bıraktı.
Can it be printed?
Kağıda basılabiliyor mu?
Okay, they printed a retraction in the spring supplement.
Bahar döneminde bunu düzelttiler.
Uh, not typed, printed.
- Daktiloda yazılmamış. Yazıcıdan çıktı alınmış.
I printed this matchbook.
Ben bu kibrit kutusunu incelemiştim.
Get printed.
Parmak izini aldır.
Determine which one printed up the murder instructions.
Cinayet talimatını hangisinin bastığını belirlemek için.
Only two out of all of the club kids you printed.
Parmak izlerini aldığın onca kulüp çocuğuna rağmen, sadece iki mi?
Let it dry, then printed the american hundred right over it.
Ardından üstüne Amerikan doları basmışlar.
All of their employees are required to get printed, so...
Bütün çalışanlarına parmak izi örneği vermeyi şart koşuyorlar.
Darryl, this is pre-printed.
Darryl, bu önceden basılmış.
I did lift a partial print on the clasp. I'm running it against every database we've got, including employees that are printed at the bank.
Bankada parmak izleri olan çalışanlarınki de dahil elimizdeki bütün veri tabanlarını tarıyorum.
Then how come you didn't tell me about it until after you already printed it?
Kadar zaten baskılı sonra Sonra gelip nasıl bu konuda bana söylemedin?
Somebody printed them out.
Birisi onları kağıda basmış.
Just call me if the pages printed out too light or anything.
Eğer sorun çıkarsa beni ara.
No, if you don't mind it not being printed on recycled paper.
Hayır, eğer geri-dönüşümsüz kağıda basılması senin için sorun değilse.
- I printed them out on my computer.
- Bilgisayarımdan bastım.
- Once. - No. Once, you fell asleep on a stapler, and the whole next day, you had "Swing line"... printed backwards across your face.
- Hayır, bir kere zımbanın üstünde uyuyakaldın ve ertesi gün boyunca suratında markası yazdı.
Here I have a list of services, all printed up nice and neat... including seaweed wraps, facial peels, Watsu massage... and complimentary shoeshines, all of which we do not offer.
Güzelce basılmış hizmetlerimizin listesi burada. İçinde yosun maskesi, yüz peelingi, watsu masajı ve ücretsiz ayakkabı cilalama var. Bunların hiçbirini vermiyoruz.
Like at graduation, you had all the diplomas printed in invisible ink.
Mezuniyette tüm diplomaları görünmeyen mürekkeple bastırman gibi.
Look, all I know is he gave Esteban a gun, the address and he printed out a map how to get there
Tek bildiğim Esteban'a silahla adres verdiği bir de bilgisayardan harita çıkardı.
I especially liked the map you printed out for Esteban - directions from his house to Calva's.
Esteban'a verdiğin harita da güzel : Calva'nın evine giden yolun haritası.
I'm sorry, William, I just printed the truth.
Üzgünüm, William, sadece gerçeği bastım.
- Which ones do you want printed?
Hangileri, basılmasını istedikleriniz mi?
She's been printed.
Parmak izi alındı.
I printed out the entire browser history from Logan's computer... in his fourth period computer-lab class.
Logan Echolls'ın bilgisayar laboratuvarında kullandığı bilgisayardaki tüm internet geçmişini bastım.
The tech says that it had to be printed from a negative and the border width dates it pre 1950.
Teknik birim 1950'lerden önce negatiften basılmış olduğunu söylüyor.
So I printed my own paper! Although, it's mostly culled from wire services.
Bu yüzden, bir internet haber sitesinin kopyası olmasına rağmen kendi gazetimi çıkarmaya karar verdim.
- Joanne and I printed up some fliers.
- Joanne ile bazı el ilanları hazırladık.
The Bible got printed.
İncil basıldı.
I've had this printed in 1 0.000 copies.
Bunu 10.000 kopya olarak bastırdım.
printed in large, friendly letters on its cover.
Paniğe Kapılmayın
You write, I get it printed under my name, I take the commission.
Sen yazarsın, ben matbaada altına adımı yazarım ve komisyonumu alırım.
- Well, it's new- - very tasteful magazine, printed on beautiful paper.
- Yeni ve zevk sahibi bir dergi. Kaliteli kağıda basılıyor.
Your address is handwritten, but printed.
Adresin elle yazılmış, ama bu daktilo edilmiş.
the papers must have printed something about the accident..
raporlarda kazayla ilgili şeyler yazıyor olmalı..
Get me copies from any newspaper that printed anything about that assertion.
Bu iddiayı yayınlamış bütün gazetelerin kopyasını istiyorum.
Now, your schedule is printed out for you.
Şimdi, programınız hazırlandı.
If you hadn't done so many favours for me I would have printed... such a big picture of yours in the newspaper.
Eğer sen beni desteklemezsen ben de senin büyük boy resimlerini... gazetede yayınlarım.
We know you printed a document before the EMP detonated.
EMP patlamadan önce bir belge yazdırdığını biliyoruz.
We know you printed a document before the EMP detonated.
EMP atılmadan önce bir belge yazdırdın. Nerede o belge?
Name tag printed at the Tangiers.
İsim kartı Tangier'de yazılmış.
I just found the digital video and printed out the stills. "Dental Records."
Bazı videolar bulup bunlardan bir kaç resim çıkardım.
If I were, I would have printed the cooler.
Yapsaydım, soğutucu gözünden parmak izi alırdım.
Now, I printed the doorknob. Nothing but smudges.
Kapıkolundaki parmak izlerine şimdii baktım, kirden başka bir şey yok.
When we suspected Brad's involvement, we printed the interior of the Lexus.
Brad'in karışmasından şüphelendiğimizde, onun izlerini Lexus'un içinde bulduk.
Some kind of green shape printed on it.
Üstüne yeşil renkte bir şekil basılmış.
We're taking custody. He printed over ten million in counterfeit fifties.
10 milyonluk sahte 50'lik bastı.
Printed your vic.
Kurbanın bilgilerini çıkardım.
Eventually the Navy printed a list of the mutineers and Fred's name was among them.
Birkaç yıl için Güney Amerika'da kaldı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]