English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ P ] / Prodigy

Prodigy tradutor Turco

417 parallel translation
Not only that, but I'm beginning to feel like the world's oldest child prodigy.
Bunun dışında dünyanın en yaşlı çocuk dehası gibi hissediyorum.
From tender age a prodigy of swordsmanship and judo
Judo ve kılıç konusunda mucizevi şekilde usta biriydi.
They've come to take you back home... because each country is very proud of its own prodigy... and they want you to learn from, and to help, your own people.
Sizleri evinize geri götürmek için geldiler çünkü her ülke, kendi dâhi çocuğuyla gurur duyuyor ve sizlerden bir şeyler öğrenmeyi beklerken aynı zaman insanlarınıza da yardım etmek istiyor.
Some comet or unusual prodigy? Fie!
Kuyruklu yıldız, felaket işareti filan?
I had the misfortune to be a musical prodigy.
Müzik dahisi olmak gibi bir talihsizlik yaşadım.
And where are the prodigy children?
Buna ne diyorsunuz peki? Harika çocuklarınız neredeler?
Other children you have to teach to be crooked but Heinrich was a child prodigy.
Diğer çocuklara düzenbazlığı öğretmek zorundasın ama Heinrich çok özel bir çocuktu.
He's nicknamed Yen Qing the Prodigy
Yen Ching lakabını kullanıyor.
Yen Qing the Prodigy
Meşhur Kral ha! .
Yen Qing the Prodigy
Meşhur Ying ha! ..
He was a child prodigy.
O bir'harika çocuk'tu.
Yan Qing the prodigy
Harika çocuk Yan Qing
You're somebody Everyone has heard of Yan Qing the Prodigy
sıradan biri olmadığın belli herkes Harika çocuk Yan Qing'ı bilir
¤ Your beauty is radiant motherhood,... ¤ your belly is chosen to bear the Prodigy. ¤
¤ Güzelliğin, göz alıcı anneliktir,... ¤ karnınız dahiyi taşıyacak biçimde seçildi. ¤ ~ ¤ Beni yalnız bırak!
the child prodigy, slightly more child than prodigy, holding on as always to his terrible mother's skirts
Çocuk dahi, dahiden daha çok çocuk, Her zaman korkunç annesinin eteğini çekiştiriyor.
Not of the brilliant little prodigy but of his father, who had taught him everything.
Dahiden çok, özellikle ona her şeyi öğreten hahasından.
The word "prodigy" was actually used on occasion.
Sizin için "harika çocuk" diyenler bile oldu.
This kid's a prodigy.
Bu oğlan bir harika.
But for some unknown reason, I can't keep my eyes off Darla Blake, musical prodigy. Juilliard candidate perhaps, but not what you would call centerfold material.
Ama bilinmeyen bir nedenden, gözlerimi müzik dahisi olan Darla Blake'den alamıyorum ama onu bulunmaz Hint kumaşı olarak nitelendiremezsiniz.
What were you, some child prodigy?
- Çocuk dahilerden falan mıydın?
... he was a child prodigy who spent his early years...
Çocukken bir dahiydi...
Super hero out of time looking for child prodigy millionaire, with one hand... And a face completely... rebuilt.
Zamanı geçmiş süper kahraman, milyoner dehayı arıyor, bir eli var ve yüzü tamamen yeniden yapılmış.
A sort of... prodigy.
Bir çeşit... dahi.
May I introduce my business manager, Mr. berman. Mr. berman. And Mrs. Preston, the governess of my prodigy.
size işlerimin yöneticisi, Bay Berman ve... dahimin mürebbiyesi Bayan Preston'u tanıştırayım.
This is why he is my prodigy.
Bu yüzden dahim dedim!
Admire this prodigy!
Bu dahiyi takdir et!
M - Mrs Fong, your son's gonna be the richest 13-year-old tennis prodigy in the world, I... I promise.
Bayan Fong, oğlunuz dünyada tenisin 13 yaşındaki en zengin harika çocuğu olacak, söz veriyorum.
We're talking prodigy.
Bir dahiden söz ediyoruz.
When I was nine years old, my mother's version of believing in me was believing that I could be anything, anything she wanted, the best piano prodigy this side of China.
Ben dokuz yaşındayken annemin bana inanma şekli herhangi bir şey, onun istediği herhangi bir şey, mesela Çin'in bu yakasında bir piyano dahisi olabileceğime inanmaktı.
Until that night, I didn't believe I was a prodigy.
O geceye kadar, bir deha olduğuma inanmadım.
He's a prodigy.
O bir dahi.
Your grandfather thought that he was going to make a fortune out of me... as a child prodigy.
Büyükbaban benden bir servet kazanabileceğini düşünüyordu bir çocuk dahi olarak.
"The Maestro, Ludwig van Beethoven... has the pleasure to announce a concert... which will be the debut of his nephew and ward, Karl van Beethoven... a prodigy instructed by the Maestro himself".
"Maestro, Ludwig van Beethoven bir konser sunmaktan zevk duyar bu konser yeğeni ve velisi bulunduğu Karl van Beethoven'ın ilk konseri olacaktır genç yetenek Maestro'nun kendisi tarafından yetiştirilmiştir".
But to Lestat, a pupil an infant prodigy with a lust for killing like his own.
Ama Lestat için, bir öğrenciydi... ve kendisi gibi öldürmeye hevesli bir harika çocuk.
- Spoken like a true prodigy.
Çok doğru. Peki ya sen?
Yeah. But compared to the ultra-prodigy that I was, you have to feel bad for Jaga.
Evet, o şansız biri ; çünkü daima kendisini benim gibi üstün yetenekli biri ile karşılaştırdı.
[Scorsese] In the wake of his radio show War of the Worlds, the young prodigy was given unprecedented latitude by RKO, including what's known today as...
Radyo programı "Dünya Savaşları" ndan sonra genç dehaya RKO tarafından daha önce görülmemiş bir serbestiyet verildi.
- I'm a child prodigy.
- Ben bir dahi çocuğum.
He's a child prodigy.
cocuk bir dahi.
It'll be primarily second - and third-year residents but seeing as you're our only locally-grown prodigy we'll give you the home field advantage.
Aslında 2. ve 3. yıl hekimler olacak ama burada yetişen tek dahimiz olduğunuz için avantajını size vereceğiz.
Their son, Bud, who's home from medical school and their daughter, Kelly, who's a violin prodigy.
Oğlu Bud. Tıp Fakültesi'de okuyor. Ve kızı Kelly.
So you're Rayden's prodigy.
Sen Rayden'ın dövüşçüsü müsün?
The child prodigy, next to him.
Küçük dahi, onun yanına.
The young prodigy.
Genç yetenek!
My son's a prodigy.
Benim oğlum çok akıllı.
Se Ma Sun is a prodigy of the martial arts world and opposes all villains
Se Ma Sun dövüş sanatlarının dâhisidir.
It's a prodigy of Krishna.
Bu Krishna bir dahi.
A prodigy?
Bir dahi?
Where is your prodigy?
Nerede senin dahin?
A prodigy?
Dahi mi?
He's my prodigy.
O, benim dahim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]