English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ P ] / Psst

Psst tradutor Turco

769 parallel translation
Psst, Carlo. Did you notice his cheekbones?
Carlo, elmacık kemiklerine dikkat ettin mi?
- [Horse Approaching, Metal Clanging] - Psst.
[Horse Approaching, Metal Clanging] Şşşttt.
Psst!
Pışşt!
Psst! Mr. Sousè.
Bay Sousè.
Psst.! Hey.
Hey!
There's my girl. Psst. - Ann.
İşte benim kızım.
- Well, you said, "Psst." People who are hiding always say, "Psst."
- Saklanan insanlar "psst" der.
Psst.
Psst.
Let it go. My sharp eyes soon discovered the nest of a... Psst!
Keskin gözlerimle yuvasını kısa zamanda fark ettim.
He thought he could throw this gauchito... but he soon found out who was the boss. Psst, Gauchito.! Who is the boss?
Bu Gauchito'yu sırtından atabileceğini sandı ama patronun kim olduğunu kısa zamanda öğrendi.
- Psst! Hey, Jenny. Jenny.
Hey, Jenny.
Psst!
Pşşt!
- I beg your pardon? - Psst!
Efendim?
Psst!
Psst!
Psst! What's your job?
Sen hangi görevdesin?
Ok, then after your... Psst. Then, after your training hour.
Öyleyse, alıştırmasından sonra oynarız.
Psst.
Pişt.
My dear, when the time comes, call this number. Psst!
Tatlım, zamanı geldiğinde bu numarayı ara.
- I hear'em. Psst.
- Onları duyuyorum.
Psssst
Psst!
Psst. Hey.
- Bir iyiliğe ihtiyacım var.
Psst! Freddie, come over here.
Freddie, bi gelsene.
Psst! "My darling, your face is like the pale autumn moon."
Sevgilim, yüzün sonbahar mehtabı kadar solgun.
Psst. In here.
Buraya gel.
Psst! What do you want?
Ne istiyorsunuz?
Hurry.
Psst!
Psst! Hey, come here.
Gelsene.
Psst!
Şştt!
Psst, you're crazy, don't do it.
Pişt, sen delisin, sakın yapma.
- Psst.
- Psst-psst.
Oh, by the way... Psst, psst...
Diğer taraftan -
Psst. All clear.
Temiz.
Psst! Over here.
Buraya.
- Psst. Come here.
- Hey, buraya gel.
Psst, Tulum!
Şşş. Tulum!
Psst.
Pısst.
At least I know you're not here for the hunting. Psst!
En azından avcılık için gelmediğini biliyorum.
Psst! But your wire made it sound like more than just a visit to an old buddy.
Telefonda sesin bunun sadece bir dost ziyareti olmadığını söylüyordu.
- Bring me herbal iced tea. - Psst.
Bana buzlu bitkisel çay getir.
Psst. Fräulein!
Bayan!
- Yeah. Oh. Psst.
Avatar, biraz sessiz ol.
Psst!
Şşşşt!
Psst, psst, psst!
Psst, psst, psst!
- Psst!
- Psst!
Psst!
Pişşt!
Psst. Back off, pard.
Geri çekil, ahbap.
Psst.
Jenny.
Psst.
Pıst.
Psst!
Sen gel yeter.
Hey, General.
Pşşt.
Psst.
Pişşşt!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]