Publicity tradutor Turco
1,901 parallel translation
It's great publicity for your hotel.
Otel için iyi halkla ilişkiler demek.
Uh, Anthony - A guy like you, with this special gift - You could do wonders for our publicity here at the Montecito.
Anthony senin gibi özel yetenekli bir adam Montecito'nun halkla ilişkileri için bir şeyler yapabilir.
Like the way you managed to get all this last-minute publicity.
Herşeyi son dakikada hallediyorsun.
I can't afford the publicity.
Beni tanımamaları lazım.
Now, those singers incorporate an explicit sexuality into their performances, but according to publicity material from Defiance Records, your label, you are the next Norah Jones- - wholesome, spiritual and family-friendly.
Bu şarkıcılar performanslarına bir açık cinsellik katar. Ama Defiance Records'tan aldığımız reklam bilgilerine sizin afişinize göre siz yeni Norah Jones'sunuz. "Erdemli, dini değerlere saygılı ve aileye dost."
this kind of publicity makes me really uncomfortable.
Bu çeşit yayınlar beni gerçekten rahatsız ediyor.
I think that Jim Jones took his group down there because he was afraid to face the publicity and answer the questions here in this country.
Bence Jim Jones'un, grubunu oraya götürmesinin nedeni şeffaflıktan ve bu ülkede kendisine yöneltilen soruları cevaplamaktan korkması.
Who... people like publicity.
Millet reklam yapmayı seviyor.
But some people like publicity.
Bazıları reklam yapmayı seviyor ama.
Delinda, this Wolfgang Puck, he gets all this publicity und acclaim, und this Gunther's restaurant gets nothing.
Delinda, Wolfgang halkın tüm ilgisini alıyor ve Gunther'ın restoranı hiçbir şey almıyor.
I should get this - this publicity und acclaim also, ja?
Ben de böyle ilgi görmeliyim.
She thought the publicity would help.
Halkın bilmesini düşündü.
You also told me that you were worried about bad publicity then, too.
O sırada bana, basının yanlış anlamasından da endişelendiğinizi söylemiştiniz.
At last we begin our publicity tour today!
Nihayet tanıtım turumuza bugün başlamış bulunuyoruz!
Joban Hawaiian Center's Rousing Publicity Tour Continues
Joban Hawai Merkezi'nin heyecan verici turnesi devam ediyor.
Well, I'm thinking costume party or publicity stunt.
Bence kostüm partisi ya da reklam amaçIı bir şey olabilir.
Now, you can't buy that kind of publicity.
Bu zamanda bu türden reklam satın alamazsınız
If Rose pulls out you'd get a lot of publicity.
- Çünkü, Branson Rose çekilirse, çok dikkat çeker.
- The last thing. That we need. Is a lot of bad publicity.
- İsteyeceğimiz en son şey, kötü şöhrettir.
Going out with you is a publicity stunt.
Seninle çıkmak, topluma karşı yapılmış bir oyun sadece.
That certainly would bring some publicity to the area.
Bu kesinlikle kamuoyu ilgisini arttıracaktır.
We have a movie coming out so we've been hanging out as a publicity thing.
Bir filmimiz çıkacak o yüzden reklam olsun diye birlikte görünüyoruz.
After all that publicity!
Bu kadar reklama rağmen!
There aren't any people curious enough to want to get involved after witnessing your publicity.
Senin reklamına şahit olmalarına rağmen bunu merak etmeyecek insan yoktur.
Oh, your insurance premiums may go up, and you may have some bad publicity, but, malpractice is not a criminal offense.
Sigorta primlerin yükselir, mesleki şöhretin biraz bozulur ama yanlış tedavi bir "suç" değildir.
More time is spent on publicity than investigation.
Davalar yeterince araştırılmıyor.
I'm just a little uncomfortable with that kind of publicity, but...
Bu tür reklamlardan pek hoşlanmıyorum, ama...
They fear nothing but publicity.
İnsan içine çıkmaktan korkuyorlar.
Go easy on the publicity and I'll have an easier time.
Popülerliği bir kenara bırak da ben de rahat edeyim biraz.
What's the point of gratifying the murderer with publicity?
Bunu basına verip de katili memnun etmenin ne anlamı olabilir ki?
Ames'lawyer is a publicity hound.
Ames'in avukatı reklama bayılır.
The publicity surrounding our case brought the shark-finning industry into the spotlight.
Köpekbalığı yüzgeci endüstrisine karşı sloganlar atılıyordu.
Mandi arranged for sara to videotape her on the roof for publicity.
Sara'nın çatıda kendisini kaydetmesini Mandi ayarladı. Reklâm için.
It was all for the publicity.
Hepsi reklâm içindi.
If this gets out, you know, that's the worst possible publicity we can get.
Eğer bu duyulursa, yani, hakkımızda çıkan en kötü reklam olur.
But as you say, there's no such thing as bad publicity.
Ama dediğin gibi reklâmın kötüsü olmaz.
Maximum publicity will ensure no African president ever lifts his head above the parapet again.
Bir daha hiçbir Afrika başkanının kafasını korkuluktan çıkarmamasını garantiye almak için maksimum reklam.
But the publicity we can garner...
Fakat reklam için...
Foreign Secretary, I am aware that anyone about to launch a bid to be the next Prime Minister of this country needs serious publicity.
Dışişleri bakanım, bu ülkenin sıradaki Başbakan'ı olacağı düşünülen birinin ciddi bir reklama ihtiyacı olacağının farkındayım.
Since we are taking the chances, we need all the publicity we can get.
Hazır şansımız varken halkı bu yana doğru çekmeliyiz.
I'll have my people send you a publicity shot.
Adamlarıma sana reklam fotoğraflarımı yollamalarını söylerim.
So I pulled a little : "How about free publicity for your charity?" With Luthor the Lesser.
Senin hayvan derneği yararına yapılacak reklam için küçük Luthor'a gittim, içeri girdim ve ortalığa şöyle bir baktım.
You know what? We should get some publicity from your FBI thing.
Bu FBI olayın sayesinde biraz reklam yapabiliriz.
If this gets out, it's the violation of publicity.
Eğer bu ortaya çıkarsa, mahremiyetin ihlali bu.
It's about you getting some publicity to get a leg up on your political career.
Senin politik kariyerinde bir adım öne geçebilmen için biraz tanıtım yapmanla ilgili.
You can't pay for that kind of publicity.
Böyle bir reklamın bedelini ödeyemezsin.
What The Hell Are You Doing Here, Looking For Free Publicity?
Bedava reklam mı arıyorsun?
But publicity like this is never a bad thing for us.
Ama basında bu şekilde yer alması, bizim için asla kötü olmaz.
I don't know what went wrong. So you're telling me this whole thing was a publicity stunt?
Neyin ters gittiğini bilmiyorum.
It's free publicity.
Bedava reklâm.
And publicity.
Ve halkı dikkatini de çekmiş durumdayız.