English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Q ] / Quack's

Quack's tradutor Turco

93 parallel translation
That's a wise quack.
Şımarık kümes hayvanları!
AND WHO IS USHERING ME OUT? A QUACK AND A WHISPERING WOMAN
Şarlatanın biri ve ne istediğini bilmeyen fısıldayan bir kadın.
For all that quack knows, she's... she's got a brain tumor.
O düzmece doktor ne anlar ki?
He's a quack like all the others, always spouting Freud.
Onun da Freud'u ağzına sakız etmiş diğerleri gibi... hekimlik taslayan biri olduğuna eminim.
He was a Rabelaisian, picaresque, wild character, drank with students, ran after women, travelled all over the world and until recently, figured in the histories of science as a quack.
Kaba espri anlayışına sahip, coşkulu bir karakterdi. Öğrencileriyle kafayı çekip, hovardalık yaparak dünyayı dolaşan,... ve yakın zamana dek uyduruk bilim tarihinde yerini alan birisiydi.
Now she gives a quack to get the hyena's attention and goes into her wounded-bird act.
Sonra sırtlanın dikkatini çekmek için "vak" lar ve yaralı kuş rolünü yapmaya başlar.
As I thought... he's a quack.
Tam düşündüğüm gibi o bir şarlatan.
Not that the quack knows what he's talking about.
O salak hiç bir şeyden anlamıyor tabii.
Here's to us ducks, because we don't give a quack.
Bize gelince, biz özgürüz.
She's gonna be fine. This man is a major quack.
Bu üçkağıtçı iyi bir doktordur.
- He's a quack.
- O bir şarlatan.
If I see this guy and he tells me that I'm happy and well-adjusted, which he will, if the quack has a brain, would you all please leave me alone?
Eğer bu adamı görürsem, benim mutlu ve iyi olduğumu söylerse şarlatanın beyni varsa söyleyecektir de, hepiniz beni rahat bırakacak mısınız?
Better watch out, he's a master of quack-foo!
Dikkat etseniz iyi olur, o Ördeng-Fu ustasıdır.
You can even say it's quack-quack ducky.
Yani oraya vakvak ördek de diyebilirsin.
Your words fall off me like water off a duck's quack.
Sözlerin benim için anlayana çok gelen davul zurna gibi.
It's just I don't feel right about leaving my patients with that quack Ginsberg.
Ben sadece hastalarımı o şarlatan Ginsberg'le bırakmak istemiyorum.
Word's out about that quack and her machine.
O şarlatan ve cihazını herkes duymuş.
That's quack-tastic!
Bu çok vak, vak, vak!
That's why I called you Quack-Quack.
Bu yüzden ben sana vakvak diyorum.
He's demanding to see a quack.
Şarlatan bir hekim görmek istiyor.
o / ~ Oh, snap and tug And crack o / ~ I think o / ~ This guy's a quack
# Çıtlatır, çeker ve şaklatır. # # Sanırım... # # Bu adam bir şarlatandır... #
Quack, quack, said the duck Won't you let me in
"Vak, vak dedi ördek. Beni içeri almayacak mısın"
Quack. Quack. - Little kids always listen to me... because of the way I look.
- Küçük çocuklar bakış açımdan dolayı beni hep dinlerler.
- Yes. She's a quack.
Biliyor musun o bir şarlatan.
He's a quack.
Şarlatan o.
You know, he started a mushroom farm and an auto parts company... and he sold his good name to a quack medicine company.
Mantar çiftliği ve araba parçası fabrikası açmış ve mallarını sahte ilaç şirketi adı altında satmış.
And all ducks choose to quack and Jack's definitely a quacker.
Ve bütün ördekler vaklamayı seçer. Jack de kesinlikle öyle.
But to me, the candy quack is nature's perfect food.
Ama benim için şeker ördekler dünyanın en güzel yiyeceği
He's a quack, Mom.
O normal değil anne.
- No one's gonna die. I hope. This quack didn't fill your cavities.
Bu şarlatan doktor senin dişlerine dolgu yapmadı.
All right, I thought the guy would just medicate him. Did I know he was a "validation" quack? I say we just bail on this right now.
İlaç verir sandım, "Onaylama" meraklısı bir şarlatan olduğunu nereden bilebilirdim?
Better than Leventhal? Leventhal's a quack.
Leventhal'dan da mı iyi?
What kind of a quack's school is that?
Bu okul ne halt ettiğini sanıyor?
So if it's not BOTOX this quack is peddling... you have any idea what it is?
Bu şarlatanın sattığı BOTOKS değilse ne olabileceği hakkında bir fikriniz var mı?
- He's not a quack!
- O şarlatan değil!
He's not a quack, he's a soothsayer.
O bir şarlatan değil, o bir kahin olduğunu. Gibi dedim.
He's a quack! Ok. Well, whatever it is, I think he knows exactly what he's doing.
Tamam, ne olursa olsun, o tam olarak biliyor ne yaptığını.
I can't say any more at this stage on the advice of Mr Crane's doctor and quack.
Şu anda Bay Crane'nin deli doktorunun tavsiyesiyle bir şey söyleyemem.
He didn't act a quack, but by precise treatment.
yanlış bişey yapmadı, sadece ona yardım etti..
You find me a quack who knows what he's doing.
Bana işini bilen bir şarlatan bulun.
He made me quack the oscar mayer wiener song.
Oscar Mayer şarkısını bana vakvak'layarak söylettirdi.
I can't say any more at this stage, on the advice of Mr Crane's doctor and quack...
Şu anda Bay Crane'nin deli doktorunun tavsiyesiyle bir şey söyleyemem.
He's a quack.
O bir şarlatan.
The quack's got some pills that'll see you through this.
Doktorda, işini görecek haplardan var.
Are you a quack?
Şarlatan mısın?
As a youth, he joined the Navy, but his sight was poor, and a quack's remedy had blinded him completely.
Gençken donanmaya katıldı ama görüşü çok zayıftı. Ve bir şarlatanın verdiği ilaç, onu tamamen kör etti.
He's still deeply in love with me, but he's a quack.
Hala bana deli gibi aşık, ama beceriksiz bir doktor.
No, you're a backyard quack who's lucky to be alive and you're about to be charged with triple homicide.
Hayır, sen sağ olduğuna şükretmesi gereken ve üç cinayetten yargılanacak, arka bahçesinde türlü işler çeviren bir sahtekarsın.
I'm gonna get him to sue the quack who obviously botched your vasectomy. Let's not go there.
Sana vesektomi yaptığını sanan o hıyara dava açması için.
Yeah, but she's a quack.
Evet, ama şarlatanın tekidir. Merhaba.
Yo, baby, you still got that hookup with that quack at your gym?
- Ne gerekiyor? - Sırtım beni öldürüyor, Vicodin...
quack 183

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]