Racist tradutor Turco
2,390 parallel translation
You are being incredibly racist.
Bu oldukça ırkçı bir tutum.
They were white, racist and violent.
Beyaz, ırkçı ve vahşi adamlar.
Is that racist?
- Irkçı bir düşünce mi bu?
Hell, yeah, it's racist.
- Dibine kadar ırkçı.
If you let any more of that racist bullshit fall out of your mouth I'm gonna rip open your heart and fry it up with some grits and collard greens.
Eğer ağzından bir kelime daha ırkçı pisliği çıkarsa kalbini yerinden söküp biraz tahıl ve kara lahanayla birlikte kızartırım.
You will consider it a privilege to let your racist peckerwood blood shoot into her gorgeous cocoa mouth.
Beyaz ırkçı kanının, Tara'nın enfes kakaolu dudaklarından içeri fışkırmasını bir ayrıcalık olarak göreceksin.
Damn it, I'd rather be a pervert than a racist.
Lanet olsun ırkçı olmaktansa sapık olmayı tercih ederim.
Because I'm not a racist, ironically.
Çünkü ben ırkçı değilim, belli ki.
I think you might be being a teeny bit racist, Mr Khan.
Bence biraz ırkçı olmaya başladınız, Bay Khan.
It is more racist you calling me racist!
Beni ırkçı olarak nitelemen bir ırkçılıktır!
What you have to remember is, that video was made in a time when people were... racist.
Unutmamanız gereken, bu video insanların ırkçı olduğu zamanlarda çekildiği.
There's even a little Indian guy, but he has a turban on, which I think is racist, but the Asian guy also has a racist hat on, and it's like, "Hold up, didn't Japanese people invent this?"
Küçük bir Hint adam bile var ama başında sarık var ki bence bu ırkçı bir durum ama yine başında ırkçı bir şapka olan Asyalı adam sanki, "Durun bunu Japonlar keşfetmemiş miydi?" der gibi.
That sounds a bit racist.
Bu biraz ırkçı oldu.
I'm not eating racist salad.
Irkçı salata falan yemiyorum.
That's not racist.
Bu ırkçı değil.
Dave! Racist.
Irkçılık yapma.
I mean, I don't mean to sound racist.
- Yani, ırkçı bir söylem değil.
Because it's costing me a small fortune to eat Bagel Bites and listening to that dot-head and this queer-doke call me a racist and a homophobe.
Çünkü kurabiyelerden yemek, şu Hintliyi dinlemek ve bu çatlak kafanın bana ırkçı ve eşcinsel düşmanı demesi bana küçük bir servete mal oluyor.
Mrs. Forrest, I believe you are a racist.
Bayan Forrest, bence siz ırkçısınız.
Just because I don't like a man who wants to take my hard-earned money and dump it into a broken system, I'm a racist?
Benim zorla kazandığım parayı bozuk bir sisteme dökmek isteyen bir adamı sevmiyorum diye ırkçı mı oluyorum?
Don't you think it's a little more racist to vote for a black man simply because he's black?
Sence de siyah bir adama sadece siyah olduğu için oy vermek daha beter ırkçılık değil mi?
That's racist.
- Buna ırkçılık denir.
She's playing a very racist woman who doesn't believe that I have black friends.
O da benim siyah arkadaşım olduğuna inanmayan ırkçı bir kadını oynuyor.
Now, why don't you take your Callista Gingrich hairdo and your racist mind back to the past or the South where they belong?
Şimdi, Callista Gingrich tarzı saçını ve ırkçı beynini alıp geçmişe ya da ait olduğu yere, Güneye gitmiyorsun?
Jane's a hypochondriac and a bit of a racist, so when I say "cold," she hears "S.A.R.S."
Jane'in hastalık hastası ve ırkçı olması iyi oluyor. Ben grip diyorum, o, SARS duyuyor.
You get to say racist stuff whenever you want, and people bring you soup.
İstediğin her ırkçı şeyi söyleyebiliyorsun ve insanlar sana çorba getiriyor.
All these racist in-jokes about Romanians.
Romanya'yla ilgili anlayamadığım ırkçı espriler yapıyorsunuz.
I did a racist wiener joke.
Irkçı bir çük şakası yaptım.
That is incredibly racist.
Bu inanılmaz derecede ırkçıydı.
The quiz, "Are You a Racist...?"
- Sınavın adı, " Irkçı mısınız?
You did me a big favor. Because now I have an excuse to ban that racist, sexist, homophobic son of a bitch from the White House on the basis of optics and not just personal distaste. But...
Bana büyük bir iyilik yaptın çünkü artık o ırkçı, cinsiyetçi homofobik orospu çocuğunun Beyaz Saray'a girmesini engellemek için kişisel nefret dışında bir gerekçem var.
Your co-workers sound sexist, misogynist... And, yeah, I'll say it... Borderline racist.
İş arkadaşların cinsiyetçi, kadın düşmanı,... ve evet, söylüyorum, aşırı ırkçı.
You think everyone's borderline racist.
Sana göre herkes aşırı ırkçı.
- That was racist.
- Irkçılık.
- Yeah, that's racist.
- Evet, ırkçılık.
- Ooh, that is racist.
- Irkçılık.
That's racist?
Irkçılık mı?
Racist.
Irkçı.
That is racist.
Bu ırkçı.
The guy with the black son is racist.
Siyah çocuğu olan adam ırkçı.
And one of the most notorious Freikorps groups even adapted what they took to be a racist symbol, the Hakenkreuz... or Swastika.
12 Mart 1938 sabahı Alman askerleri komşu Avustralya'nın sınırını geçti.
His mission - to create a racist, Aryan, German state.
Neredeyse her gün öğleden sonra Hitler Obersalzberg yamaçlarından aşağıya doğru yürüyüşe çıkıyordu.
They learnt his racist, hate-filled values as well - that they were better than everyone else, and that they should despise the weak.
Ne kadar düşünsem de Führer'imiz doğuda Bolşeviklere karşı savaşan askerlerinin başındayken, bunun nasıl bir karışıklık yaratacağını çözemedim.
Hitler said that he wanted this to be a racist war of annihilation. And, within weeks, the Germans said they'd won.
Geçen otuz yılda bütün düşüncelerim, hareketlerim ve hayatım sadece halkıma olan sevgim ve bağlılığımla yönlendirildi.
And one of the most notorious Freikorps groups even adapted what they took to be a racist symbol, the Hakenkreuz... or Swastika.
Kötü şöhretli Freikorps gruplarından biri ırkçılığın simgesi olan gamalı haç kullanmaya başlamıştı bile.
His mission - to create a racist, Aryan, German state.
Görevi, ırkçı, Ari Alman Devleti yaratmaktı.
In pursuit of his racist vision, Hitler had led the German army to a series of momentous victories.
Irkçı öngörüsünün peşinde Hitler Alman ordusunun çok büyük zaferler kazanmasına liderlik etti.
His vision of a racist state, filled only with those he thought "true" Germans.
Irkçı devlet öngörüsünde sadece gerçek Almanlara yer vardı.
- That's racist.
- Irkçı.
His vision of a racist state, filled only with those he thought "true" Germans.
Gerekli ekipmanlardan yoksunduk.
In pursuit of his racist vision,
"Vernichtet!"