Ragù tradutor Turco
40 parallel translation
The guido who rooms with us? Probably too much ragù in her arteries.
Bizle kalan İtalyalı mı? Muhtemelen damarlarında çok fazla makarna sosu birikmiştir.
Ragu, the right wheel!
Ragu, sağ tekerlek!
The right wheel, Ragu!
Sağ tekerlek, Ragu!
Put a nice gravy of ragu and some sausages on the side.
Biraz et suyu ve etrafına sos koy.
Raghu uncle looks so young!
Ragu amca genç duruyor
- With a nice duck ragu.
- Sebzeli ördek yahnisi.
- She's so fat, her blood type is Ragu.
- Öyle şişko ki, kanı Ketçap gibi.
She looks like a jar of bloody Ragu, innit?
Ragu kavanozu gibi görünüyor, değil mi?
- Ragu, yes, he could be protesting Ragu.
- Ragu. - Ragu'yu protesto ediyor olabilir.
MULTI-GRAIN CHEERIOS? FOR YOUR RAGU?
Makarna sosuna karşılık mı?
Gasoline... which she puts in her car to drive to Waldbaum's to go to aisle six to pick up a jar of Ragu!
Benzin. Arabasına koyup markete gidip bir kavanoz alıyor!
Debra belches like a truck driver and Ma uses Ragu!
Debra kamyon şoförü gibi geğiriyor, annem de hazır sos alıyormuş.
Ragu with garlic salt, cayenne pepper, and a dash of wasabi.
Et sosu, sarımsaklı tuz, acı kırmızı biber ve bir tutam wasabi. - Kulaklarıma kadar kızardım.
Your mom's making me lamb ragu.
Anneniz bana "lamb ragu" yapıyor.
i think it's a lamb ragu with just a scoop of cold rigott'.
Bence kuzu ragusuyla bir kepçe soğuk riggott.
COUNTRY-STYLE RAGU IT'LL SEND YOU TO MARS
KÖY USULÜ ACI SOS! SİZİ MARSA UÇURACAK!
Keith Ragu.
Keith Ragu.
Ragu with pork sausage, beef thigh, no cream.
Domuz sosisi ve dana uyluğundan kremasız yahni.
It was either make ragu or go out on the street looking to score.
Ya yahni yapacaktım ya da sokaklarda uyuşturucu arayacaktım.
I'm going to suck out some of the yolk and replace it with ragu.
Sarısının çıkarıp üzerine yahniden koyacağım.
- She's important around here. - Let me tell you something about the big ragu.
- Sana olayın özünü anlatayım mı?
I made ragu bolognese.
Bolonez sosu hazırladım.
It's a symbolic first course of Italian cuisine, characterized by egg tagliatelle and a sauce popularly called ragu alla Bolognese.
İtalyan mutfağının sembolik, yumurtalı makarna ile zenginleştirilmiş meşhur ragu alla Bolognese sosuyla yapılan bir yemek.
Then spaghetti alla carbonara pappardelle with ragu of rabbit and linguini with clams.
Sonra kömürde pişen spagetti tavşan yahnili pappardelle ve istiridyeli linguini.
Mrs. Rudolian and Mrs. Ignacio are doing the food, so there'll be all the kielbasa and Bolognese ragu you can eat.
Bayan Rudolian ve Bayan Ignacio yemek işine bakıyor, Leh sosisi ve bolonezli yahni yiyebilirsin.
Chopped up some leftover chuck for Bolognese Ragu.
Sebzeli bolonez sosa dünden kalan butları doğradım.
- Mom, I made a pork and lamb ragu!
- Anne, kuzu ve domuz etli makarna yaptım.
And your mum's so fat, her blood type's Ragu.
Senin annen de o kadar şişko ki, kessen kan yerine domates sosu akar.
listen. As Francesca prepared her famous ragu for the inquisitors, she heard a knock at the cathedral door.
Francesca Engizisyon üyeleri için ünlü Ragu sosundan hazırladı.
She promised to keep her ragu warm until the local vicar declared the city cleansed.
Bölge papazı şehrin arındırıldığını söyleyene kadar raguyu sıcak tutacağına dair söz vermiş.
Niccolo survived on the promise and smell of the ragu.
Niccolo ragunun kokusu ve yemin sayesinde sağ kalmış oldu.
This is Francesca's ragu.
Bu Francesca'nın ragusu.
Mm. Well, I can't believe that you passed up my grandmother's ragu for a beef stew MRE.
Büyükannemin soslu etini hazır biftek güvece tercih ettiğine inanamıyorum.
I am making duck ragu.
Ördek ragu yapıyorum. İlk deneyimim.
Maybe you'll stop by for some duck ragu when you're through.
Halledince ördek ragu yemeye uğrarsın belki.
Maybe they've got duck ragu in prison.
Belki hapishanede de ördek ragu veriyorlardır.
For your fine work, I'm gonna make you a garganelli with an oxtail ragu!
Güzel emeklerin için sana ekstra kuyruk yağlı bir garganelli yapacağım.
This ragu needs love, patience, and commitment.
Bu sosun, sevgiye, sabra ve bağlılığa ihtiyacı var.
- to find a man as good as my ragu. - Oh, this is nice.
Bu, güzel.
You want me to send you frozen ragu every week?
Benden sana her hafta dondurulmuş sos göndermemi istemedin mi?