Range sensors tradutor Turco
167 parallel translation
Captain, long-range sensors indicate another vessel approaching.
Kaptan, uzun menzilli algılayıcılar başka bir geminin yaklaştığını gösteriyor.
Ops will monitor long-range sensors.
Harekat, uzun menzilli tarayıcıları izlemeye devam edecek.
And query the Vega IX probe, long-range sensors.
Ve de Vega IX sondasından uzun menzilli algılayıcılarla bilgi alın.
Long-range sensors detect a T-tauri type star within a pocket of the Ngame cloud.
Uzun menzilli tarayıcılar Ngame bulutunun içinde... bir T-tauri tipi yıldız saptadı.
Long-range sensors holding on the shuttle, bearing 010 mark 271.
Uzun menzilli algılayıcılar mekiğe kilitlenmiş durumda, istikameti, 010 mark 271.
And with long-range sensors we've been scanning a radius of ten light-years.
Ve uzun menzil sensörlerle 10 ışık yılı yarıçapında bir tarama yapıyoruz.
Long-range sensors have located the Phoenix.
Uzun menzil sensörleri Zümrüdüanka'yı tespit etti.
It should enhance the long-range sensors.
Uzun menzilli algılayıcıları güçlendirecektir.
Short-range sensors are picking up some debris.
Kısa mesafe algılayıcıları enkaz sinyali alıyor.
Processing long-range sensors. Stand by.
Uzun mesafe alıcıları işleniyor, Iütfen bekleyin.
Picking it up on long-range sensors.
Uzun menzilli sensörlerde ölçümlüyorum.
Long-range sensors?
Uzun menzilli sensörlerde herhangi bir belirleme var mı?
We're picking up a ship on long-range sensors If you and Geordi are finished, come to the bridge.
Uzun mesafe alıcılarda bir gemi algılıyoruz işiniz bittiyse, Geordi ile köprüye gelin.
The ship doesn't register on the long-range sensors.
Gemi uzun sensör taramalarında gözükmüyor.Yok oluyorlar
We can see the ship, but this energy sheath renders it virtually undetectable to our long-range sensors.
Bu gemiyi görünür yapabiliriz, ama bu enerji alanını bizim uzun sensörlerimiz anında tesbit edemez.
We're picking up a distress call on long-range sensors.
Uzun menzil sensörlerinden yardım çağrısı alıyoruz.
I've got the long-range sensors on maximum. No sign of the ship. But I am picking up a reading.
Uzun menzil sensörleri en üst seviyede efendim, Atılgan'dan hiç bir iz yok ama zayıf bir sinyal alıyorum.
I'm picking up a convoy on long-range sensors.
Uzun mesafe sensörlerimizde, bir konvoy tespit ediyoruz.
All short-range sensors are useless.
Tüm kısa menzilli algılayıcılar işe yaramaz durumda.
I have it on long-range sensors.
- Uzun menzilli sensörlerde görünüyordu.
Mr. O'Brien has reconfigured the shield harmonics of the Defiant so that, on long-range sensors, we'll appear to be a Kobheerian freighter.
Bay O'Brien Defiant'ın kalkan harmoniklerini yeniden ayarladı böylece uzun menzilli sensörlerde Kobheerian yük gemisi olarak görünecek.
Long-range sensors are picking up the warp signature.
Uzun menzilli algılayıcılar warp izlerini buldu.
Long-range sensors show no other vessels travelling along that route.
Uzun menzilli algılayıcılar bu rotada giden başka bir gemi göstermiyor.
Commander, long-range sensors have picked up two Jem'Hadar warships directly ahead.
Komutan, uzun menzilli radarlar önümüzde 2 tane Jem'Hadar savaş gemisi tespit etti.
Communications and long-range sensors are out!
Haberleşme ve uzun menzilli sensörler devre dışı.
I have the ship on long-range sensors.
Gemiyi alıcılarda görüyorum.
According to our long-range sensors the Klingon task force has withdrawn to just outside Bajoran territory.
Uzun menzil alıcılarımıza göre Klingon görev gücü Bajor bölgesinin hemen dışına mevzilendi.
Long-range sensors are detecting a modified Peregrine-class courier ship lightly armed, one-man crew, bearing 268 mark 301.
Uzun menzilli sensörler modifiye edilmiş Gökdoğan sınıfı kurye gemisi algılıyor. Hafif silahlı, tek kişilik, rotası 268'e 301.
I've got Commander Chakotay and Mr. Tuvok's shuttlecraft on long-range sensors, but they're not responding to our hails.
Uzun mesafe sensörlerimiz de, Bay Tuvok ve Komutan Chakotay'ın mekiğini tespit ediyorum, ama çağrılarımızın hiçbirisine cevap vermiyorlar.
I've been using the long-range sensors to analyze the nebula you discovered.
Keşfettiğiniz nebulayı uzun mesafe sensörlerini kullanarak analiz etmeye çalıştım.
Captain, we're picking up an artificial structure on long-range sensors.
Kaptan, uzun mesafe sensörlerimizde yapay bir yapı tespit ediyoruz.
We don't even have it on long-range sensors yet.
Uzun mesafe sensörlerimiz daha tespit edemiyor.
Now, all we have to do is reconfigure the signal generator so it's compatible with the probe's long-range sensors.
Şimdi, yapmamız gereken sinyal jeneratörünü yeniden şekillendirmek, böylece sondanın uzun-mesafe sensörleri ile uyumlu olabilir.
The signal generator should be tuned to the probe's long-range sensors.
Sinyal jeneratörü sondanın uzun mesafe sensörlerine göre ayarlanmalı.
So far, long-range sensors haven't located any alien vessels near here.
Uzun mesafe sensörlerimize göre, buranın yakınlarında herhangi bir yabancı gemi yok.
Look, if you check your long-range sensors, you'll find a big ship out there.
Bakın, uzak mesafe sensörlerinize bakacak olursanız, orada büyük bir gemi göreceksiniz.
I have located the Nistrim vessel on long-range sensors.
Nistrim gemisini, uzun mesafe sensörlerinde, tespit ettim.
I am picking up a ship on long-range sensors, Commander.
Uzun mesafe sensörlerinde, bir gemi tespit ediyorum, Komutan.
I just wanted to alert you to a nebula we've picked up on long-range sensors.
Uzun mesafe sensörlerimizin tespit ettiği bir nebula olduğunu söyleyecektim.
And our long-range sensors can't confirm any plant life on the surface.
Ve uzun mesafe sensörlerimiz yüzeyde, herhangi bir hayat olmadığını gösteriyor.
- Long-range sensors have picked up...
- Uzun menzilli alıcılar...
Shields are down, long-range sensors are off-line, main power's holding.
Kalkanlar çalışmıyor. Uzun menzil alıcılar devre-dışı. Ana güç kaynağı devre-dışı.
Long-range sensors are still off-line.
- Uzun menzil alıcılar çalışmıyor.
She's at extreme range, but our sensors indicate she just activated her transporters.
Sensörlerimiz geminin taşıyıcılarını şimdi etkinleştirildiğini gösteriyor.
It's been there five minutes, remaining outside phaser range at extreme limit of sensors.
Beş dakikadır orada, fazer bölgesinin dışında kalıyor.
When resetting our sensors to the extreme lower range of the scale, undetected radiation appeared.
Sensörlerimizi en düşük dereceye getirdiğimizde, fark edilmeyen radyasyon ortaya çıktı.
Within range of our sensors, there is no life, other than the accountable human residents of this colony beneath the surface.
Sensör erişim sınırlarında, bu koloni halkı dışında başka yaşam formu yok.
I have reset the sensors to scan for frequencies outside the usual range.
Algılayıcıları normal aralığın dışındaki frekansları da taraması için ayarladım.
Long-range and infrared sensors apparently suffered no ill effects as a result of the wormhole.
Uzun menzilli ve kızıl ötesi tarayıcılarda bir sorun yok.
Adjust sensors to "short-range." Attempt a limited positron scan.
Algılayıcıları kısa menzile ayarlayın. Sınırlı pozitron taraması deneyin.
The sensors cannot locate them within transporter range.
Algılayıcılar ışınlama menzili içinde onların yerini saptayamıyor.