English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ R ] / Realm

Realm tradutor Turco

1,732 parallel translation
Travis Slocum isn't out of our realm of authority.
Travis Slocum bizim yetki alanımızın dışında değil.
Or should we make it our realm of authority?
Yoksa yetki alanımızı kullanalım mı?
I summon you from your infernal depths to appear before me in this earthly realm. "
Cehennemin derinliklerinden dünya yüzüne çıkıp karşıma gelmeni istiyorum. "
You know, there's a lot of myths about the northern lights. One says that the lights come from the realm of the dead.
Kuzey ışıkları için çok şey söylenir Kimisi ölüm getirdiğini
Now they were in the whales'realm.
Artık balinaların diyarındalar.
The first one of you who brings this guy back to me in hell will become my right-hand man... my human representative in this realm serving at my side as we create hell on earth.
Bu adamı cehenneme gönderen ilk kişi benim sağ kolum olacak. Bu dünyadaki temsilcim, cehennemi dünyaya getirirken bana yardım edecek.
How can you do this, not only giving offence to your natural sovereign Lord but giving us occasion to fight with you, that have loved you more than any other part of the realm, and have always taken you for our best friends?
Bunu nasıl yaparsınız? Bunu yaparak sadece yüce Kralımızı gücendirmekle kalmıyor sizi her zaman dost olarak görmüş bu bölgeyi krallığın baş tacı yapmış olan bizleri sizlerle savaşmak zorunda bırakıyorsunuz.
But we have a petition which we desire humbly to submit to him, for the restoration of many things which have gone amiss in this realm.
Ancak, bu krallığa zarar vermekte olan birçok hatalı uygulamanın düzeltilmesiyle ilgili olarak kendisine arzuhalimizi iletmek istiyoruz.
We have asked that the heretics, bishops and temporal, be punished. That Cromwell, Audley, Sir Richard Rich be punished as subverters of the good laws of this realm and maintainers of false sects.
Şeytani işler yapanların, başpapazların ve benzeri fanilerin Cromwell, Audley, Sör Richard Rich gibi bu krallığın düzenini bozan, uyduruk tarikatlar kuran adamların cezalandırılmasını istemiştik.
It's now late July and the salmon are poised at the edge of their inland realm.
Artık temmuz sonu ve somonlar denizden uzaktaki diyarlarında hazır durumdalar.
In other words, you say that the incident was a ceremony through which Matsuki-san was able to move into God's realm?
Yani o bıçaklama olayı bir çeşit seremoniydi diyorsun böylece Matsuki-san Tanrı'nın alemine mi gitti?
I still deem the commonwealth of the realm, and love of my subjects, Mr. Aske, far more than any riches
Halen daha krallığımdaki tüm ulusları kabul ediyor ve tebaamı, tüm zenginliklerden daha fazla seviyorum Bay Aske.
I swear to you. You will find no more loving and loyal people on the whole of your realm than Northern Yorkshire.
Size yemin ederim, tüm krallığınız dahilinde, sizi Kuzey Yorkshire'daki halkınız kadar seven ve onlar kadar bağlı olan kimse olamaz.
These wretched men have taken my whole realm without board as they have taken me, Charles.
Bu sefil adamlar, benim krallığımı sınır tanımaksızın ele geçirdiler. Beni de tabii, Charles.
Since you asked me for the truth, I will answer that in all parts of the realm men's heart were most hurt by the destruction of the abbeyes
Madem doğruyu söylememi istediniz, şöyle cevap vereyim ; krallığın her yerinde, insanların kalbi, kiliselerinin yıkımı yüzünden çok kırılmış durumda.
They were one of the beautiest of this realm to all men and strangers are alike.
Çünkü onlar, herkese göre, bu krallıktaki en güzel şeylerdendi.
It is not Mr. Aske but you, who are the very oringal and chief cause of all this rebellion and mischief although You could probably find some ways of having all the nobal men's head of the realm struck off you if you wanted.
Bu isyanın gerçek ve asıl sebebi olan Bay Aske değil, sizsiniz. Bu krallıktaki tüm soylu insanların kafalarını uçurtmak için isteseniz başka yollar da bulabilecek olmanıza rağmen, siz bu yolu seçtiniz.
You are to be returned to york, where you enjoyed your most frantic triumph and there hanged in chains as a punishment for your grievous sins against his majesty's highness and against this realm.
En büyük zaferinizi alelacele kutlamaya çalıştığınız York'a dönecek ve burada, Majesteleri'ne ve onun krallığına karşı işlediğiniz büyük günahların cezasını zincirlerle asılarak ödeyeceksiniz.
You are accused of taking part in the late insurrection That so wretchedly offended his king's majesty and the whole realm.
Majesteleri'ni ve tüm krallığını, çok acı bir şekilde gücendiren son ayaklanmada yer almaktan suçlanıyorsunuz.
- This realm goes from good peace and and quiet, dail, To better and better.
Bu krallık ; iyilik, barış ve sakinlikten çok çok daha iyiye gidiyor.
" I like well the proceedings of my brother, the cardinal. But I like not the doings of this realm and I trust to see a change in this world.
"Kardeşim Kardinal'in faaliyetlerini çok beğeniyorum ama bu krallığın yaptıklarını hiç beğenmiyorum."
This realm has long been at the mercy of the French or of the emperor.
Bu Krallık, yıllardır Fransızların veya İmparatorun entrikalarının insafına kalır.
I will visit all the places where the barricades and the defences of the realm are being built for the encouragement of my troops. And to the terror of my enemies.
Barikatları ve krallık savunmasının kurulduğu her yeri askerlerimi desteklemek ve düşmanlarımı korkutmak için ziyaret edeceğim.
I'm here to welcome you to my realm.
Buraya krallığıma hoş geldiniz demeye geldim.
Or else we shall not have a Duke of York, which is all this realm desires.
Yoksa bütün krallığın istediği, York Dükü'ne sahip olamayacağız.
I only went ahead with it for the sake of the realm and now even that reason is forgot.
Sadece krallık uğruna yapardım ama Tanrı adına, şimdi nedenimiz de yok.
Hmm, you are entering the realm of psychology, a field of unverifiable speculation.
Psikoloji diyarına giriyorsun, doğrulanamaz tahmin alanına.
Maybe in their own realm, but none that have crossed over to our world.
Belki kendi diyarlarında vardır, ama hiçbiri sınırı geçip bizim dünyamıza ulaşamadı.
I will say realm when I mention dwarfs.
Cücelerden bahsederken diyar diyorum.
First of all... you are speaking to a knight of the realm. So show some respect.
Öncelikle, şu an krallığın şovalyesiyle konuşuyorsun, biraz saygılı ol bakalım.
You had cleared your mind and heart of those who had kept you tethered to the human realm.
Seni insan alemine bağlayan kalbini ve aklını arındırmalısın.
And if you do not then do what must be done,... the Keeper will win,... and the World of the Living will be devoured by the Realm of Death.
O zaman yapılması gerekeni yapmazsan Gardiyan kazanacak ve Yaşayanlar Dünyası, Ölüler Diyarı tarafından yutulacak.
I'm not saying it's outside the realm of possibility that she'll recover.
Düzelme olasılığının ortada olmadığını söylemiyorum.
Sir, I am a knight of this realm in an era where, if you shall insult a friend of mine by calling him an old man, you shall speak unto me, and I shall speak harshly to you, and my word shall carry more weight than your armour.
Bayım, ben bu diyarın şövalyesiyim, eğer benim arkadaşıma "ihtiyar" diye hakaret ederseniz, benimle konuşmak zorunda kalırsınız ve benim sözlerim sizin zırhınızdan çok daha ağırdır.
Through territory no Greek has ever seen in search of a realm with intriguing parallels to the biblical Garden of Eden.
İncil'deki Cennet Bahçesine benzer güzellikte bir yer arayan hiçbir Yunanlının ülke sınırları içinde görmediği yerlere götüreceklerdir.
He commands the vast and frightening realm that all mortals, good and bad, must enter when they die.
İyi ve kötü tüm ölümlülerin öldüklerinde girmek zorunda oldukları korkutucu ve çok büyük bir alana hükmetmektedir.
According to the myth, dead souls enter a vast and gloomy underworld. A realm named after its master, Hades.
Efsaneye göre, ölü ruhlar büyük ve kasvetli yeraltı dünyasına adını efendisi Hades'ten alan bu diyara giderler.
For the fortunate few, paradise awaits in the third realm of Hades, the islands of the blessed, the ancient Greek equivalent of heaven.
Şanslı olan az bir kesim için, kutsanmışların adası, eski çağ Yunanistan'da cennetin karşılığı Hades'in 3. bölgesinde onları beklemektedir.
Hades has taken her away to his realm to be his wife forever.
Hades bu genç kızı sonsuza dek karısı olması için kaçırmıştır.
Surviving texts revealed that the Cult members came here in search of a shortcut to paradise, a path to eternal bliss in the realm of Hades.
Günümüze kadar ulaşan belgeler, Tarikat üyelerinin buraya Hades'teki cennete giden bir kestirme, sonsuz saadete uzanan bir yol bulma arayışıyla geldiklerini göstermektedir.
He could have ruled the universe, instead he is condemned to the realm of the dead.
Evrene hükmedebileceği yerde, ölüler diyarına hapsedilmiştir.
The ancient Greeks were terrified of Hades and his morbid realm, but they were even more afraid of the dead souls who were denied access to it.
Eski çağlarda yaşayan Yunanlılar Hades'ten ve onun korkunç diyarından ölesiye korkuyorlardı, fakat oraya girmesi reddedilen ölü ruhlardan daha fazla korkmaktaydılar.
Another realm in which they were frequently used is business, so if you are a leather tanner and the other leather tanner down the street is doing better business you ask the dead to somehow screw up his business.
Sıklıkla kullanıldıkları başka bir alan ise ticarettir, sizin bir deri tabakçısı olduğunuzu ve başka bir tabakçının sizden daha iyi iş yaptığını farz edersek, ölülerden onu işini bozmasını da isteyebilirdiniz.
The ancients used the poems of Orpheus as an instruction manual for life after death. A way to understand and navigate the realm of Hades.
Eski çağlarda yaşayanlar Orpheus'un şiirlerini ölümden sonraki hayatın el kitabı olarak, Hades diyarını anlamak ve orada yollarını bulmak için kullanmışlardır.
He gives, by the destruction of Hades, the destruction of the realm of the dead, a victory over death, not for the individual, but for all of creation.
Hades'i ; ölüler diyarını yok ederek, sadece kendi adına değil, tüm yaratılanlar adına ölüme karşı bir zafer kazanmış olur.
The island of the Graeae sisters is a dark realm where even the Moon does not shine.
Graeae kardeşlerin yaşadığı ada, Ay ışığının bile düşmediği karanlık bir yerdir.
Something so rare it's beyond the normal realm of human expectation.
İnsanların sıradan beklentiler dünyasının ötesinde nadiren gerçekleşen olaylar.
Knights of the realm, welcome to Camelot.
Krallık şövalyeleri, Camelot'a hoş geldiniz.
If the realm falls into the wrong hands, it's on your head.
Eğer bölge yanlış kişilerin eline düşerse bu senin suçun.
My Lord, if it were not to satisfy the world and my realm,
Lordum...
Realm is the right - right word because if fantasy movies and science fiction films have taught me anything is that dwarfs are the only socially acceptable form of disability to put in a movie, without anyone questioning what the fuck you're doing.
Doğru kelime "diyar". Çünkü... Fantastik filmlerden ve bilim kurgulardan öğrendiğim bir şey varsa o da :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]