Rebuilding tradutor Turco
555 parallel translation
However you said that you're soliciting for rebuilding of Todai Temple.
Ancak... Todai Tapınağı'nı yeniden yaptırmak için yardım topladığınzı söylemiştiniz
400,000 Dutch, 420,000 Italians, going home to tackle the hard task of rebuilding their countries.
400,000 Alman, 420,000 İtalyan, zorlu görevlerin üstesinden gelmek, ülkelerini tekrar inşa etmek için eve dönüyorlardı.
We've had enough trouble just rebuilding all the schools.
Bütün okulları yeni baştan inşa etmek bizi yeterince uğraştırdı.
I'm rebuilding my exhibition from the ground up.
Sergimi sıfırdan, yeniden inşaa ediyorum.
Now begun the heartbreaking job of rebuilding.
Sıkıntılı onarım işleri başlamıştı.
We've delayed the rebuilding of London long enough.
Londra'yı boyunu uzatarak yeniden inşaa etmeyi yeterince geciktirdik.
Thousands of years of building, rebuilding, creating and re-creating so you can let it crumble to dust!
Binlerce yıllık inşa, yeniden inşa, yaratma, yeniden yaratma çürümeye terk edesiniz diye mi?
- We rebuilding the place?
- İnşaat mı yapacağız?
I was doing some work for the rebuilding committee.
Restorasyon komitesiyle ilgili biraz işim vardı.
Where is the responsibility of those American industrialists who helped Hitler to rebuild his armaments, and profited by that rebuilding?
Hitler'e ordularını yeniden oluşturması için yardım eden....... ve silah satışlarından büyük kârlar elde eden....... Amerikan sanayicilerinin sorumluluğu nerede?
You must endeavor to maintain good health, bear these bitter trials, and await the rebuilding of our fatherland.
Sağlıklı olmak, bu acı imtihandan çıkıp vatan topraklarının yeniden inşası için gayret göstermelisiniz.
They were too busy rebuilding.
Onlar yeniden inşa çalışmalarıyla meşgullerdi.
Some are rebuilding the wall.
Bazıları duvarı baştan örüyorlar.
We need one more day to finish rebuilding that wall.
O duvarı kurmak için bir güne daha ihtiyacımız var.
And it burns down about every five minutes but each time they keep on rebuilding it a little bigger and better than before.
Her beş dakikada bir yerle bir oluyor ne zaman tekrar inşa etmeye kalksalar bir öncekinden daha büyüğü oluyor.
We're rebuilding a knocked-over joint.
Berbat olan kulübü onarmakla meşgulüz.
It's to them you must dedicate your next task, rebuilding the Earth.
Dünya'yı yeniden inşa etmeye başlamanız gerek.
Rebuilding a planet from the very beginning.
Sıfırdan bir gezegen kurmak.
... and I respectfully submit... that the devastation from the attack... on November 17 and 18, on Fort Clendennon... commanded by Colonel Stuart Valois... formerly with the Fifth Lancer Brigade, British Army in India... being so complete... even to the poisoning of the water well... that the post be abandoned... and no rebuilding and manning of Clendennon be attempted.
... bütün saygılarımla bildiririmki... Eski İngiltere-Hindistan mızraklı Süvari tugayı komutanlarından Albay Stuart Valois Komutasındaki Clendennon Kalesine... 17 ve 18 Kasım günlerinde, geniş çaplı bir saldırı düzenlenmiş büyük bir tahribat oluşmuştur su kuyuları zehirlenmiş devriye çıkartılamadığından Clendennon Kalesinde bu koşullarda onarım ve yenileme yapılamamıştır.
They're doing it and the Germans are rebuilding the bridges every night.
Onlar yıkıyor, Almanlar her gece köprüleri yeniden inşa ediyor.
What's all this about the rebuilding?
Şu yeniden inşa mevzusu da ne böyle?
The point is that this hospital is the landlord for those buildings... and instead of tearing them down... and building some imperialistic extensions of the medical establishment... this hospital ought to be rebuilding those tenements...
Asıl sorun, bu hastanenin o harap binalara sahip olmasıdır. O binalar satın alınmamalıydı. Onları da tıp dünyasının emperyalist rüzgarına katacaksınız.
The Germans, caught in the middle, get on with rebuilding themselves.
Arada kalan Almanlarsa, kendilerini toparlamaya devam etti.
When I come off my horse, there's the yacht and a 13th-century palazzo we're rebuilding in Cap D'Antibe.
Atımdan indiğim zaman, yat ve Cap D'Antibe'de restore etmekte olduğumuz bir 13. yüzyıl şatosu var.
A plan for rebuilding the harbour at Ostia.
Ostia limanının yeniden yapım planı.
Well. the engineers working under the D-Divine Julius estimated this rebuilding would take four years and cost four million gold pieces.
Tanrı Julius'un mühendisleri bu limanın yeniden yapımının dört yıl alacağını ve dört milyon altına mal olacağını öngörmüşler.
The Polish Government has spent more money in the last two years rebuilding that bridge than it cost to build it in the first place!
Tüm rakamlar elimde. Polonya bu köprünün onarımına kendi kahrolası kalkınmasından daha çok para harcamış!
And as soon as my brother is here, and he's more than a sherriff, All we start rebuilding around here.
Ve kardeşim yemin edip şerif olduğu zaman, bu kasabayı yeniden inşa etmeye başlayacağız.
- The next priority is to get those men home, get them to work rebuilding this country.
- İkinci önceliğimiz de bu adamların bu ülkeyi yeniden inşa etmesine yardım etmektir.
Instead of a sermon today, i think that we need to discuss The problem of rebuilding the church.
Sanırım vaaz yerine, bugün kiliseyi yeniden inşa etmeyi konuşmalıyız.
The brain tissue is rebuilding itself.
Beyin dokusu kendisini yeniden oluşturuyor.
They're rebuilding.
Takımı yeniden yapılandırıyorlar.
The Cousins Coimbera stated they would cover the cost of rebuilding the destroyed club and pay the medical bills of those injured in the fight.
"Kuzen Coimbra barın tadili için, gereken masrafları üstlendiklerini kaydetti ve ayrıca kavgada yaralananların hastane masraflarını karşılayacaklarını da sözlerine ekledi." Kavga... Hem de o korkunç yerde.
- I'm rebuilding my home.
- Evimi yeniden yapıyorum.
Rebuilding a civilization from a smoking ruin!
Kurtuluş burada.Onlar yeni uygarlığı tüten zehirli dumanlar üzerine kuracaklar!
We call upon the revolutionary readiness, the assembly of forces, to take into our hands the rebuilding of the world!
Biz devrimcileri hazırlığa çağırıyoruz, elleriyle dünyayı yeniden inşa etmek için, güçlerini birleştirmelerini istiyoruz.
Boy, they did a good job rebuilding the balcony.
Balkonu çok iyi onarmışlar.
How's your rebuilding going?
Restorasyonunuz nasıl gidiyor?
The agreement for rebuilding Farpoint Station has been completed per my instructions.
Farpoint İstasyonunu yeniden inşa etme anlaşması... benim talimatlarımla tamamlandı.
The wasted cities that we are still rebuilding.
Hala yeniden inşa etmeye çalıştığımız yıkık şehirler.
I got this nut for a neighbor who sleeps all day, and then at night he's rebuilding the engine on his car.
Bütün gün uyuyup, gecenin bir vakti arabasının motoruyla uğraşan komşum yüzümden kafam böyle.
The all-important thing is to get you through this as quickly and cleanly as possible so that you can begin rebuilding your life.
Önemli olan tüm şey bunu hızlı ve temiz bir şekilde bitirmektir, böylece hayatını yeniden kurmaya başlayabilirsin.
They're rebuilding it
Yeniden yapıyorlar.
My hobby is rebuilding American cars...
Benim hobim Amerikan arabası yapmak...
You're just as obsolete as that pile of rust... you wasted our time and money rebuilding, my friend.
Sen sadece kullanılmayan bir pas yığını gibi vaktimizi ve paramızı boşa harcadın yeniden yapıyorsun, arkadaşım.
The only thing worse is the pathetic effort Devon put into rebuilding you.
Devon seni geri kazanmaya çalışmakla ne kadar acınası bir şey yapmış.
Italy needs rebuilding from the ground up.
İtalya'nın yeni baştan imar edilmesi lazım.
Rebuilding America and all that.
Altın çağdı, Amerika baştan kuruluyordu.
How fitting then... that your death will be the catalyst... that starts my rebuilding... to ultimate power!
Senin ölümün... benim yenilmez imparatorluğumun... yeniden inşaası... olacaktır.
Like rebuilding a carburettor has a procedure.
Tıpkı karbüratörü yenilemenin bir usulü olduğu gibi.
We initiated a rebuilding programme.
Yeniden inşa programı başlattık.