Recycle tradutor Turco
361 parallel translation
Unsafe hook. Recycle your hook.
Kancan güvenilir değil.
Recycle this, you meshuggenah schmuck!
Bunu dönüştür, seni semser şapşal!
Its natural systems slowly recycle the air the water and even the rock.
Kendi doğal sistemleri havayı, suyu ve hatta kayayı yavaş yavaş geri dönüşümle değerlendirir.
Recycle. Here, wait a minute.
Haydi.
Yo, you've got to learn how to recycle.
Geri dönüşüm olayını öğrenmen gerek ahbap.
Yeah, recycle this.
Ya, bunu dönüştür.
Recycle. That's my motto.
Geri dönüştür.
I recycle.
Geri dönüşüm yaparım.
- She didn't know he doesn't recycle.
- Yeniden işlenebilir malları kullanmadığını bilmiyordu ama.
Let this be a lesson to recycle frequently.
Bu bana daha sık geri dönüşüm yapmam için bir ders oldu.
Reuse and recycle
Ceset bile kullanıyoruz.
The recycle people don't want nothin'left in the bottles.
Geri dönüşümcüler şişelerin içinde bir şey istemiyorlar.
If we're going to recycle, let's get serious!
Eğer geri dönüşeceksek, vakit bu düşünceyi gerçekleştirme vaktidir!
No. Recycle.
Hayır, hayır, o geri dönüşümlü.
Well, at home, in her defense, we recycle dust to make hot cocoa.
Peg haklı, evde sıcak kakao yapmak için tozları değerlendiriyoruz.
Besides, I always recycle my magazines.
Bu arada dergilerimi geri dönüşüm kutusuna atarım.
All rinsed and ready to recycle.
İşte, hepsi ayrıldı ve geri dönüşüme hazır.
I have told her and told her. It takes 90 to 100 years for a tin canto decompose and she still won't recycle.
Ona defalarca... bir teneke kutunun yok edilebilmesinin... 90 ila 100 yıl aldığını anlattım ama... hâlâ geri dönüşüm uygulamıyor!
Yeah. Give her a happy face, and then recycle her.
Ona mutlu bir yüz... çizmeli... veri geri dönüştürmeli.
Do you recycle?
Geri dönüşüm uygular mısınız?
You can recycle these and turn them into milk containers.
Eminim geri dönüşümle süt kutusuna bile dönüşebilir.
Recycle the valves.
Valfleri kontrol edin.
You are not here to simply recycle dates and f acts f rom the past.
Buraya tarihleri ve gerçekleri yeniden işlemeye gelmediniz.
Failure to recycle body fluids is a violation.
Başarısızlık geri döner "Akışkan maddeler bulundurmak yasaktır".
It's not like we don't recycle the bottles.
Şişelerimiz geri dönüşümlü ama.
You can't recycle yearbooks, can you?
Yıllıkların geri dönüşümü var mıydı?
Do you recycle?
İşe geri döndün mü?
There's a reason we have bins labeled "Recycle"!
Ne yapıyorsunuz? Buraya bu yüzden geri dönüşüm kutusu koyduk.
I suggest that if we're going to recycle it...
Bence yeniden yayınlayacaksak...
So we recycle your spleen into Jim.
Biz de, Jim'e, senin dalağını geri dönüştürürüz.
- Can I recycle it?
- Geri dönüşüme atabilir miyim?
We recycle here
Geri dönüşüme yolluyoruz.
Listen here, you have to recycle the waste.
Dinle, çöpü geri dönüştürmeliyiz.
I'm just gonna recycle her now, and we'll go from there, okay?
Şimdi gidip onu geri dönüştüreceğim ve oradan tekrar başlayacağız, tamam mı?
So you've decided to recycle me after all.
Herşeyden sonra beni geri dönüştürmeye karar verdin.
- Larry, we recycle paper.
- Larry, kağıdı biz geri dönüştürüyoruz.
Tonight we recycle freedom!
Bu gece özgürlüğü geri dönüştürüyoruz!
They recycle.
Onlar çevreci.
Leo, you said it yourself, our first conversation, all we do is recycle.
Leo ilk konuşmamızda kendin söylemiştin, tüm yapacağımız geri kazanmak.
Hey, kids, always recycle to the extreme!
Hey çocuklar, her zaman geri dönüşüm yapın köküne kadar!
What, you don't have anything to recycle?
Geri dönüşüm yapılabilecek bir şeyimiz yok da ne demek?
Don't recycle!
Geri dönüşüm yapmayın!
But you told us to recycle.
Ama geri dönüşüm yapmamızı sen söyledin.
Recycle it.
Geri döndür.
we're intelligent... ... we even recycle our cans and bottles.
Biz üçümüz aydın ve zeki insanlarız çevreyi bile koruyoruz.
We can recycle her organs, and reclaim the phosphorus.
Onun organlarını tekrar fosfor elde etmede kullanabiliriz.
- Hey, I don't talk trash, I recycle it.
- zırva konusmam onu cöpe atarım.
It takes a minimum of 2.3 seconds to recycle this thing.
Okurum.
Recycle that.
Defol git, Bulk.
They're gonna recycle all the flowers from the parade this year.
En iyi kısmı ne biliyor musun?
Well, you can go ahead and recycle that, then.
O zaman giderken bunları da çöpe at.