Remind me again tradutor Turco
343 parallel translation
Remind me again. Which one of Kyle's eyes is really looking at me? The brown one.
- Kahve rengi olan.
Remind me again why she dumped you.
Seni niye terk etmişti, söylesene.
Remind me again why we're doing this.
Tamam. Bunu neden yaptığımızı hatırlat bana.
Why don't you remind me again.
Neden bana tekrar hatırlatmıyorsun.
- Now, remind me again how Andie McPhee convinced us to go to this homecoming dance.
Peki, tekrar söyler misin, Andie McPhee bizi mezunlar günü dansına gitmeye nasıl ikna etti?
Remind me again, why did we have the children?
Tekrar söylesene, neden çocuk sahibi olmak zorundayız ki?
So, remind me again how you're related to Pacha?
Pacha ile akrabalığınızı tekrar söyler misiniz acaba?
Remind me again why you invited her to stay with you.
Onu neden evine davet ettiğini bir daha hatırlatsana bana.
Could you remind me again?
Bir daha hatırlatır mısın?
Outside... Remind me again, where is that exactly? What is this?
Dışarısı... hatırlatsana, tam olarak neresiydi orası?
Remind me again how I did it.
Nasıl yaptığımı hatırlat bana.
Yeah, remind me again how you ended up in the front seat.
Kendini nasıl da ön koltukta bulduğunu anlatsana yine.
Okay, remind me again.
Tekrar hatırlat.
- Remind me again.
- Bir daha hatırlat.
Remind me again, why did we get married?
Söylesene, neden evlendik biz?
Can you remind me again Blair why you're traveling today?
Bana yeniden hatırlatabilir misin, Blair, neden bugün yola çıkıyorsun?
WOMAN [GRUNTING] : So... remind me again why we picked this mesa to climb?
Pekâlâ... bana neden bu tepeye tırmandığımızı tekrar hatırlatır mısın?
Now let me remind you, Major, again.
Size bir kez daha hatırlatmama müsaade edin Binbaşı.
If I come again, remind me about the boysenberry.
Tekrar geldiğimde böğürtleni hatırlatın.
Once again let me remind you that the rock is extremely dangerous, and you are therefore forbidden any tomboy foolishness in the matter of exploration, even on the lower slopes.
Bir kez daha kayaların çok tehlikeli olduğunu hatırlatayım... ve her türlü aptallık ve Erkek Fatmalık... en alçak kayalarda bile keşif yasaktır.
Now, Cliff, let me remind you again, that it's extremely unorthodox to use shock aversion treatment outside the clinic.
Cliff, tekrar hatırlatıyorum klinik dışında şok terapisi. ... uygulamak alışılmadık bir şey. Sana hiçbir garanti vermiyorum.
Remind me not to do this again.
Hatırlatın da bunu bir daha yapmayayım.
Come on, Ed. If you start telling me you're in love again I'm gonna remind you of the time we made you propose to that checkout girl at Thrifty's. Do you remember her reaction?
Tekrar aşık olduğunu söyleyeceksen sana, evlenme teklif ettiğin o kasiyer kızı hatırlatmalıyım.
Remind me again what you do for a living.
Ne iş yaptığını hatırlatır mısın?
Remind me again what you do for a living.
Asıl sen ne iş yaptığını bana hatırlat.
If we ever see Phaedra again, remind me to kill her.
- Evet. Eğer Phaedra'yı tekrar görürsek.
Remind me never to let you on stage again, kid.
Bir daha asla sahneye çıkmana izin vermememi hatırlat bana, evlat.
Her stern, but sensible face will remind me never to do anything so stupid again.
Onun sert ama duyarlı yüzü bana bir daha asla aptalca bir şey yapmamam erektiğini hatırlatacak.
Remind me never to run off with you again.
Hatırlat da bir daha seninle kaçmayayım.
Remind me never to get on the train again.
Bir daha hiç trene binmeyeceğim.
[SingingStops] Remind me again whywe had this party.
Bana bi ara hatırlat bu partiyi neden yapmıştık diye.
Remind me not to cure him again.
Evet, onu bir daha iyileştirmememi hatırlatın.
Once again, let me remind you, there is a 20-second delay, so when the picture comes back to us, the comet should already have been knocked off its present course.
Tekrar hatırlatayım. : 20 saniyelik bir gecikme var dolayısıyla resimler bize ulaştığında kuyrukluyıldız yörüngesinden saptırılmış olacak.
Let me remind you once again that what I saw was very little.
Bir defa daha hatırlatmama izin ver. Ben çok azını gördüm.
Remind me not to sleep with him again.
Tekrar onunla yatmamam için bana hatırlatın.
- Would you remind me not to do that again? - Sorry.
- Bir daha yapmamami hatirlatir misin?
If I forget again, remind me.
Eğer unutursam, bana hatırlat.
Remind me again Raunaq, that you are my brother!
Tebrikler, çocuklar!
Well, remind me never to get sick again.
Hatırlat da bir daha hastalanmayayım.
To remind me once again what a bad choice I made?
Yaptığım yanlış tercihi bir kez daha hatırlatmak için mi?
Remind me never to invent that again.
Bana bunu bir daha keşfetmemeyi hatırlat.
It's there to remind me to never date a musician again no matter how hot or sexy he might be.
Ne kadar seksi ya da ateşli olurlarsa olsunlar bir daha asla bir müzisyenle çıkmamam gerektiğini hatırlatıyor.
Remind me never to breathe again.
Hatırlat da bir daha nefes almayayım.
Oh, remind me. What was that about again?
Neyle ilgiliydi?
Remind me to never do it again.
Hatırlat da bir daha yapmayayım.
If you could just remind me of your name again, lad, we can get started.
Adını bir daha hatırlatırsan bana ahbap, hemen başlayabiliriz.
Not recently, no. Remind me, what is it again?
Son zamanlarda yok, hayır.
Hey, remind me never to try that again, man.
Hey, bir daha bunu denememem gerektiğini bana hatırlat, dostum.
- Don't mention it Visit me again, you remind me of my bastard son
Tekrar gel, o şerefsiz oğlumu hatırlatıyorsun bana.
Remind me to never go on sabbatical again.
Beni asla tekrar tatilde gitmek hatırlatın.
Just remind me to never park in Mrs. Noble's driveway again.
Sadece tekrar Bayan Noble evin önüne park asla hatırlat.
remind me 211
me again 81
again 7789
against 107
against all odds 43
against my better judgment 31
against the wall 112
against me 47
against you 50
against who 36
me again 81
again 7789
against 107
against all odds 43
against my better judgment 31
against the wall 112
against me 47
against you 50
against who 36