Ringing tradutor Turco
4,605 parallel translation
[Phone ringing] Oh, look at this.
Şuna bak.
I'm dragging him to our hometown graveyard bell-ringing ceremony.
Onu bizim oraya mezarlık zil çalma törenine sürüklüyorum.
[Phone ringing] My first call.
İlk çağrım.
Okay, whose phone's ringing?
Kimin telefonu çalıyor?
- Oh, now who's ringing? [Gasps] - Oh!
Şimdi kiminki çalıyor?
( phone ringing )
( telefon zil )
( phone ringing ) Yeah.
( Telefon zil ) Evet.
( distant cell phone ringing )
( Uzak cep telefonu zil )
( ringing stops )
( Zil durak )
Sorry, not ringing any bells.
Üzgünüm, bir şey çağrıştırmadı.
Clayburn says the phones are ringing off the hook.
Clayburn telefonların kapandığını söylüyor.
That's ringing a lot like a... phone- - a sat phone.
Bu daha çok şey gibi çalıyor uydu telefonu gibi.
( school bell ringing ) I see your grades have improved over the past couple of semesters.
Notlarının geçmiş dönemlere göre yükseldiğini görüyorum.
It's been ringing for a while.
Epeydir çalıyor.
Someone is ringing your doorbell, you answer the door.
Biri senin kapını çalıyorsa, kapıya bakarsın.
( Telephone ringing ) What's the very first thing you do?
Yapacağın ilk şey ne olur?
when i was a little, playing cops and robbers- - [cell phone ringing] excuse me.
Küçükken hırsız polis oynardım... Pardon.
( door closes ) ( Telephone ringing ) ♪ You're not wanted anywhere ♪ anywhere
# Hiçbir yerde istenmiyorsun # hiçbir yerde
[line trilling] it's ringing.
Çalıyor.
Guess I'll start ringing doorbells.
Kapı zillerini çalmaya başlasam iyi olacak.
It just keeps ringing.
- Telefon çalıp duruyor.
♪ Bells are ringing, children singing ♪
# Ziller çalıyor, şarkı söylüyor çocuklar #
And when one is subjected to that kind of pain, sometimes a doctor can help. [Cellphone ringing]
Ve birisi bu tür bir ağrıya maruz kaldığında doktorlar bazen yardımcı olabilir.
Come on, come on. ( PHONE RINGING ) Hello?
Hadi ama, hadi ama.
I was helping Kenzi with the decorations and the doorbell kept ringing, and something about...?
Kenzi'ye dekorasyon ve sürekli çalan kapıyla ilgili yardım ediyordum, ve sonra...?
Just ringing up some more clothes for my cousin.
Kuzenimin kıyafetlerini paketliyorum.
It's ringing right in front of me.
Tam önümde çalıyordu.
( chimes ringing )
Çeviri © ssniper
If Jason has been caught, they wouldn't be ringing the bells.
Jason yakalanmış olsa zilleri çalmazlardı.
My head ached and I fancied a ringing in my ears.
Başım ağrıyor, kulaklarım çınlıyordu.
[Telephone ringing] How's it going?
Nasıl gidiyor?
Why use the same ring with my phone ringing?
Neden aynı zil tonunu kullanıyosunki sende?
We called him Mad Max because of his hair-trigger temper, which could be set off by something as innocuous as a ringing telephone.
Hassas sinirinden ötürü ona Çılgın Max ismini verdik ki bu hassas sinir, masum bir telefon çalmasıyla bile tetiklenebilirdi.
There is a ringing in my ear.
Kulaklarımın içinde çalıyor.
Mr. Bradley, why did you not tell me the bells are ringing?
Bay Bradley, çanların çaldığını neden bana söylemedin?
Operator, I've been ringing Murray Hill, 35097, for the last half hour and the line is always busy.
- Operatör, son yarım saattir Murray Hill, 35097'yi arıyorum ve hat sürekli meşgul.
Not exactly a ringing endorsement, is it?
Arama onaylamiyor, di mi?
The bell is ringing!
Zil çalıyor!
I kept ringing the care centre.
Bakım merkezi çok aradım.
[Bell ringing]
[Zil sesleri]
[Ringing getting louder]
[Daha yüksek zil sesleri]
[Ringing doorbell insistently]
[Kapı zili ısrarla çalar]
The phone's been ringing off the hook for you!
Telefon hiç susmadı.
It's ringing.
Çalıyor.
You realize we've been ringing for over a quarter of an hour.
Bir buçuk saattir burda olduğumuzun farkında mısın?
[CELL PHONE RINGING] - My phone's ringing.
- Telefonum çalıyor.
( school bell ringing, Jake breathes loudly ) Dude, what's wrong with you?
- Dostum sorun ne?
( Indistinct conversations, phone ringing in distance ) ( Gasps ) Sally, mind if I talk to you for a minute?
Sally, seninle bir dakika konuşmamızın sakıncası var mı?
( Cell phone ringing ) Hey.
- Hey.
PHONE CONTINUES RINGING
Him Her Düğün
[ringing doorbell]
Şunu açacak mısın?