Roadblock tradutor Turco
492 parallel translation
It's a roadblock.
Yolu kapatmışlar.
Hear there's a roadblock on the other side.
Diğer tarafta yol kapalıymış.
- I'm pulling the first shift on the roadblock.
- Barikattaki ilk nöbeti ben tutuyorum.
Put on that steel pot and get over to the roadblock.
O miğferini başına tak da barikata doğru git.
They were searching me on a roadblock, so I put them in my pocket.
Barikatta üstümü arıyorlardı, ben de onları cebime koydum.
- Him and Hansan are on a roadblock.
- Hansan'la beraber barikata gittiler.
- What about the tank at the roadblock?
- Barikattaki tank ne alemde?
Every time they move that roadblock it's longer than the last!
Bu bariyerleri taşımaları her defasında daha çok zaman alıyor!
I'd suggest you put out a couple more roadblock that's all sir.
Size önerim eğer varsa, birkaç bariyer daha çıkarmanız. Hepsi bu, efendim.
It is a roadblock, doctor!
Bariyer, doktor!
Did I build this idiotic roadblock?
Bu salak bariyerleri ben mi koydum?
Open the roadblock, Sergeant.
Bariyerleri açın, çavuş.
That's a roadblock.
Polisler yolu kesmiş.
Looks like a roadblock, sir.
- Gidelim. - Emredersiniz efendim.
It was a tank roadblock, but they knocked it out.
Tanklar önlerini kesmiş ancak dün gece yarıp geçmeyi başarmışlar.
They've got a roadblock at the bridge.
Köprü üzerinde barikat kurdular.
Remember, a couple of nights ago, you were stopped in a roadblock?
Birkaç gün önceyi hatırlamanı, Polisin çevirmesinde durmuş muydun.
You know what the roadblock's been.
Nasıl olduğunu biliyorsun.
-... through a police roadblock.
- Senin sorunun ne?
It's got to be a roadblock.
Kesin polis çevirmesi var.
Well, if they did have a roadblock here, we would have heard about it by now.. ... wouldn't we, Eddie?
Burada polis çevirmesi olsa onu bu zamana duyardık değil mi Eddie?
And somebody put a bullet in his car at the last roadblock.
Son barikatta biri arabasına bir mermi yerleştirdi.
They were young conscripts, sir, making a token gesture. There was a roadblock.
Oradaki yol barikatında acemi eskerler vardı.efendim.
What are they stopping for? It's a roadblock.
Neden durdular?
The roadblock is 3000 feet away.
Barikat yaklaşık 1000 metre uzaklıkta.
With a heavily defended roadblock and machine gun nests on both sides.
İki tarafta barikat ve makineli tüfek telleri de var.
You're gonna blow that roadblock for me.
O barikatı benim için havaya uçuracaksın.
You ever hear of a roadblock?
Yolu kapatmak diye bir şey duymadınız mı?
Yeah, a roadblock.
Evet, yol kesmek.
Roadblock, map reference S14 X02. - Tommy 3 and Tommy 2 move to Y.
Yol barikatı, harita referansı S14X02...
We want a roadblock at every crossing.
Her geçide birer barikat istiyoruz.
I'll set up a roadblock down the highway.
Otoyola barikat kuracağım.
You take three and set up a roadblock.
Sen üç adam al ve yola barikat kur.
How did you get past the roadblock?
Kontrolden nasıl geçtin?
I'm afraid it's a roadblock.
Barikat kurmuşlar.
Another roadblock.
Başka bir barikat.
- At the roadblock, we've just begun.
- Yoldaki engeli indir.
- Down the roadblock, we've just begun.
- Yoldaki engeli indir.
First roadblock, set up there.
- İlk kontrol noktasını buraya.
Roadblock 4 calling CP.
Barikat Dört, merkezi arıyor.
- The roadblock?
- Ya polis kontrolü?
When I assign a deputy to a roadblock, I expect him to be there when I come back.
Bir yardımcımı barikatta görevlendirmişsem, geri döndüğümde orada olmasını beklerim.
You two watch that roadblock.
Siz bu barikatı gözleyin.
Men? We set up another roadblock by the woods.
Ormanda başka bir barikat kurduk.
Skirt that roadblock tonight, or We'll never get through.
Ya barikatı bu gece geçeriz, ya da bunu asla başaramayız.
Alert : police roadblock!
Polis Çevirmesi! Aman Tanrım!
I'd just passed a roadblock at Chalon.
Chalon'da bir barikatı yeni geçmiştim.
Roadblock.
Plan C ile devam edin. İlerlemeye devam.
Roadblock.
Polis çevirmesi.
Look - a roadblock.
Bak, yol kapandı.
Burst through the roadblock!
Bariyerleri geçmemiz lazım!