Réunion tradutor Turco
2,435 parallel translation
We're having a reunion.
- Yeniden bir araya geldik.
So, this is a reunion, huh? # We all went to college together.
Bu yeniden bir araya gelme demek ki?
Okay. Well, see you at the reunion then.
Öyleyse mezunlar gününde görüşürüz.
I hate to spoil this little reunion, but you two wasted a trip.
- Bu küçük toplantıyı bozmaktan nefret ediyorum, - ama siz ikiniz boşa geldiniz.
I'll see you at the reunion... if I'm still alive.
Hala hayatta olursam tabi.
You fools! I hope you enjoyed the reunion with your fellow Jedi, because you're going to be my guests for a very long time!
Sizi aptallar, umarım Jedi dostunuza tekrar kavuştuğunuza memnun olmuşsunuzdur, çünkü çok uzun bir süre misafirim olacaksınız.
Okay, "Cholo." What, are you cultivating a new reunion personality?
Oldu "Cholo." Eskilerle buluşma kişiliğini mi oluşturuyorsun?
It's your 10-year reunion.
Bu sizin 10. yıl buluşmanız.
I think they're both tired of our 10-year reunion.
Sanırım ikisi de 10. yıl buluşmamızdan yoruldu.
Just hanging out at your reunion.
Buluşmamızda takılıyoruz. Selam.
Doing what, having a family reunion?
Ne yapıyordun, hasret mi gideriyordun?
The yearly family reunion.
Ailemizin her yıl bir araya geldiği an.
Yeah, of course we will. We will have a reunion every year.
Her yıl toplanırız.
I hate to break up such a touching reunion, but we have to get out of here. Give me another minute with him, Liz.
Bu yeniden buluşma olayını bozmak istemem ama buradan gitmeliyiz.
It's a family reunion
Aileniz yeniden bir arada.
We're having a family reunion.
Ailemiz yeniden bir araya geliyor.
I thought it was a family reunion.
Bunu bir aile meselesi olduğunu düşünmüştüm.
To celebrate their reunion, the male gives her the most romantic gift he can.
Erkek kendi beraberliklerini kutlamak için dişiye verebileceği en iyi hediyeyi verir.
Are we gonna start this reunion over?
Bu birlikteliğe baştan başlayacak mıyız?
Well, I gotta admit, I'm a sucker for a good mother-daughter reunion.
İtiraf etmeliyim ki anne kız kavuşmalarında berbat biriyim.
But, anyway, um, Pete's family reunion Is this evening, and since I'm going to be Meeting his mom for the very first time,
Her neyse, bu akşam Pete'in aile toplantısı var ve annesiyle ilk defa tanışacağım için benim de kendi ailemi göstermem gerek ki bu da siz oluyorsunuz.
This has been the least satisfying reunion ever.
Bu hayatımdaki en az tatmin edici buluşma oldu.
Relax, Ray. We're having a family reunion in aisle 3.
Sakin ol Ray, üçüncü koridorda aile toplantısı yapıyoruz.
- No worries. - Jared. I heard you had an unplanned family reunion in court today.
Jared, bugün mahkemede habersiz bir aile toplantısı yaşamışsın.
Your high school reunion.
Mezunlar toplantın.
Getting all duded up for the big high school reunion?
Mezunlar toplantısı için takımları çekeceksin bakıyorum?
I can't believe you're going to your reunion.
Mezunlar toplantısına gideceğine inanamıyorum.
Perhaps someone who'll be at the reunion tonight.
Belki de bu akşam mezunlar toplantısında olacak birinindir.
I'm going to sneak back to my reunion.
Mezunlar toplantısına dönmem gerek.
And in 2011, when their first reunion ended badly...
2011'de ilk görüşmelerinin sonu kötü bitince...
- I wrote to you, college reunion.
- Sana yazmıştım. Kolej mezunları toplantısı.
Captain, happy reunion!
Komutanım, gözümüz aydın!
And I'm hoping I'll be hosting the first reunion meeting of the NLD.
ve umarım yarın UDP partimin ilk tekrar-birleşmesinn ev sahipliğini yapabileceğim.
Hell of a family reunion, pardon the expression.
Lanetli bir aile kavuşması olmuş, kusura bakma.
It's not how I imagined our reunion.
Tekrar buluşmamızı böyle hayal etmemiştim.
So you lured her to their secret rendezvous spot with a note, supposedly from your husband, asking for a reunion, where you injected her with enough heroin to kill her instantly.
Sanki kocanız yazmış gibi gizli randevu yerlerine çeken bir notla tuzağa düşürdünüz. Anında ölmesi için yüksek doz eroin enjekte ettiniz.
Sweet 16, ten-year reunion parties.
16 yaş, on yıl sonra yeniden bir araya gelme partileri?
Okay, look, this little reunion was bound to happen sooner or later anyway.
Bu birleşme er ya da geç olacaktı zaten.
I guess that'll probably be a no on the reunion tour too.
Sanırım yeniden görüşsekte muhtemelen hayır diyecekler.
When you're working at the grocery store, you know, Desperate for your high-school reunion To relive your glory days, you'll be filled with regret
- Birkaç yıl içinde de sen bu arada manavda çalışırken, mezun toplantısında görkemli günlerin aklına gelip kendini herkesten üstün gördüğün için partiyi es geçme tercihin için pişman olup ümitsizliğe düşeceksin.
How's the reunion going?
Yeniden birleşme nasıldı?
Thanks. So, when's that Friends reunion gonna happen?
Friends oyuncularının birleşme toplantısı ne zaman olacak?
Going to that reunion would have just been asking for treble.
Mezunlar gecesine gitmek "tizbelanı" aramak olurdu.
She is smart, charming, funny, double-jointed- - everything you want when you go to a reunion, and now she's gone.
Zeki, alımlı, eğlenceli, iki eklemli. Toplantılara gittiğinde sahip olacağın her şey onda, ama artık yok.
Joe's got his reunion and I've got my dinner thingy.
Joe mezunlar toplantısına gidiyor, benim de yemek işim var.
My nanny's at his college reunion.
Dadım mezunlar gecesine gitti.
You pick yourself up, you pick on your lipstick and you go to your reunion.
Kendini toparlarsın, rujunu sürersin ve mezunlar gecesine gelirsin.
Yeah, she wants to show me off at her high school reunion.
Evet, beni lise buluşmasına götürmek istiyor.
All this talk about Joyce's high school reunion has made me feel bad about not being a high school graduate.
Joyce'un lise buluşması olayı bana kendimi çok kötü hissettiriyor. Çünkü lise mezunu değilim.
'After the confirmation Shomu prepared for family reunion.'
'Doğrulamadan sonra aile toplantısına katılır.'
'Family reunion.'
Aile toplantısı.'