Sanders tradutor Turco
1,202 parallel translation
Hey, Sanders. No punk rock.
- Sanders, punk rock çalmak yok.
I got a call from Greg Sanders, at our lab.
Laboratuardaki Greg Sanders aradı.
I got to remember to take Greg Sanders to lunch.
... Greg Sanders'ı yemeğe çıkarmayalım.
Sanders says he'll get to the blood comparisons as soon as...
Sanders, kan örneklerini en kısa zamanda karşılaştırıp- -
Sanders ratted me out, right?
Sanders beni gammazladı, doğru mu?
I had Sanders run a test on the shirt.
Sanders'e onun bluzu üzerinde bir test yaptırdım.
But all Bad Boy Sanders has to do is just test the specific gravity and blammo.
Ama Usta Sanders'ın belli ağırlıklara bakması yeter.
I had Sanders run a degradation on that same sample.
Sanders, o kana bozulma testi yaptı.
Greg Sanders.
Greg Sanders.
Sanders did a trace analysis.
Sanders analiz yapmıştı.
When we have a problem, I don't paint Greg Sanders in latex and stick a straw up his nose.
Problemimiz olduğunda, Greg Sanders'ı lateks kaplayıp burnuna pipet sokmuyorum.
Would you ask Colonel Sanders for his secret recipe?
AIbay Sanders'a özeI yemek tarifini sorar mıydın?
What a shame Barry Sanders retired.
Barry Sanders'ın bırakması çok yazık.
- Colonel Sanders.
- Albay Sanders.
Barry Sanders.
Barry Sanders'a.
All right, Mrs. Anders, all ready for your abortion?
Pekala Bayan Sanders, kürtaj için hazır mısınız?
He lives in a cardboard box in an alley on Fourth and Sanders. All right?
Cadde'yle Sanders arasında, mukavva bir kulübede yaşar.
Do I look like Barry Sanders?
Barry Sanders'a mı benziyorum?
I heard Sanders broke out of here, fared poorly and disgraced us all.
Orada Sanders'ın çuvalladığını duydum hepimizi utandırmış
I recovered it from the back of Tom Haviland's hand, sealed it, delivered it to Sanders in DNA.
Onu Tom Haviland'ın elinden aldım mühürledim ve Sanders'a gönderdim.
Call Dr. Sanders and tell him I can't see his patient until Monday.
Dr. Sanders'ı ara ve hastasını ancak pazartesi görebileceğimi söyle.
Are you talking about Peyton Sanders? Oh, I don't know, maybe.
- Peyton Sanders'tan mı bahsediyorsun?
Paddle number seventeen, Peyton Sanders.
Bakıyor. - 17 numara, Peyton Sanders.
Oh great, oh, Peyton Sanders.
- Harika. Peyton Sanders olması harika.
- Why? - What? Why do you wanna know how well I know Peyton Sanders?
Neden Peyton Sanders'ı ne kadar tanıdığımı öğrenmek istiyorsun?
Your wife would Iike you to see how she looks in her JiI Sanders sweater.
Eşiniz, Jil Sanders kazağının üstünde nasıl durduğuna bakmanızı istiyor.
You know, what would you say if I told you Ms. Atkins, a.k.a. Alison Sanders showed up at my loft last night and tried to seduce me?
Eğer Bayan Atkins, veya diğer adıyla Alison Sanders'ın dün gece samanlığa gelip beni baştan çıkarmaya çalıştığını söylesem ne derdin?
Your wife's real name is Alison Sanders.
Karının gerçek adı Alison Sanders.
Chloe followed up on your Alison Sanders clue.
Chloe Alison Sanders'ın geçmişini araştırdı.
The Anzacs would have had an easier time, if it had been left to the German General Liman von Sanders.
Savunma, Alman General Limon Von Sanders'e bırakılsa Anzakların işi bu kadar zor olmayacaktı.
Liman von Sanders did not know either our army or our country, and did not have time to study the situation properly.
Liman Von Sanders ordumuzu da ülkemizi de tanımıyor ve durumu doğru dürüst inceleyecek zamanı da yok.
I urge you strongly not to rely on the mental ability of the Germans headed by von Sanders, whose hearts and soul are not engaged as ours are in the defence of our country.
Kalpleri ve ruhları bizim gibi vatanın savunulmasıyla dolu olmayan Von Sanders liderliğindeki Almanlara güvenilmemesi konusunda ısrar ediyorum.
And then I became Dylan Sanders.
Sonra Dylan Sanders oldum.
I'm sure Helen Zaas was great, but I just can't imagine life... without Dylan Sanders.
Eminim Helen Kırç harikaydı ancak Dylan Sanders'sız bir hayat düşünemiyorum.
I'm not gonna let Kate Sanders get to me.
Kate Sanders'in beni altetmesine izin vermeyeceğim.
Miss Sanders, would you be so kind as to look after her for me?
Bayan Sanders, onunla benim yerime ilgilenme inceliğini gösterir misiniz?
Where'd Sanders go?
Sanders nereye gitti ki?
- You should consider Sanders.
Sanders'i düşünmelisiniz.
Basket! Assist, Sanders!
Basket, atışı yapan isim Sanders.
Hey, Sanders, you got anything on that knuckle sludge?
Hey, Sanders, dokulardan birşey buldun mu?
I have your scarf back from Sanders.
Eşarbı Sanders'dan aldım.
On the road by ten. Three hours out, we'd stop at a store where this guy who looked like Colonel Sanders would give me some home-made taffy.
Onda yola çıkıp, 3 saat sonra bir dükkana uğrardık orada Colonel Sanders'a benzeyen bir adam olurdu ve bana ev yapımı şekelemeler verirdi.
I'll assist with the beef curtains and then we'll wheel in colonel Sanders.
Etli hanımlara eşlik edeceğim, tavukçu amcaya gidiyoruz.
Dear Lord, as I think of you, dressed in white with your splendid beard I am reminded of Colonel Sanders who is now seated at your right hand shoveling popcorn chicken into thy mouth.
Yüce Tanrım, seni hep beyazlar içinde o muhteşem sakalınla hayal ediyorum da aklıma Albay Sanders geliyor. Senin sağ eline kurulmuş sana tavuk patlakları veriyor.
I just left sanders.
Sanders'ın yanından geliyorum.
- Ho-ho-ho-ho-ho-ho-hold, Colonel Sanders. Hold on. - Mm!
Bir dakika Albay Sanders.
Well, that's great that it's Peyton Sanders...'cause that's... great.
Çünkü harika.
How well do you know this Peyton Sanders?
Peyton Sanders'ı ne kadar tanıyorsun?
Sanders!
Sanders!
Who's that with Catherine?
- Catherine'in yanındaki kim? - Greg Sanders. DNA'dan.
Greg Sanders.
- Catherine'in yanındaki kim? - Greg Sanders. DNA'dan.