Sections tradutor Turco
765 parallel translation
They're in two sections.
İki kafile halindeler.
Most every place in the outlying sections, the tavern's sort of community public house,
Bu lokaller bir çeşit sosyal toplantı salonudur, - Hükümet memurları, gazeteci... - Bana içeriye kadar eşlik et, çavuş.
Sections... left! Wheel!
Mangalar... sola... çark!
And the big spaces were all broken up by little quarter sections, and the homesteads left empty, and the houses caved in, and the land, no good for man or cattle.
Büyük araziler küçük bölümlere ayrıldı,... ve yerleşimler boşaldı,... evler mağaralara benzedi, ve arazi, ne insan ne de sığırlara yaradı.
Take the two end sections, Wade!
Son iki sırayı yık, Wade!
There are sections of New York that I wouldn't advise you to try to invade.
New York'un bazı yerlerini işgal etmenizi hiç tavsiye etmem.
The four sections of your bomb sight fit inside these ponderous tombs, although I must confess that I shy to the thought of disembowelling a complete set of Charles Dickens.
Bomba güdümleyicinizin dört parçası bu kitap kaplarına sığar. Ama yine de itiraf etmeliyim ki... Charles Dickens setinin içini boşaltmaktan utanıyorum.
You've learned nothing from him in spite of all your torture otherwise you wouldn't be trying so desperately to collect the four sections of the bomb sight.
Tüm işkencelerine rağmen ondan bir şey öğrenemediğin belli yoksa bu kadar umutsuzca dört parçayı toplamaya çalışmazdın.
I'd been peeking under old Sunday sections... for a barber named Dominic whose wife wanted him back.
Gazete eklerinin ardına gizlenmiş, karısının geri istediği Dominic adında bir berberi aramaktaydım.
We got four new sections of the richest fillery you ever saw.
Eklenen dört yeni bölümle görebileceğin en iyi ahırı yaptık.
McNeal divided the district back of the yards... into blocks and sections... and for days and nights, systematically combed every beer parlor and saloon.
McNeal depoların bulunduğu bölgeyi bloklara bölümlere ayırdı ve gece gündüz, düzenli olarak bira barlarını ve salonlarını taradı.
The Germans brought her overland in sections.
Almanlar onu parça parça getirdiler.
Hey are there two sections on that Flight 27?
- Uçuş 27'de iki kişilik yer var mı?
Two sections and one compartment.
İki bölme, bir kompartıman.
She came at me in sections.
# Kız, sonunda karşıma çıktı.
Irrigation tanks are down to dried mud in all sections.
Bütün bölümlerdeki sulama tankları kuru balçık olmuş.
Yeah, in sections.
Evet, parçalar halinde.
Why, we're on our way now to put him off and have his land surveyed for quarter sections.
- Neden, onu buralardan kovmak için önümüz açıldı, ve onun toprakları da parsellenecek.
After it is written, we sprinkle the score liberally with sound effects, and then hire an author to write appropriate scenes to accompany the music, quiet scenes to coincide with the somber passages, and scenes of violence to synchronize with the noisier sections.
Müzik bestelendikten sonra, melodiyi ses efektleri ile birlikte serbestçe serpiştiririz, ve sonra da müziğe, boş aralıklara girecek sessiz sahnelere ve daha gürültülü bölümlere denk gelecek şiddet sahnelerine, eşlik edecek uygun sahneleri yazmak üzere bir yazar kiralarız.
Maybe we could take him out in sections.
Belki parça parça taşımalıyız.
Sections?
Parça parça mı?
She was talking about taking me out in sections.
Beni parçalar halinde taşıyacağını söylüyordu.
All of us here know that through the use of hypnotism... we can unlock certain sections of the human mind... that are not accessible to memory.
Burada hepimiz hipnotizmadan yararlanarak insan zihninin hafızaya erişemeyen belirli bölümlerinin kilidini açabileceğimizi biliyoruz.
I enjoy strolling in the city in sections that I don't know.
Şehrin bilmediğim yerlerinde dolaşmak hoşuma gidiyor.
- Yes, I know. "Geological sections... soundings..."
Jeolojik haritalar, sondaj ayrıntıları...
I've made a summary of the most relevant sections.
Konuyla ilgili bölümlerin özetini çıkardım.
We worked in different sections.
Farklı bölümlerde çalışıyorduk.
Sputnik makes each next circle over new sections of the Earth's surface, giving scientists a huge amount of invaluable scientific data.
Sputnik yeryüzündeki yeni bölümler boyunca bir sonraki daireyi yapar. Bilim adamlarına çok önemli miktarda bilimsel veriler gönderir.
The ring is divided into sections with hermetically sealed doors, in case of damage by meteorites or air leaks.
Halka bölümü hava geçirmez kapaklı bölümlere ayrılmıştır. Bunun nedeni meteorlardan ve hava kaçağından zarar görmemesi içindir.
- A crow bar in two sections.
- İki parçalı levye.
Not in sections.
Parça parça değil.
YOU MEAN THERE ARE OTHER SECTIONS? HM? ( Wickwire ) OH, YES, OF COURSE,
Romalılar var, Mısırlılar, Vahşi Batı.
Fabricating the patch, bolting it into place making sure all sections of the hull are airtight, including the hatchways are the jobs you will have to do under water.
Yamayı yapıp yerine takmak... gövdenin kapılar dahil her yanının hava geçirmez olmasını sağlamak... sualtında sizin yapmanız gereken işler.
He's spent over 3,000 hours at that microscope of his, made hundreds of drawings, over 5,000 tissue sections.
Mikroskobunun başında 3000 saatten fazla geçirdi yüzlerce çizim ve 5000'den fazla doku kesiti yaptı.
I want it flashed to all sections.
Durumu bütün bölümlere bildirin.
Blue Leader to all sections.
Mavi Lider'den tüm birimlere.
To begin, we'll have paper-thin slices of prosciutto ham wrapped carefully around well-ripened sections of Persian melon.
Önce, çok ince kesilmiş jambon dilimlerine sarılmış çok olgun İran kavunu dilimleri alacağız.
Now, while awaiting the paper-thin slices of prosciutto, so skilfully wrapped around perfect sections of ripened Persian melon...
Ve şimdi de çok ince kesilmiş jambon dilimlerine sarılmış, olgun İran kavununu beklereken...
Colour Sergeant Bourne, I want every other man from sections one, three and five over at the north wall.
Çavuş, birinci, üçüncü ve beşinci bölümdekilerin yarısı kuzeye geçsin.
The drug is to be taken by sections of us so work will not be interrupted.
Çalışmanın kesilmemesi için ilaç bizim kompartımanımızdan alınmalıdır.
Take all buckets to the clearing sections!
Tüm sepetleri, temizlik bölümüne getir.
Alert all sections.
Bütün bölümlere alarm ver.
As to the contents of other sections of the book fair, you can judge by these stands.
Diğer bölümlerde de vitrinlerin düzenlenişi fuarın kalitesini gösteriyor.
You see, we Aridians have learned the only way to destroy the Mire Beast is to entomb them in the sections of the city they have occupied.
Biz Aridianlar, Çamur Yaratıklar'ını yok etmenin tek yolunu öğrendik. Bu da şehrin mesken edindikleri bölgelerinde onları gömmek.
Clear sections C4 and C5.
C4 ve C5 bölümlerini boşaltın.
It's a pyramid organization made up of a series of sections. These sections, in turn, are made up of triangles.
Bir piramit örgütlenmesi çeşitli bölümlerden oluşuyor bu bölümler de üçgenlerden meydana geliyor.
Sections 8 and 1O to continue to patrol mine area.
8. ve 10. Bölümler maden alanında devriye gezmeye devam etsin.
Advance in a column of sections from the right.
Bölüm sağından sıralanıp ilerle. İleri arş!
The Resistance units of the police will decide tonight when they meet with the other sections.
Polis Direniş birimleri bu akşam diğer bölümlerle de görüşüp karar verecek.
We got our sections.
Bölümlerimiz var.
WE HAVE MANY SECTIONS.
Ama en popüleri burası.