Seda tradutor Turco
191 parallel translation
"My darling shall sound"
" Borularından çıkan seda
No, Ben, nothing yet.
- Hayır, Ben. Ses seda yok.
A sound... a voice... a colour
Bir ses, bir seda, bir renk.
Just so long as nobody starts... creeping up behind us.
Uzun zamandır arkamızda ses seda yok.
And no word from Halliwell.
Ve Halliwell'den de ses seda yok.
Nothing, sir.
Ses seda yok, efendim.
Anything?
Ses seda var mı?
We haven't heard anything of Baker in four or five months.
Dört beş aydır Baker'dan ses seda yok.
Not a thing, no news.
Ses seda çıkmadı.
The civilians asked them what they had to make, because the government not them it had given indications.
Tüm siviller, ne yapmaları gerektiğini soruyordu... Zira, hükümetten ses seda yoktu.
I should have gone myself Don't worry about it! Ting Erh-ma'll inform us if anything happened
ama adamadan ses seda yok çok kötümser olmayın ses çıkmaması, illada kötü birşeyler olduğu anlamına gelmez belki de kendisi hallediyordur sizi rahatsız etmek istmiyordur gene de haber vermesi gerekir!
Victor. No word from Linden yet?
Victor, Linden'den hala ses seda yok mu?
My parents, Tetsuro and Sada Sakura.
Annem, babam. Tetsudo ve Seda Sakura.
All is still.
Ne ses ne seda.
No, hasn't heard a thing.
Hayır, ses seda yok.
We're approaching the Jaradan sector.
Jaradan sektörüne yaklaşıyoruz. Jaradanlardan ses seda var mı?
Any word from La Forge?
La Forge'dan ses seda yok mu?
LOST TRACK OF HOW LONG WE'VE BEEN IN HERE.
Burada olduğumuzdan beri ses seda yok.
We left at 9 : 30 an hour and half after our schedule, and we've never saw a sign of your bow.
Saat 9 : 30'da çıktık, yani planladığımızdan bir buçuk saat sonra ama senin kırıktan ses seda çıkmadı.
They ain't messin'around.
Ses seda yok.
Make a joyful noise unto the Lord, all ye lands.
Kutsal topraklarda Tanrı'ya mutlu bir seda ver.
This is the land of opportunity, and you and your lowlife varmint police are nothing to me, not even a speck in the grand parade of history, not an echo in the big orchestra of civilization.
Burası fırsatlar ülkesi, son hudut. Sen ve senin şu kusmuk oğlun benim için hiç bir şeysiniz... şu muhteşem tarihte bir noktasınız. Medeniyet orkestrasında bir seda bile değilsiniz.
Any word yet?
Hiç ses seda var mı?
Nothing. Still deaf, dumb and blind.
- Hala ne bir ses ne bir seda.
Torres and Neelix just got back, but there's still no word from Tuvok and Bennet.
Torres ve Neelix biraz önce döndü, ama Tuvok ve Bennet'den henüz ses seda yok.
Not a word!
Seda yok.
You haven't heard from Emily?
Emily'den hâlâ ses seda yok mu?
Now ten days have passed and not a word.
On gün geçti ve hala ses seda yok.
There is no sign of the smaller runt.
Ufak olandan ses seda yok.
2 days without any news
İki gündür ses seda yok.
We gave the money 2 months ago and we have hardly any news.
Parayı vereli iki ay oldu ama ses seda yok neredeyse.
- Any word from Talyn?
- Talyn'den ses seda yok mu?
No one knows about the others.
Diğerlerinden bir ses seda yok.
Any word from D'Argo and Rygel?
D'Argo ve Rygel'den ses seda yok mu?
You propose marriage then you disappear?
Bana evlenme teklif ediyorsun. Sonra hiçbir şey yok, ses seda yok.
Seems she'd forgotten me. Not I, her. How could I?
Ama ondan ne bir ses, ne bir seda var.
I came back. Everything was quiet. So I ate my dinner in my shack.
Geldiğimde bir ses seda yoktu, ben de kulübede yemeğimi yedim.
So they left our home completely ripped apart, we haven't seen them for 6 days.
Evimizi darmadağın halde bıraktılar, altı gündür ses seda yok.
- No, not a soul.
- Hayır, ses seda yok.
It's quiet.
Ses seda yok.
Still no word.
Hâlâ ses seda yok.
Still nothing on the street yet.
Sokaklarda ses seda yok.
Last month, they said they'd summon me, but I haven't heard.
Geçen ay beni çağıracaklarını söylemişlerdi ama daha ses seda yok.
All quiet.
Ses seda yok.
She's got a wiggle in her walk and a giggle in her talk.
Onun yürüyüşünde bir eda, konuşmasında hoş bir seda vardır.
Do you have a read on Seeger?
Seeger'dan ses seda var mı?
Any word from Admiral Hunter?
Amiral Hunter'dan ses seda çıktı mı?
Still no sound.
Hala ses seda yok.
Why haven't we heard from the North Koreans?
Kuzey Koreliler'den neden ses seda çıkmıyor?
No one's heard from the government in weeks.
- Haftalardır devletten ses seda çıkmadı.
No word, nothing.
Ses seda yok.