English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / She's a

She's a tradutor Turco

86,150 parallel translation
She's got a new job, which is... that's a good thing ; it's a good thing.
Yeni bir iş aldı. Bu güzel tabii, güzel bir şey.
What I do have is a very cool girlfriend who's very talented, and she loves me a lot.
Çok hoş ve yetenekli olan bir kız arkadaşım var beni çok seviyor.
And she actually wrote a television movie.
Hatta bir televizyon filmi yazmış.
A few months ago, and she hit her head.
Birkaç ay önceydi. Kafasını çarpmış
She's a bad girl, this one...
Bu var ya, çok yaramaz bir kız.
She might. It's a risk.
Yiyebilir, böyle bir risk var.
You realise there's a way she can survive...
- Böyle hayatta kalabileceğini fark ediyorsun. - Yeter!
Look, she's a wonderful person, but I'm...
O harika biri ama ben...
He's brought a date, and she's super-hot.
Yanında sevgilisini getirmiş, hatun da acayip seksi.
Oh, wow, she posted a beautiful photo of a hamburger today.
Vay, bugün güzel bir hamburger fotoğrafı paylaşmış.
She's just a nasty little witch.
O sadece küçük iğrenç bir cadı.
That creature, she's just a nasty little witch.
– O yaratık pis cadının teki!
She's trying to turn me into a hausfrau.
Beni ev kadınına dönüştürmeye çalışıyor.
Can't blame you. She's a beauty.
Seni suçlayamam, çok güzel.
You know your mother's been hoping for this for a long time, so when she gets the news, we might be in for a bit of a reaction.
Annen bu haberi duymak için uzun zamandır bekliyor, biliyorsun. Yani haberi duyunca ilginç tepkilerle karşı karşıya kalabiliriz. Evet.
a woman's organs do not function properly if she's not meeting her husband's needs.
Kocasının ihtiyaçlarını karşılamıyorsa bir kadının organları düzgün çalışmaz.
She's been cavorting around Paris with a married man.
Paris'te evli bir adamla düşüp kalkıyormuş.
Ah, she's also a scientist.
Demek o da bilim insanı.
She's invited us to take a holiday with her in the Alps.
Bizi onunla Alpler'de tatile çıkmaya davet ediyor.
Then my girl, she's pregnant, we're looking forward to our first kid and then I get accused of killing a girl I don't even know.
Kız arkadaşım, hamile kaldı ilk çocuğumuzu bekliyorduk sonra hiç tanımadığım bir kızı öldürmekle suçlandım.
We have a witness who says she saw you with Linda outside the school disco on Saturday night.
Seni Linda ile birlikte Cumartesi gecesi okul diskosunun dışında gördüğünü söyleyen bir tanığımız var.
Cos every time she gets a lawyer digging it up, it's like she kills Lin all over again.
Çünkü her yeni avukat meseleyi karıştırmaya başladığında bu Lin'i bir kez daha öldürüyorlarmış gibi geliyor.
She's been a person of interest for MI5 and 6 for years.
Yıllarca MI5 ve 6 için şüpheli kişiydi.
You show my kid round like she's a piece of meat. No.
Kızımı bir et parçası gibi ortada sergiliyorsun.
So, in addition to leaking nude photos of a murdered teenager to the press, she allows a terrorist recruiting network to be run out of her home.
Yani öldürülmüş bir kızın çıplak fotoğraflarını basına sızdırmasına ek olarak bir terörist militan toplama ağının evinden yönlendirilmesine izin veriyor.
She said that the local authority are OK with us to foster... depending on a home visit.
Yerel otoriteler koruyucu aile olmamızı kabul etmişler yine de ev ziyaretine bağlıymış.
There's a girl come forward, said she was photographed by Pullings.
Bir kız var, Pullings'in fotoğraf çektiğini söylüyor.
She was hit by a car.
Araba mı çarpmış?
Put it this way, she's gonna need a good lawyer.
Şöyle diyebiliriz, iyi bir avukata ihtiyacı olacak.
She had a chance of another life and I'm sure she told you about it, about Logan, and that's why you went to the base.
Yeni bir hayat fırsatı vardı, eminim sana da anlatmıştır. Logan'dan bahsetmiştir. Bu yüzden oraya gittin.
- I went inside, I grabbed a towel, and she just drove off in that junker truck.
- Havlu almaya içeri girmiştim. - O sırada o hurda kamyonete binip gitti.
And she's such a talker, too. She...
Ve o da öyle bir konuşmacı.
I called on her yesterday, but apparently, she's gone away for a few days.
Dün onu aradım ama birkaç günlüğüne uzağa gitmiş.
To honestly believe one's own wife is so without reason that she must be shocked into accepting a divorce?
İnsanın kendi karısının şoke olup boşanmayı kabul etmeye mecbur kalacak kadar akılsız olduğuna inanması saçmalık.
Then the phone rings. It's a woman we don't know. She's very upset.
Tanımadığımız bir kadındı, çok üzgündü.
She tells us that her son's admitted that he sold my wife's earrings in a pawn shop.
Bize oğlumun eşimin küpelerini bir rehineci dükkanına sattığını söyledi.
Oh, wait. No, now it looks like she's got a tic.
Şimdi de tik gibi görünüyor.
She's gonna call me a dumbass sucker crazy person for letting myself do this again.
Yine kendime söz geçiremeyip bunu yaptığım için kafasız, enayi bir deli olduğumu söyler.
Take a cold shower, Vause. She's with me.
Üstüne bir bardak soğuk su iç.
That Fig, she is a grade A, locally-sourced megabitch.
Şu Fig denen karı birinci sınıf bir kaltak.
Or maybe she's just such a good forger, she went ahead and forged herself.
Belki o kadar iyi bir kalpazandır ki kendinin de sahtesini yapmıştır.
When I was a kid, I used to steal Toblerone triangles from my mom's PMS stash... And, this one time, she caught me and she made me eat a whole jumbo bar as punishment.
Küçükken annemin regl zulasından üçgen Toblerone parçaları çalardım, bir kere beni yakalayıp ceza olarak koskoca çikolatanın hepsini yedirmişti.
I don't wanna hear no more about how he done shit premature or how she like to take a bite out of crime.
Yok efendim, o nasıl acemice davranmış, yok efendim, o nasıl hortumlamış, dinlemek istemiyorum.
I bet you she's up there right now, having a heck of a time looking down at us, laughing about this mess we got ourselves in.
Eminim şimdi yukarıdan bize bakıp kendimizi soktuğumuz bu rezilliğe gülüyordur.
- Well, she said he's in a better place.
- Ama o, "Daha iyi bir yerde" dedi.
And then she made sex with a landscape architect, and I made sex with a history teacher, and a jazz singer, and a secretary and a waitress.
Sonra karım bir peyzaj mimarıyla yattı, ben de bir tarih öğretmeni, bir caz şarkıcısı, bir sekreter, bir de garsonla yattım.
She's a fucking spy.
Karı casusmuş.
- She's a fucking bitch!
Vay orospu!
I don't know, she sniffs out secrets like a truffle pig.
Sırların kokusunu tazı gibi alıyor.
First, I'm having sex with her sister, and now she's having a baby?
Önce ablasıyla yattığımı söyledi, şimdi de hamile olduğunu söylüyor!
Turns out Renata got pregnant after her brother's rape, and she died of complications from an attempt to self-induce a late-term abortion.
Renata ağabeyinin tecavüzünden sonra hamile kalmış ve kendi kendine kürtaj olmaya çalışırken ölmüş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]