She's not here yet tradutor Turco
65 parallel translation
She's not here yet, I'm afraid.
Merhaba Marzia.
How come she's not here yet?
Neden hala gelmiyor?
I usually practise with a friend, but she's not here yet.
Genelde bir arkadaşımla çalışırım ama o daha burada değil.
- My prob... She's not here yet.
- problemim... o henüz burda değil.
She's not here yet!
o henüz burda değil!
Where's Lisa? She's not here yet. Come on.
- Henüz gelmedi hadi.
She's not here yet.
O henüz burda değil.
She's not here yet!
Henüz gelmedi!
She's having my baby, and she's not here yet.
Daha gelmedi, daha gelmedi. Çocuğumu doğuracak ama daha gelmedi.
- She's not here yet.
- Daha gelmedi bile.
She's not here yet?
Yok mu yoksa geç mi kaldı?
She's not here yet.
Henüz gelmedi.
She's not here yet.
Henüz buraya gelmedi.
How come she's not here yet?
Nasıl olur da hala gelemez anlamadım?
- She's not here yet.
- Henüz gelmedi.
- She's not here yet. - All right.
- Rory henüz gelmedi.
- She's not here yet. - You told her the real time, didn't you?
- Ona vakti doğru söyledin, değil mi?
- Oh, no, she's not here yet.
- Hayır, daha gelmedi.
Dad's not here yet and she's freaking out and she told the nurse I'm going in and...
Hemşireye onunla doğuma gireceğimi söyledi.
Yes, we were supposed to meet at 1 : 00, but she's not here yet.
Evet, saat 1'de buluşmamız gerekiyordu, ama daha burada değil.
She's not here yet!
Bir türlü gelemedi!
- She's not here yet.
- Ne olmuş ona? - Daha gelmedi.
She's not here yet, but she's on her way.
Natalie nerede? Daha gelmedi, ama yolda.
She's not here yet.
Daha gelmedi.
She's not here yet, won't be long.
Şu an burada değil, ama gelir birazdan.
She's not here yet, and she's never late.
Daha gelmedi ve hiç geç kalmazdı. Endişelenmeye başladım.
Oh, she's not here yet.
Henüz gelmedi.
- Tania's not here yet? - She came in the evening.
- Tania gelmedi mi hala?
She's not here yet.
Hala gelmedi.
Yeah, she's not here yet-
Daha gelmedi.
- She's not here yet. Perfect.
- Daha gelmedi.
She's not here yet.
Gelmedi yani.
She's not here yet, but the room looks great.
Hayır, daha gelmedi ama oda harika görünüyor.
She's not here yet?
Henüz gelmedi mi?
Guess she's not here yet...
Sanırım henüz gelmedi...
She said she would meet me right before showtime. Here it is but she's not here yet, and...
Benimle gösteriden önce burada buluşacağını söyledi ama hâlâ gelmedi ve...
No, Mom, she's not here yet.
Hayır anne, henüz gelmedi.
- Well, she's not here just yet.
- Henüz burada degil.
- She's not here yet!
- Ama o burada değil ki!
But she's not here yet.
Ama daha gelmedi ki.
She's not here yet?
Burada değil mi?
She's not here yet.
- Daha gelmedi.
What, she's not here yet?
- Ne yani, daha gelmedi mi?
She's not here yet?
Henüz burda değil mi?
She's not here yet, and we're starting to get a little worried about her.
Daha hala gelmedi, bizde merak etmeye basladik.
And yet she's not here.
- Buna karşın burada değil.
She's not here yet, but the quiz doesn't start till 8.
- Daha gelmedi ama yarışma 08.00'de.
Late as in she's not here yet
- Eski derken henüz gelmedi mi yoksa...
Not yet, but since she's here...
Henüz değil, ama madem burada...
She's not used to it here yet.
Burada yatmaya daha alışamadı.
Er, she's not here yet, ma'am.
- Henüz gelmedi, efendim.
she's not here 659
she's not worth it 28
she's not there 101
she's not my type 42
she's not 836
she's not my wife 34
she's not dead 149
she's not my girlfriend 129
she's not wrong 44
she's not feeling well 28
she's not worth it 28
she's not there 101
she's not my type 42
she's not 836
she's not my wife 34
she's not dead 149
she's not my girlfriend 129
she's not wrong 44
she's not feeling well 28