English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / She's not interested

She's not interested tradutor Turco

217 parallel translation
It's perfectly obvious that she's not interested.
Seninle ilgilenmediği aşikar.
- She's not interested in Mayfair.
- Mayfair'le ilgilendiği yok.
She's not interested in you, me or the act.
Ne sen, ne ben, ne de gösteri onun umurunda.
Not that she's in love with me, but that I'm interested in her.
Bana aşık falan değil ama, dikkatimi fazlasıyla çekmiş durumda.
She's not interested in anything.
Hiçbir şeye ilgi duymuyor.
- No, she's not interested in poetry.
- Hayır, o şiirlerle pek ilgilenmez.
She's not interested in you.
Senle ilgilenmez.
- She's not interested.
- İlgilenmiyor.
She's not interested in sex.
Sekse merakı yok.
She's not interested.
Kız hiç ilgilenmiyor.
I'll do the play if she's Juliet. Otherwise I'm not interested. We've wasted enough time on this.
Oyunu ben sahneye koyuyorum Juliette'i o oynayacak yoksa başkası ilgimi çekmiyor çok zaman kaybettik.
Yeah, it's called puberty, jerk, and she's not interested.
Evet, buna buluğ diyoruz pislik ve ayrıca o ilgilenmiyor.
Sam, she's not interested in torts and writs.
Sam kız dersle ilgilenmiyor.
It's not a bad idea, if she's interested.
Eğer ilgileniyorsa, kötü bir fikir değil.
She's not interested.
O ilgilenmiyor.
She's just not interested. Really?
- Sahi mi?
She's not interested in me.
Bana ilgi duymuyor.
For goodness'sake, Doug, she's not interested!
Tanrı aşkına Doug, kızın umurunda değil!
It they're not married, she's not interested.
Evli değillerse zaten onun ilgisini çekmezler.
- She also - She's not interested.
- İlgisini çekmiyor.
She's not too interested.
Çok fazla ilgili değil.
I'll be interested to hear what she has to say but, uh, she's not getting those reclamators back till we're finished with them.
Söyleyeceklerini duymak ilginç olacak,... fakat işimiz bitinceye kadar o arazi ıslah araçlarını alamayacak.
She's not interested in a bogman like you.
O kız senin gibi bir İrlanda köylüsüne yanaşmaz
She's 5'7 ". - Oh, Roz, I'm not interested.
Adı Sharon. 1.68 boyunda.
She's not interested either.
O da ilgilenmedi.
She's not interested, Bacchus.
- İlgilenmiyor, Baküs!
She's not interested in douche bags like us.
Bizim gibi sersemlerle işi olmaz.
Can't you see she's not interested?
İlgilenmiyor, görmüyor musun?
How do I know she's not interested... unless I ask?
Sormazsam ilgilenmediğini nasıl anlayabilirim?
She's not interested in me.
İlgisini pek çekmedim gibi.
No... but, she's not too interested either, so... really there's no problem there when you think about it... on a certain level.
Hayır... pek umurundaymış gibi de görünmüyor, yani bir açıdan düşündüğünde gerçekten ortada bir sorun yok.
There's not a problem, unless she's falling in love with you and you're only interested in her as a case study.
Ama o sana âşık oluyor da.. .... sen. ona sadece bir vaka olarak yaklaşıyorsan iş değişir tabii.
She's not interested in shagging!
Düzüşmeyle ilgilenmez!
She's not the least bit interested in you! Bullshit.
- Sen onun umurunda değilsin!
Even if I were, she's not interested in me.
İlgilenseydim bile, o benimle ilgilenmiyor.
- Excuse me. she's not interested.
- İlgilenmediğini söyledi ya.
- I talked to her about last night and she said she's not interested.
- Dün gece hakkında... onunla konuştum, ilgisini çekmediğini söyledi.
- She's not interested in you- -
- Sen ilgisini çekmemişsin...
Ah, she's probably not too interested in uh, anyone seeing that data again.
Bu verileri bir daha görmeye meraklı olduğunu sanmıyorum.
Yes, the problem with Phoebe is she's so obsessed with training, she's not interested in romance anymore.
Evet, Phoebe'nin sorunu antrenmana takmış olması artık romantizmle ilgilenmiyor.
She's not interested.
Umurunda değil ki.
- She's not interested.
- Hoşlanmıyormuş.
- She's not interested?
- Hoşlanmıyor muymuş?
She's not interested, okay?
İlgilenmiyor, Tamam mı?
She's not interested.
İlgili değil.
I won't open it up again because you have a management problem created by your own negligence and deceit. She's not interested in taking you down.
Kendi ihmalin ve hilekârlığının yol açtığı idari bir sorun yüzünden bu konuyu yeniden açtırmam.
The difference is she's not interested in me.
Aramızdaki fark, onun benimle ilgilenmemesi.
Cindy's not interested in you, and Judith thinks she's gay.
- Cindy seninle ilgilenmiyor ve.. ... Judith de kendini gay sanıyor.
She's not interested in boys.
13 yaşında ve erkeklerle ilgilenmiyor mu?
She's 13 and she's not interested in boys? She's precocious.
Karateri normalden erken oturdu ama hâlâ biraz utangaç ve fiziksel olarak pek gelişmedi.
She's not interested.
Seninle ilgilenmiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]