She's not worth it tradutor Turco
69 parallel translation
She's not worth it.
O, buna değmez.
- Let go! She's not worth it.
Pişman olacaksın.
She's not worth it.
O buna değmez.
She's not worth it.
Ana buna değmez.
She's not worth it.
Buna değmez.
To whatever extent this fuckin torment of yours is over... what's-her-name, Darlene... believe me, she's not worth it.
Şu senin ittirici işkencen hangi seviyede sona ererse... neydi adı, Darlene inan bana, o buna değmez.
She's not worth it.
Onu unut.
She's not worth it.
Değmez.
Because... if she's ugly, it's not worth it
Çünkü... eğer masör kız güzel değilse, boşuna gitmişsin.
She's not even worth it.
Buna değmez bile.
Unfortunately, she's not worth it.
Malesef, o kadar değerli değil.
Maybe she's not worth it after all.
Belki de tüm olanlardan sonra buna değmez.
- Wow, Nikki, she's not worth it.
- Nikki o buna değimez.
She's really not worth it.
Gerçekten buna değmez.
She's not worth it.
O kadın buna değmez, Michael.
- She's totally not worth it.
- O buna değmez.
Well, stop it. She's not worth it.
O aşifte'yi artık unutmalısın.
She's not worth it, all right?
Buna değmez, tamam mı?
Of course it's funny. But is she worth it or not?
Tabi ki eğlencelidir.Ama değer mi değmez mi?
She's not worth it. She never was.
Buna değmez, asla değmedi
Enough that she can't complain, but not so much... -... that it's worth her while to return it.
Şikayet etmeyeceği kadar pahalı ama iade etmeye uğraşmayacağı kadar uygun birşey.
Not her. She's not worth it.
Onun için yaptıklarına değmez!
Aaahhh! - She's not fuckin'worth it.
O buna değmez.
Whoever she is, she's not worth it.
O her kimse, buna değmez. - Daha fazla katılamazdım.
Come on, man, she's not worth it.
Hadi ama dostum, o buna değmez.
She's not worth it.
Ona değmez mi? - Siktir git
Well, if lily didn't spend every dollar she has, Maybe it's not worth it.
Eğer, Lily elindeki her kuruşu harcamadıysa belki de değmez.
- Baby, baby, she's not even worth it.
- Hayatım, uğraşmaya değmez.
I mean, I know you're upset, But she's not worth it.
Yani, biliyorum üzgünsün ama, ama bunun kıymetini bilmedi.
- She's not worth it.
- O buna değmez.
And if the alternative is not being together, then it's worth taking this risk'cause she's awesome.
Diğer seçenek de birlikte olmamaksa bu riski almaya değer çünkü o süper biri. O da süper biri.
With her dreams shattered, there she is, snow all around, dressed lightly, penniless, searching for a love she's not sure is worth it.
Rüyalarının parçalanmasından sonra ince kıyafeti, karlarla kaplı sokaklar ve kendisi cebinde beş kuruşu olmadan onu bulmaya değeceğinden emin olmamasına rağmen aşkını arıyor.
She's not worth it!
O buna değmez! - Hayır!
At least then my father will see she's not worth it.
En azından o zaman babam onun ne mal olduğunu anlar.
Come on, Rachel, she's not worth it.
Yapma, Rachel, değmez.
She's not worth it, you know.
O buna değmez, biliyorsun.
If she doesn't like me for who I am, maybe she's not worth it.
Beni böyle kabul etmiyorsa belki buna değmiyordur.
If there's a chance that we could buy her some real time, Where she's not getting worse, isn't that worth a shot? It could exacerbate the damage that's already been done.
Yine de çocuğu kötüleştirmeden ona zaman verecekse, denemeye değmez mi?
- Or maybe she's not worth it! - Fuck!
Yoksa kadın buna değmez mi?
But she's not worth it.
Ama buna değmez.
Well, it's not really expensive when you consider the property is worth over ã2m and she paid under ã1m for it.
Mülkün değeri iki milyondan fazla ve o ise buraya bir milyondan az bir rakam vermişti. Bunu düşünürsen o kadar da pahalı değil.
If she runs, she's not worth it.
Kaçarsa, uğraşmaya değmez demektir.
She's not worth it. Don't.
- O kız için değmez.
And we'll find it and use her for everything she's worth, but she's not the prize.
Bunu bulacağız ve... kullanacağız. O çok önemli ama asıl amacımız o değil.
Annie... she's not worth it.
Annie... Buna değmez.
She's not even worth it.
Uğraşmaya değmez.
She's not worth it.
O kadına değmez.
If she can't, it's not worth the while.
Ulaşamazsak ne olacak?
She's not worth it.
Buna layık bile değil.
Whatever she costs, it's not worth it.
Ne kadar mal oluyorsa buna değmez.
Whatever she costs, it's not worth it.
O kadın neye mâloluyorsa, ona değmez.
she's not here 659
she's not there 101
she's not my type 42
she's not 836
she's not picking up 30
she's not my wife 34
she's not dead 149
she's not wrong 44
she's not my girlfriend 129
she's not that bad 34
she's not there 101
she's not my type 42
she's not 836
she's not picking up 30
she's not my wife 34
she's not dead 149
she's not wrong 44
she's not my girlfriend 129
she's not that bad 34