English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / She didn't do anything wrong

She didn't do anything wrong tradutor Turco

54 parallel translation
- She didn't do anything wrong.
- Yanlış hiçbir şey yapmadı.
She didn't do anything wrong.
O yanlış bir şey yapmadı.
She didn't do anything wrong. I like it.
Hayır, yanlış bir şey yapmadı, Aksine hoşuma gitti.
She didn't do anything wrong.
Yanlış birşey yapmamıştı.
She didn't do anything wrong.
O hiçbir şey yapmadı.
But she didn't do anything wrong.
Ama yanlış birşey yapmadı ki.
- She didn't do anything wrong.
- Kendisi yanlış bir şey yapmadı.
She didn't do anything wrong to take responsibility for.
Ceza çekmesini gerektirecek kötü bir şey yapmadı ki.
She didn't do anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadı.
We did a puzzle, and we had a nice talk. And she didn't do anything wrong, and neither did I!
O da yanlış bir şey yapmadı, ben de!
I'm sorry if she likes me but I didn't do anything wrong.
Benden hoşlandıysa üzgünüm ama bu benim hatam değil.
- She didn't do anything wrong, I told her to
- O yanlış bir şey yapmadı. Bunu ben teklif ettim. /
She didn't do anything wrong.
Yanlış birşey yapmadı.
But in fact she didn't do anything wrong.
Ama aslında yanlış bir şey yapmıyor.
She didn't do anything wrong
Yanlış bir şey yapmadı.
She didn't do anything wrong, except for use some perfume that her husband gave her.
Neden Claire Meade ceza çeksin? Kocasının ona verdiği parfümü kullanmanın dışında yanlış bir şey yapmadı.
She didn't do anything wrong.
O yanlış birşey yapmadı.
Ding-Dongs. because she didn't do anything wrong.
... çünkü yanlış bir şey söylemedi.
She didn't do anything wrong.
Kötü bir şey yapmadı.
But she didn't do anything wrong.
Ama annem yanlış bir şey yapmadı ki.
She didn't do anything wrong.
- O yanlış bir şey yapmadı.
- Because she didn't do anything wrong.
- Çünkü o yanlış hiçbir şey yapmadı.
But you can't do that. She didn't do anything wrong.
Bunu yapamazsınız.
But she didn't do anything wrong.
Ama Isabel yanlış bir şey yapmadı.
She didn't do anything wrong!
O yanlış bir şey yapmadı!
She didn't do anything wrong.
Yanlış hiçbir şey yapmadı ki.
She didn't do anything wrong.
Hiç yanlış bişey yapmadı.
She told him he didn't do anything wrong.
Ona yanlış bir şey yapmadığını söyledi.
You didn't do anything wrong, no matter what she says.
- Seninle ilgisi yok bunun. Yanlış bir şey yapmadın sen, her ne kadar o buna katılmasa da. Anlaştık mı?
She didn't do anything wrong!
Başkanım. O yanlış bir şey yapmadı!
She didn't do anything wrong.
- Yanlış hiçbir şey yapmadı o.
She didn't do anything wrong. She's the victim.
Kurban olan o.
I mean, she said she wasn't looking for anything more when we met, so technically she didn't do anything wrong.
Tanıştığımızda daha fazlasını istemediğini söylemişti yani teknik olarak hiçbir şeyi yanlış yapmadı.
She actually suspected that something was wrong after the trade, but she didn't do anything about it.
O takastan sonra bir şeylerin yanlış olduğunu anlamış aslında ama bunun için bir şey yapmamış.
She didn't do anything wrong. Aah!
O yanlış bir şey yapmadı.
Your mom didn't do anything wrong, she did the right thing.
Annen yanlış bir şey yapmadı,... doğru olanı yaptı.
She didn't do anything wrong at work.
İşte herhangi bir şey yapmadı.
- She didn't do anything wrong.
- O yanlış bir şey yapmadı.
But I didn't see it and she didn't do anything wrong.
Onu vurmasını izlemedim. Ayrıca Sarah yanlış bir şey yapmadı.
- But she didn't do anything wrong.
- O, yanlış bir şey yapmadı ki...
'cause she didn't do anything wrong!
- Yanlış bir şey yapmadı çünkü.
- Yes. - She didn't do anything wrong. - When?
- Yanlış bir şey yapmadı o.
- Your grandma... - She didn't do anything. She didn't do anything wrong.
- O hiçbir şey yapmadı... o yanlış bir şey yapmadı.
She didn't do anything wrong. ( sighs )
Eğer başa çıkamazsam haber veririm.
She didn't do anything wrong.
Yanlış bir şey yapmamış.
I didn't do anything wrong, and she knows it.
Yanlış bir şey yapmadım ve onun da haberi var.
She didn't do anything wrong.
- Yanlış bir şey yapmadı.
Kimble told me she didn't do anything wrong, and I believe her.
Kimble yanlış bir şey yapmadığını söyledi. Ona inanıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]