English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / She doesn't mean it

She doesn't mean it tradutor Turco

251 parallel translation
She doesn't mean it.
- Onu demek istemedi.
She, she... likes the fellow, doesn't she? It's real, I mean.
O... adamdan hoşlanıyor, değil mi?
She doesn't mean it, really.
Onu söylemek istemedi.
She doesn't mean it.
Öyle demek istemedi.
So, Mrs. Manion's taking her shoes off in Thunder Bay doesn't necessarily mean she was being unladylike, does it?
Bayan Manion'un Thunder Bay'de ayakkabılarını çıkarması ille hoppaca davrandığını göstermez, değil mi?
- She / it doesn't mean it so.
- O kadar da değil.
Well, just because she isn't talking about it it doesn't mean she isn't thinking about it.
Konuşmaması düşünmediği anlamına gelmez.
Doesn't mean she's guilty, does it?
Ama bu onun suçlu olduğu anlamına gelmez, değil mi?
She comes back to town, tells you and everybody else it doesn't mean a goddamn...
Buraya geri dönüyor, sana ve herkese, bunun hiçbir anlamı olmadığını...
She doesn't mean it.
Böyle demek istemiyor.
It doesn't mean she won't, but...
Bu sevmeyecek demek değil, ama...
She can be rude, but she doesn't mean it.
Biraz aptaldir ama idare etmeyi bilirsen, çok iyi olabilir.
It doesn't mean she likes you or anything!
Bu, seni sevdiği ya da başka bir şey olduğu anlamına gelmiyor!
Doesn't mean she knew anything about it.
Bir şeyler bildiği anlamına gelmez.
She's doesn't really mean it.
Baba, öyle demek istemedi.
- It doesn't mean she can't look nice.
- İyi görünemez anlamına gelmiyor ki.
I mean, it's just, I know, if she doesn't want to be in yearbook... she should, like, quit...
Yani demek istediğim... eğer yıllık kulübünde olmak istemiyorsa bırakması lazım.
- She doesn't mean it.
- Öyle demek istemedi.
What do you mean she doesn't wanna do it?
Ne demek istemiyor?
She sounds really great, Amy. But, um... it doesn't mean you need to lock step as far as this cheerleading thing.
Annen harika birine benziyor Amy, ama ponpon kızlık meselesinde ısrarcı olmak zorunda değilsin.
She doesn't mean it, dear.
Sen!
Honestly, Julia. Just because she wants coffee doesn't mean she should have it.
Çok ciddiyim Julia, çocukların kahve istemesi içebilecekleri anlamına gelmez.
If a woman stands you up, does it mean she doesn't love you?
Bir kadın seni ekerse, sevmiyor mu demektir?
I mean, it doesn't matter if she said no.
Yani, kız "hayır" dese de, hiç önemli değil.
Come on, it doesn't mean she doesn't love you.
Yapma, seni sevmiyor demek değil bu.
I mean, she doesn't share your love of history, unless it can be bought.
Yani, aşkını paylaşmak istemiyor da, tarihini paylaşmak istiyor gibime geldi.
Personally, I think the nation would be relieved to know that just because she's a woman... - it doesn't mean she can't be as ruthless as the rest of us.
Kişisel olarak kanım şu ki, toplum onun bayan olduğunu.... düşünerek, en azından bizim kadar.... acımasız olamayacağımızı düşünecek.
She gave us a fake name. It doesn't have to mean anything. She lied to us.
Bize sahte bir isim verdi, Bu yanlış bişey ifade etmiyor.
Just because it's over for my Faith doesn't mean she can't go out with a bang.
Faith'imin sonu gelmiş olabilir Ama gidişinin gürültülü olmaması için hiçbir neden yok.
Just because you gave it away, doesn't mean she should.
Sen bedava verdin diye o da yapacak değil ya.
She doesn't mean that the way it sounds.
Bunu kötü anlamda söylemiyor.
I mean, she just wants me to grow up as if I were in Hungary and... She just doesn't get it, you know?
Demek istediğim o benim hala Macaristan'daki gibi büyümem gerektiğini düşünüyor beni dışarı çıkarmak istemiyor.
- She doesn't mean anything by it.
- Bir şey demek değil.
She doesn't mean it
Şimdi sakin ol, tamam mı?
"She runs over people but doesn't mean it."
"Evet, insanları eziyor ama kasıtlı değil."
It doesn't mean she wasn't raped.
Bu tecavüze uğramadığını göstermez.
It doesn't really mean anything to Frank and Hannah because... Well, she's got her dad and he's got his daughter. So...
Frank ve Hannah için bisey ifade etmiyorlar çünkü... onun babasi yaninda ve o da kiziyla.
Doesn't it mean that she wants to screw?
Bu sikilmek istediğini göstermez mi?
Well, doesn't mean she didn't borrow it.
Evet ama bir yerden ödünç almış olabilir.
Yeah She doesn't mean it Yeah, and she's on this kick about moving back to the city Really?
Çocukken tamamdı ama ama bir noktadan sonra insan kendisini seven bir anne istiyor kendisinin onun için ne yapabileceğini değil.
She's pushing a stroller, but it doesn't mean... - there's a baby in there. - No one told us about her.
Bebek arabasını itiyor ama bu içinde bebek olduğu anlamına gelmez.
I mean, she doesn't go around killing people or anything... but, well, she's kind of not with the program... when it really comes down to it.
Yani, belki etrafta insanları öldürmüyor... ama sonuç olarak... programa uymuyor.
- She doesn't mean it.
- Bunu demek istemiyor.
I mean, she's never lied to me, but it doesn't mean she's always told me the truth.
- Yani, bana asla yalan söylemedi - Ama bana her zaman gerçeği söyledi demek değil bu
# It doesn't mean she's dead
# Ölmüyor ki.
It's just... well, should you be helping her invest? I mean, everyone knows how she came into the money. It just doesn't look right.
Sadece... onun parayı nereden bulduğunu herkes... biliyor, bu hiç doğru değil.
I mean she doesn't know it's today.
Yani bugün olduğunu bilmiyor.
Just because she's making it big doesn't mean that she can be bitchy.
Sadece bunu büyütüyor olması onun bir kıl birisi olduğu anlamına gelmez.
Doesn't mean she didn't do it. True.
Yine de bu, suçu onun işlemediğini göstermez.
Here's the point, just because you're ready to go it doesn't mean she is.
İşte sorun burada, sen hazırsın diye bu... onun da hazır olduğu anlamına gelmez.
Sorry. She doesn't mean it.
- Üzgünüm, öyle demek istemedi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]