English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Sitter

Sitter tradutor Turco

1,029 parallel translation
"BABY-SITTER."
"Bebek bakıcısı."
NO, IT'S A BABY-SITTER.
Hayır, bu bebek bakıcısı.
BABY-SITTER?
Bebek bakıcısı?
BABY-SITTER.
- Bebek bakıcısı.
Relieve the sitter.
Bakıcı nefes alsın.
They are very comfortable... with candles all around and a baby-sitter.
Orada rahatlar. Etraflarında mumlar ve bir de bakıcı var.
If I can get a baby-sitter, I'll bring my wife along.
Bir çocuk bakıcısı bulabilirsem, karımı da yanımda getiririm.
Well, we're having trouble with the baby-sitter.
Şey, çocuk bakıcısıyla başımız dertte.
If you do, one of your duties is to shoot when you see a sitter, and shoot to kill.
Eğer bu şerefe erişirseniz, göreviniz... onları gördüğünüz anda vurmak, ve öldürmek için vurmak!
Now I have to be mortified in front of the baby-sitter.
Şimdi de bebek bakıcısının önünde küçük düşmek zorunda kalacağım.
I couldn't get a sitter.
Bakıcı bulamadım.
I'm the baby-sitter.
Ben bebek bakıcısıyım.
Less than it costs to hire a baby-sitter for a few hours.
Daha az bir maliyete birkaç saatliğine bebek bakıcısı tutulur.
The baby-sitter will be here in a minute.
Bakıcı birazdan burada olur.
The sitter isn't quite here yet.
Çocuk bakıcısı henüz gelmedi.
This is his baby-sitter.
Ben çocuk bakıcılarıyım.
- No, I'm just a baby-sitter.
- Hayır ben sadece çocuk bakıcısıyım.
How about the baby-sitter?
Çocuk bakıcısı ne oldu?
Vic, if you need a baby-sitter, let me know. I need money for ballet shoes.
Vic, bebek bakıcısına ihtiyacınız olursa, ben burdayım, paraya ihtiyacım var.
- I'll send the sitter out.
- Bakıcıyı yollayacağım.
I have to take care of the sitter.
Bakıcıyla da ilgilenmeliyim.
[Beeping Resumes ] [ Doorbell Rings] All right. That must be the sitter.
Bakıcı olmalı!
Look, there isn't a sitter in this world who has gotten out of here alive.
Buradan canlı çıkabilecek bakıcı dünya üzerinde yoktur.
Manon can't get a sitter and Carole's husband is home.
Manon bebek bakıcı bulamaz, üstelik Carole'un eşi evde.
"But she had always been a bad sitter."
"Her zaman kötü bir kuluçkacı olmuştu."
So shaking all over, I went to the construction site of a building... going up on 2nd Avenue and signed a lease... on a two and a half bed-sitter apartment... that isn't even there yet.
Caddede yükselen bir inşaata gidip... henüz ortada olmayan... iki buçuk odalı bir daire için... sözleşme imzaladım.
If you ever need a baby-sitter...
Bebek bakımıyla ilgili bir şeye ihtiyacınız olursa haber verin. Tamam.
I just don't want to be Mary's baby-sitter.
Mary'nin bakıcısı olmak istemiyorum.
My parents'baby-sitter's cancelled. - So?
- Annemlerin bebek bakıcısı iptal oldu.
Daisy, I'm his baby-sitter, and it got chilly tonight.
Daisy, ben bebek bakıcısıyım ve hava biraz serindi.
If he weren't married, he wouldn't need a baby-sitter.
Evli olmasaydı, bebek bakıcısına da ihtiyacı olmazdı.
After I dealt with the fact of your leaving him alone Cody admitted he dismissed the baby sitter to get me over here.
Sen onu yanlız bıraktın sandım. Halbuki Cody beni buraya getirmek için bakıcıyı geri yollamış.
I don't need a baby-sitter.
Bakıcıya ihtiyacım yok.
The nerve of Walt, sending us on our route with a goddamn baby-sitter.
Bizi işe lanet olası bir bebek bakıcısı ile gönderiyor.
A nice baby-sitter. You want a baby-sitter?
Bakıcı ister misin?
Wait. What about a baby-sitter?
Çocuk bakıcısını nereden bulacağız?
- This is Marge Simpson. - I'd like a baby-sitter for the evening. - Wait a minute.
Ben Marge Simpson, bu akşam için bir bakıcıya ihtiyacım olacak.
- You must be the baby-sitter. - Yes. I am Miss Botz.
- Siz çocuk bakıcısı olmalısınız.
- Eee! - Wow! In a moment, we will show you a picture of the real Baby-sitter Bandit,
Kandıracağı masum insanlara hiç beklenmedikleri zamanda büyük bir kazık atabilir!
I'm calling to report the Baby-sitter Bandit!
Sahte çocuk bakıcısını ihbar edeceğim!
- You're the Baby-sitter Bandit.
Sen sahte çocuk bakıcısısın!
We caught her! We caught the Baby-sitter Bandit!
Sahte çocuk bakıcısını yakaladık!
I don't know what kind of shenanigans you've been pulling this time, but I just had to untie your baby-sitter and pay her off so that- - Are you saying to the world that you just aided and abetted... the escape of the notorious Baby-sitter Bandit? Excuse me.
Bu defa ne biçim bir numara çevirdiğini bilmiyorum ama az önce çocuk bakıcısını çözüp bize dava açmasın diye fazladan para vermek...
- The Baby-sitter Bandit.
- Sahte çocuk bakıcısı!
I don't know I'll get a sitter or something, I've got to get out of this house.
Ne bileyim, bakıcı falan bulurum. Evden mutlaka çıkmalıyım.
No, I think I'll let the baby-sitter do that.
Bakıcıya aldırırım.
I DON'T WANT A BABY-SITTER.
- Bebek bakıcısı istemiyorum.
You could get a sitter.
- Çocuklarla uğraşmak zor.
Daddy boffing the baby-sitter is a really old story. It happens all the time.
Bu tür şeyler her zaman olur.
Baby-sittin'for the baby-sitter?
Evet, bebek bakıcısına bakıcılık yapmak.
The Baby-sitter Bandit has left a trail of her daring nighttime robberies... across the continental United States. She could be lurking anywhere, about to descend upon another house full of unsuspecting dupes.
Sahte çocuk bakıcısı kıtanın bir ucunda diğer ucuna evleri soyarak geziyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]