Skin cancer tradutor Turco
128 parallel translation
He says they just found out it causes skin cancer. He's had me on it for nine months. Now he tells me it causes skin cancer?
Dokuz aydır kullandırıyordu, şimdi de kanser yapar mı diyor?
She'd say it causes skin cancer.
Deri kanseri yaparmış.
A skin cancer that first appeared on the bottom of his feet as spots the size of a quarter.
İlk defa ayağının altında bir bozuk para boyunda lekeler olarak görünen bir deri kanseri.
All I have is skin cancer which is not contagious and you know it.
Bendeki bulaşıcı olmayan sadece bir deri kanseri. ve bunu da biliyorsun.
One out of every six Americans gets skin cancer before the age of 65.
Her altı Amerikalıdan biri 65 yaşına gelmeden cilt kanserine yakalanıyor.
We want to talk about the increased rates of skin cancer women who fail to ovulate.
Cilt kanseri oranındaki artıştan, hamile kalamayacak kadınlardan... söz etmek istiyoruz.
Cary has this skin cancer...
Cary cilt kanseri...
He's got skin cancer.
Cilt kanseri var.
Skin cancer, my ass.
Cilt kanseriymiş, kıçımın kenarı.
Can you believe they gave Stephanie skin cancer?
Stephanie'yi deri kanseri yaptıklarına inanabiliyor musun?
Slowly, ultraviolet rays would pour in... increasing the risk of skin cancer.
Böylece dünyaya giren ultraviyole ışınları, deri kanserinin yavaşca çoğalmasını sağlayacak.
Skin cancer.
Deri kanserinden.
- I had skin cancer.
- Cilt kanseriydim.
- Skin cancer.
- Cilt kanseri.
But then I found out about the skin cancer.
Ama sonra cilt kanserini öğrendim.
Of course she treats skin cancer. That's how I met her.
Zaten ben de cilt kanseri sayesinde onunla tanıştım.
So everyday I can see the sun as it gives me everything I need heat, light, food, flowers in the park, reflections on the lake, an occasional skin cancer but hey at least there were no crucifixions and were not setting people on fire simply because they don't agree with us.
Yani her gün güneşi görebiliyorum ve ihtiyacım olan her şeyi veriyor ısı, ışık, yiyecek, parktaki çiçekler göldeki yansımalar bir ihtimal cilt kanseri, ama hey en azından çarmıha gerilme yok ve sırf insanlar kendisiyle aynı fikirde değil diye onları ateşe vermedi.
- Why? - He gave us skin cancer.
— Cilt kanseri olmamıza sebep oldu.
He put that hole in the ozone, and now we got skin cancer all over our hot bodies!
— Evet. Ozonu o deldi, ve şimdi taş gibi vücutlarımızın her yanı cilt kanseri. Bakın.
You want skin cancer?
Cilt kanseri mi olmak istiyorsun?
- Skin cancer.
Deri kanseri.
Some skin cancer that only really old people are supposed to get.
Yaşlı insanların yakalandığı bir tür cilt kanseri.
I gotta run, l`m having another skin cancer removed.
Kapatmam lazım. Cilt kanseri tedavisine gideceğim.
Pancreas cancer, and skin cancer.
Pankreas kanseri ve cilt kanseri.
Fiji has skin cancer.
Fiji deri kanseridir.
Imagine when you're Black and you have skin cancer.
Hem siyah olup hem de deri kanserine yakalanmak zor olurdu.
I hope the two of them get skin cancer.
Umarım her ikisi de deri kanseri olurlar.
A skin cancer or something.
Cilt kanseri filan mı?
Since I got skin cancer at Dune.
Dune'da cilt kanserine yakalandıktan sonra.
I might not die from skin cancer, so you want to seal the deal with ink poisoning.
Deri kanserinden ölmeyebilirim.Sen mürekkep zehirlenmesini kesinleştirmek istiyorsun.
- Listen closely : No man has ever gotten into a woman's pants chitchatting about skin cancer.
Hiçbir erkek bir kadının külotundan içeri cilt kanseri üzerine sohbet ederek girmemiştir.
- Or skin cancer.
- Cilt kanseri de olmayız.
Skin cancer.
Cilt kanseri.
Skin cancer, drug abuse, anorexia, bra shopping. Just dump it.
Evet çünkü insanlar çiçek görünce mutlu olup hoş karşılandıklarını düşünürler.
I might have skin cancer.
- Belki cilt kanseri olabilirim.
I was watching Grey's Anatomy and there was a lifeguard on it, and he had skin cancer, too.
Bir keresinde Grey's Anatomy'de bir cankurtaran vardı ve.. .. o da cilt kanserine yakalanmıştı.
Skin cancer is treatable.
- Cilt kanseri tedabi edilebilir.
Kevin's waiting to hear if he has skin cancer.
Kevin cilt kanseri olup olmadığını öğrenmek üzere.
It turns out that 98 % of people with skin cancer fully recover.
Sonuca göre cilt kanseri hastalarının % 98'i tamamen iyileşiyor.
Don't they know they're all gonna get skin cancer?
Hiçbiri böyle yaparlarsa deri kanseri olacaklarını bilmiyor mu- -
And you went shirtless, because skin cancer looks cool.
Tişörtünü giymedin çünkü deri kanseri çok güzel görünüyor.
You didn't run for me when I thought I had skin cancer.
Ben cilt kanseri miyim diye beklerken sen koşmuyordun değil mi?
You don't want to get skin cancer See ya!
Cilt kanseri olmak istemezsin. Görüşürüz!
I thought melanoma was skin cancer.
Melanomanın cilt kanseri olduğunu sanıyordum.
The ink works as protection against skin cancer.
Buradaki boya cilt kanserine karşı koyuyor.
Every person that comes into this hospital whether they have a heart attack or a skin rash everybody worries about cancer.
Bu hastaneye gelen herkes kalp krizi de geçirse deride kızarıklık da herkes kanserden korkuyor.
Although the cancer had been removed by acid dropped onto her tender skin... she had died anyway.
Annesinin hassas tenine asit dökülerek kanserli hücreler alınmıştı... ama yine de kurtulamamıştı.
She was doing a skin-cancer screening at Peterman.
Peterman'da cilt kanseri olup olmadığına bakıyordu.
She did a skin-cancer screening at Peterman?
Peterman'da cilt kanseri olup olmadığına mı baktı?
If I was the one with the cancer gene, if tomorrow my boobs were made of plastic and my skin had aged ten years and my sex drive had dried up, if it was me, Alex, would you be so fine with it then?
Kanser geni olan ben olsaydım göğüslerim yarın plastikten yapılacak olsaydı ve cildim on yıl yaşlanıp cinsel dürtülerim bitseydi ya ben olsaydım, Alex, o zaman da böyle iyi olur muydun?
Our patient doesn't have any skin symptoms and we've already ruled out cancer.
Hastada herhangi bir deri semptomu yok ve çoktan kanser olasılığını da eledik.