Skull tradutor Turco
5,616 parallel translation
See if you can get that through her thick canine skull.
Bakalım bu sefer o kalın köpek kafatası bunu idrak edebilecek mi.
Mr. Conner's skull is in, like, a million pieces.
Bay Canner'ın kafatası bir milyon parça olmuş.
The weapon cracked the skull, but it didn't perforate it.
Silahla kafatasına vurulmuş ama kırılmamış.
Okay, this plant is covering too much of the skull for me to do a reconstruction.
Bitki kafatasını çok sarmış. Yapılandırma yapamıyorum.
Guys, I, I don't even see the skull.
- Kafatasını göremiyorum.
We need to remove the skull before it's damaged.
Kafatası zarar görmeden çıkarmamız lazım.
The skull is free.
Kafatası kurtuldu.
I've got a stabbing pain in my skull, and... and he's back.
Kafatasıma saplanan korkunç bir acı var ve o döndü.
You just skull-fucked my whole system.
Az önce tüm sistemimi sikinin keyfine mahvettin!
Flaming skull!
Alevli bir kafatası!
No, it's a flaming skull!
Hayır, sadece alevli bir kafatası!
The flaming skull was me.
Alevli Kafatası benim fikrimdi.
When I pieced his skull back together, I found this entry wound from a.38.
İskeletini tekrar bir araya getirdiğimde, bu 38 kalibrelik silah yarasını buldum.
I felt her captor's skull come apart in my hands, as you intended.
Onu tutsak eden kişinin kafatasının parçalanışını ellerimde hissettim. - Amaçladığın gibi.
We fight the sepsis in his side, the bullet impacted the skull... the swelling there will be intolerable.
Yaralarının mikrop kapmaması için uğraşıyoruz. Kurşun kemiğe girmiş. - Oradaki şişliğe katlanılamaz.
The boring of a hole through the skull.
Kafatasının içine delik açılıyor.
If I could crack safes the way you crack walnuts... with your bare skull, I'd be riding The Oriental First Class
Senin kafatasınla cevizleri kırman gibi kasaları kırabilseydim şu an birinci sınıfta Yokohama'ya gidiyor olurdum.
Alongside the jars of pigeons'blood, ant eggs, and powdered human skull whose, I wondered, there were a number of herbs and extractions in Beaton's collection that might actually be helpful.
Kavanozlarca güvercin kanı, karınca yumurtalarının ve kimin olduğunu merak ettiğim insan kafatası tozlarının yanı sıra Beaton'ın koleksiyonunda aslında yararlı olabilecek bazı otlar ve özler de vardı.
How? I bedded her last night and woke to find her dead with her eyes carved out of her skull.
- Dün gece onu yatağa attım uyandığımda gözleri çıkarılmış bir şekilde buldum.
Get it through your thick skull.
Bunu o kalın kafana sok.
This is a mock-up of the boy's skull, complete with injuries.
Bu çocuğun kafatasının birebir taklit modeli, darbeler de dâhil.
Oh, come on, Tyson. He had a fractured skull.
Hadi ama Tyson, kafatası çatlamış.
I'm bored out of my skull.
Ayaktan başa sıkıldım.
The man is moving objects with his mind and he's bored out of his skull.
Aklıyla nesneleri oynatan adam başına kadar sıkıldı.
But why not in your skull? Oh.
Ama o baltayı neden kafana gömmedim.
"The Red Skull, founder of HYDRA, " was a big fat freakin'Nazi. "
Hydra'nın kurucusu, Kızıl Kafatası, kocaman, bal gibi, lanet bir Nazi.
HYDRA can hurt my son anytime they want. And if I get any funny ideas about rescuing him, they push a little button and blow a hole in my skull.
Hydra ne zaman istese oğluma zarar verebilir ve aklıma onu kurtarmak gibi tuhaf fikirler gelirse ufak bir düğmeye basıp kafamda bir delik açarlar.
Waiting to push a button and blow a hole in your skull if you disobey?
İtaatsizlik edersen kafanda delik açacak bir düğmeye basmak için bekliyor mu?
Waiting to push a button and blow a hole in your skull if you disobey?
İtaat etmezsen, bir düğmeye basıp patlatarak kafatasında delik açmayı bekliyor mu?
Well, not to compete with you, but I have a headache from my skull changing shape.
Yani senin kadar olmasa da benimde kafatasımın şekil değiştirmesinden dolayı basım ağrıyor
And give me that necklace back before I crush your skull!
Kafanı ezmeden bir an önce o kolyeyi bana geri ver!
Well, I've captured the contours of the victim's skull.
Maktulun kafatasının hatlarını taradım.
We've got colonization and development of Piophilidae in the skull and extremities.
Kafatası ve ekstremitelerde piophilidae kolonileri var.
How long will it take you to clean and reassemble the skull, Mr. Vaziri?
Kafatasını temizleyip toparlamak ne kadar sürer Bay Vaziri?
The skull is all yours, Mr....
Kafatası sizindir, Bay- -
How's the skull coming along?
Kafatası ne âlemde?
That part of the skull was removed surgically.
Kafatasının bu parçası, ameliyatla çıkarılmış.
Yes. This is a cranial perforation with the express purpose of placing a microphone inside the victim's skull.
Evet, bu, maktulün kafatasına mikrofon koyma amacıyla açılmış bir delik.
Trent McNamara's skull X-rays?
Trent McNamara'nın kafatası röntgenlerini getirir misiniz?
Be making a mold of the cranial bone flap, so then we'll be able to replace the missing part of the skull...
- Kafatasının kalıbını çıkaracağım. Böylece kafatasının eksik kısımlarını yeniden oluşturabileceğiz.
Uh, a very delicate spot on Tate's skull hit something hard, heavy and... well, greasy.
Tate'in kafatasında delik vardı. Ağır ve yağlı bir şey tarafından vurulmuş gibi.
Like your buddies opened my friend's skull?
Senin gibilerin arkadaşımın kafatasını açtığı gibi mi?
- Also have teflon on my skull, Tolga.
- Kafamın tası da teflon kaplı Tolga.
The Red Skull, your so-called leader, abandoned you.
Sözde lider dediğiniz Kızıl Kafatası sizi terk etti.
The Skull!
Kafatası!
Sounds like we all want to bring the Skull down, M.O.D.O.K.
Kulağa hepimiz Kafatası'nı devirmek istiyoruz gibi geliyor M.O.D.O.K.
It's the only chance we have against the Skull.
Kafatası'na karşı tek şansımız bu.
I used every suit when we attacked Skull's base.
Kafatası'nın üssüne saldırdığımızda hepsini kullandım.
The Skull is attacking New York.
Kafatası New York'a saldırıyor.
And the skull?
- Ya kafatası?
- that'll tell us who this victim is. - The skull is intact.
Kafatası sağlam.