English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Snapple

Snapple tradutor Turco

80 parallel translation
- Snapple?
- Buzlu çay?
When I was packing Daddy's lunch this morning I gave him my lemon Snapple and I took his sucky Italian roast.
Babamın yemeğini hazırlarken ona kendi limonlu Snapple'ımı verip, İtalyan kahvesini almışım.
Kelly, get these people a Snapple.
Kelly, bu insanlara içecek bir şeyler getir.
- Snapple?
- Snapple alır mısın?
- Snapple?
- Snapple?
One of them asked for a Snapple, and I had to turn my back to open the chiller.
Biri Ice Tea istedi ben de buzdolabını açmak için arkamı döndüm.
Ling? Snapple? I'm not comfortable with you being part of a manhunt.
Ling, sen erkek avının bir parçasıyken kendimi rahat hissetmiyorum.
Would it kill you to show them this picture as you hand them a snapple?
Onlara buzlu çay götürürken resmi göstersen, ölür müsün?
Yeah, when you broke the snapple bottle,
Evet! Buzlu çay şişesini kırdığında dedim sana.
Dude, it's snapple.
Bak, ne diyeceğim...
Hand me the snapple bottle. I gotta pee.
Şişeyi versene, işemem lazım.
Someone broke into the company cafeteria... ... and made off with a substantial amount of peach snapple.
Birisi şirketin kafetaryasına girmiş ve oldukça çok şeftali aromalı Snapple çalmış.
So somebody steals one lousy case of SnappIe and what do they do?
Yani biri bir kasa iğrenç Snapple çalıyor ve onlar ne yapıyorlar?
- We all drank of the SnappIe.
- Hepimiz Snapple içiyorduk.
- Wait, "Drank of the SnappIe"?
- Bekle, "Snapple İçiyorduk"?
So you're gonna return the SnappIe?
Snapple'ları geri mi vereceksin?
You stole the SnappIe, michael.
Snapple'ları sen çaldın, Michael.
Because it's not fair to ruin one person's life over a few bottles of SnappIe.
Çünkü bir insanın hayatını bir kaç şişe Snapple yüzünden mahvetmek adil değil.
I'm gonna break in and put the SnappIe back.
İçeri girip Snapple'ları geri koyacağım.
And when they realize that nobody stole the SnappIe... ... they have no choice but to give our jobs back.
Ve hiçkimsenin Snapple çalmadığını farkettiklerinde..... işimizi geri vermekten başka çareleri olmayacak.
- Because you took the SnappIe, dude. MICHAEL :
- Çünkü sen Snapple'ları çaldın, dostum.
Who fires an entire shift over SnappIe?
Kim Snapple yüzünde tüm bir vardiyayı kovar ki?
So yeah, we stole the SnappIe, but you know what, we did our jobs well.
Evet Snapple çaldık ama biliyorsunuz işimizi de iyi yaptık.
You wanna fetch me a Snapple?
Bana gidip bir meyve suyu getirir misin? - Ne?
I'm Santa. Paul, don't you think that Snowflake should fetch Santa a Snapple?
Paul sence de Kar Tanesi gidip Noel Baba'ya bir meyve suyu alması gerekmiyor mu?
I think I have a Snapple in my little elf house.
Sanırım benim cüce evimde meyve suyu olacaktı.
"Fetch me a Snapple"?
Gidip meyve suyu getirmek mi?
You want a Snapple?
Snapple ister misin?
Can I have a Snapple?
Snapple alabilir miyim?
Apple wine, apple whiskey... apple schnapps, apple martinis... uh, Snapple with vodka in it... apple nail polish remover -
Elmalı şarap, elmalı viski, elmalı schnapps, elmalı martini, içinde Snapple olan votka, elmalı aseton.
- And sitting in bars listening to music doesn't put Snapple on the table.
- Ve barda oturup müzik dinlemek sana para kazandırmaz.
- Just Snapple.
- Sadece meyve suyu.
Get me a Snapple and a bag of crab chips from the corner.
Bir Snapple ile biraz cips alırmısın şu köşeden.
And you, lay off the Snapple.
Ve snaplee ( meyveli içecek ) içmek yok
Jake, go to the vending machine and get Miss Pasternak a peach Snapple and a bag of Skittles.
Jake. otomata gidip Matmazel Pastemak'a şeftalili çay ve meyveli draje kapsana.
Oh, I read a Snapple cap that said that the most popular name for a pet in the United States is Max.
Bir yerde okumuştum. Max, ABD'deki en yaygın hayvan adıymış.
I was toying with a Snapple motif but God said, "Coke!"
Aklımdan Snapple geçiyordu ama Tanrı "Kola!" dedi.
Well, it's just a Snapple, but that's not the point.
Sadece buzlu çay, ama konumuz bu değil.
I know. It tastes just like regular Snapple, doesn't it?
- Tadı tıpkı normal gibi, değil mi?
It's amazing. I only date guys who drink Snapple.
Sadece diyet içenlerle çıkarım.
Look, we all love Snapple.
Hepimiz meyve suyunu seviyoruz. Benim sevdiğim kesin.
I didn't know that. Thank you, Snapple.
- Küçük bilgiler var burada!
I promise I won't live on Oreos and Snapple, all right?
Söz veriyorum, abur cuburla karnımı doğurmayacağım. Tamam mı?
I'll be right back with those mug books and a Snapple.
Sabıkalıların albümüyle bir de Snapple getiririm.
Where's thatSnapple bottle?
Snapple şişesi nerede?
Once again, I'm sorry the demonstration didn't quite work out, but now we know what happens when you accidentally spill Peach Snapple into a helium neon laser.
Bir kez daha, tanıtım gösterisi yolunda gitmediği için özür diliyorum ama şimdi hepimiz helyum neon lazerin üzerine yanlışlıkla şeftalili buzlu çay döküldüğünde ne olduğunu biliyoruz.
Not even a Snapple?
Peki ya Snapple?
If you are Nike, or if you use Apple put new flavors, bottles, packaging, shoes,
Sen Nike'san ya da Snapple'san yeni tatları, yeni şişeleri, paketleri, ayakkabıları sunarsın.
Snapple?
Buzlu çay?
michael, The Guys And The Great SnappIe Caper michael, The Guys And The Great SnappIe Caper
Michael, Çocuklar ve Büyük Snapple Aşırması
Wow, this is Diet Snapple?
Diyet mi bu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]