English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Snickers

Snickers tradutor Turco

319 parallel translation
[Snickers] Listen, uh, enjoy your trip.
Dinle, uh, iyi geziler.
[Snickers] You wanna know the irony of all of this?
Bütün bunların cilveli yanını öğrenmek ister misin?
In spite of the juvenile snickers of some, this is a serious matter.
Bu çocuksu kıs kıs gülüşmelere rağmen, bu ciddi bir durum.
[Snickers] Never let it be said coke dealers aren't charming.
Kokain satıcılarının sevimli olmadığını kim demiş?
And you, you little prick... - ( SNICKERS )
- Ve sen, küçük sik.
- How's about for a Snickers bar?
- Çikolatayla değişelim mi?
Leave me alone. [Snickers]
Beni rahat bırak.
[Snickers] NO.
Hayır.
[Snickers] Did you wish to talk to me about something, Mr. cook, sir?
Benimle birşey mi konuşmak istemiştiniz, Bay Aşçı?
[Snickers] Well, everybody, it's Christmas Eve and the tree is trimmed.
Millet, Noel arifesi ve ağaç da süslendi.
- The name's Snickers.
- Adı Snickers.
- Brief him, Snickers.
- Ona bilgi ver, Snickers.
- Snickers, make that list happen.
- Snickers, listeyi hazırla.
"S-nickerrrss!"
Snickers.
" More snickers, more coke!
"Daha fazla Snickers, daha fazla kola!"
More snickers, more coke!
"Daha fazla Snickers, daha fazla kola!"
- [Snickers]
- [Gülüşme]
What public? [Snickers]
Halka açık da ne demek?
They caught him stealing a Snickers.
Onu Snickers çalarken yakalamışlar.
He stole a Snickers bar?
Snickers mı çaldı?
Somehow he can rationalize it... like the establishment owes him a Snickers.
Kendince mantığı var. Şirketin ona Snickers borcu varmış.
Mr. Pitt eats his Snickers bars with a knife and fork.
Bay Pitt Snicker'ını ( bir çikolata markası ) bıçak ve çatalla yiyiyor.
- [Snickers] Why it's Fred Flintstone and his lovely wife, Wilma.
Siz Fred Flintstone ve sevigili eşi Wilma olmalısınız.
Snickers.
Çikolata.
Another time, she blended up Snickers.
Bir keresinde de bir Snickers çikolatası koymuştu blendere.
"Marathon becomes Snickers"...
"Marathon, Snickers adını aldı..."
The gigolos are swarming around Maris like ants on a Snickers bar!
Jigololar, Snickers'a saldıran karıncalar gibi Maris'in etrafındaymış.
[Snickers] This sting can't miss, boys.
Bu tuzak başarısız olamaz, beyler.
[Snickers] I hope you brought your checkbook, wise guy.
Umarım çek defterin yanındadır, budala.
We're just talking a Snickers bar.
Sadece Snicker çikolata hakında konuşuyoruz
But I'll pass your file along to - [Snickers] Brown.
Ama dosyanı Brown'a gönderebilirim.
[Snickers]
Hadi, hadi, Gadget diş fırçası.
He gave me a Snickers bar. Yes.
Zaten o da bana çikolata verdi.
[SEAN SNICKERS] OH, WHOA, WHOA. YOU'RE THAT CHICK FROM THAT THING YESTERDAY.
Aa sen, dün şu sarhoş kızı oynayan kız değil misin?
[Snickers] Looks like the kid who roughed up the Wilson widow.
Bayan Wilson'ı döven çocuğa benziyor.
- [Snickers] Sucker.
- Gerzek.
Kids never learn! [Snickers]
Çocuklar asla uslanmazlar!
I can have a sandwich and a Snickers, but if I skip the Snickers, I'm one step closer to them Caterpillar boots.
Sandviç ve Snickers alabilirim, ama Snickersdan vazgeçersem, İstediğim Caterpillar botlara bir adım daha yaklaşmış olurum.
I made it with Snickers.
Snickers'lerle yaptım.
That deserves something special, like a Snickers bar... and a C.D. player.
Özel bir hediyeyi hak ettin, örneğin bir Snickers ve bir CD çalar.
J.J. Madisona, for your responsibility in a hit and run kill of his pat cat Snickers, three weeks ago in front of the cort house.
Bay J J Madison tarafından... üç hafta önce kedisi Snickers'a çarpıp ölümüne sebep olmaktan dava ediliyorsunuz.
[SNICKERS] " THEIR EYES PIERCE MY SOUL.
Gözleri ruhumu deliyor.
[Snickers] What does she want?
- Ne istiyormuş?
Hey! [Snickers] Sucker!
Enayi!
Two worried frogs. [Snickers]
Endişeli iki kurbağa.
( snickers )
Ýþte bu harika.
My Snickers slipped.
Ay, çikolatam nasıl da fırladı öyle!
- [Snickers] - Damn it!
Lanet olsun.
- [Keyboard Keys Clattering ] - [ Snickers]
Bridget, seninle karşılaştığım için çok memnunum.
[SNICKERS] "YES, I WOULD."
"Tabii, bırakırım"
[Snickers] Oh, yeah.
Aynen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]