So how did it go tradutor Turco
247 parallel translation
Okay, so how did it go with Valencia at the dress shop?
Tamam. Valencia'yla elbise dükkânında nasıl gitti işler?
So how did it go?
- Nasıl gitti bakalım?
So how did it go today?
Ee, bugün nasıl gitti?
So how did it go?
- Nasıl gitti?
So how did it go, Norm?
- Nasıl geçti bakayım Norm?
So how did it go?
Evet nasıl gitti?
So how did it go with Aunt Louise's lawyer?
Louise Teyze'nin avukatıyla görüşmen nasıl geçti?
- So how did it go?
- Nasıl geçti?
So how did it go last night?
Dün gece nasıldı?
- So how did it go downtown?
- Şehir merkezi nasıl gitti? - Ne? Su borusu olayı?
So how did it go sweetie?
Nasıl gitti, canım?
- So how did it go with Rita last night?
Rita'yla randevun nasıl geçti?
So how did it go with Bonnie?
Bonnie ile nasıl gitti?
So how did it go with that letter to your parents?
- Neden? - Eğlence için.
So how did it go with your test, was it bad?
Ehliyetine ne oldu? Duyduğuma göre bir kasaba girmişsin..
So how did it go with your dad?
Babanla konuşman nasıl gitti?
So how did it go with that letter to your parents?
Ailene yazdığın mektup ne âlemde?
So how did it go with Bowman?
Bowmanl'la nasıl gitti?
UH, SO HOW DID IT GO WITH THE GIRLS?
Kızlarla neler yaptınız?
- Good. So how did it go?
- Nasıl gitti.
So how did it go last night?
Dün gece nasıl gitti?
So how did it go with Warner?
Warner'la nasıl gitti?
- So, how did it go?
- Nasıl gitti?
So, how did it go, tell me.
Hadi anlat, nasıl gitti?
So, how did it go last night?
Eee geçen gece nasıldı?
Okay, so tell me. How did it go?
Nasıl geçti?
So, how much did it go up?
Yani ne kadar yükseldi?
So, how did it go?
Eee, nasıI gitti?
So, how did it go? I thought it was sort of technical-sounding.
Medyanın tepkileri oldukça çarpıcıydı.
- How did it go so wrong so quickly?
- Basit.
- So, how did it go?
- Eee, nasıl gitti?
So, Pheebs, how did it go?
Pekala, Pheebs, nasıl gitti?
So, how did it go with Celia?
Peki Celia ile nasıl gitti?
So, how did it go with Angus James?
Angus James'le görüşmen nasıl geçti?
So how did it go?
Nasıl geçti?
- So, how did it go last night?
- Dün gece nasıl gitti?
- So, how did it go today?
- Bugünün nasıl geçti?
So, how did it go off?
Peki nasıl geçti?
My relationship is at a standstill, so instead, I'm evolving my look. How did it go with Dominic?
İlişkimde bir gelişme yok ben de görünüşüm üzerinde çalışıyorum.Dominic'le ne oldu?
How did it go? From the doctor, so I don't have to carry you.
Doktor verdi, seni artık taşımam gerekmeyecek yani.
So, how did it go with Helen?
Peki, Helen ile nasıl gitti?
So, how did it go with the doctor?
Doktorda ne oldu?
So, how did it go?
Nasıl geçti?
So... how did it go in there?
Yukarıda durumlar nasıldı?
SO... HOW DID IT GO?
Peki nasıl geçti?
I want to hear this. So, how did it go?
- Nasıl geçti?
- So, how did it go today?
- Bugün nasıl gitti?
So, how did it go last night, champ?
- Dün gece nasıl geçti şampiyon?
So, how did it go?
Nasıl geçti bakalım?
I've got anaemia, that's why I've been fainting, so they gave me some iron and vitamins. How did it go with Lance?
Lance ile işlerin nasıl gitti?
So, how did it go with Elaine Alcott?
Ee, Elaine Alcott'la görüşmen nasıl geçti?