So i'm going tradutor Turco
6,438 parallel translation
I am so going to confiscate that watch.
O saate kesinlikle el koyacağım.
We're getting additional support already from LAPD, so I'm going to pull the cover team from the sex trafficking op to work with us.
LAPD'den ekstra desteği zaten alıyoruz. Bizimle seks trafiğinde çalışan gizli ekibi de çekeyim diyorum.
Well, maura told me you guys were going out for a run, So I went and I got some sweat tea.
Maura koşuya çıkacağınızı söyledi,... ben de size sweat çayı aldım.
Hanging out with dead bodies is not really my thing, So I vote for solving the crime and going home.
Cesetlerle takılmak benim olayım değil,... cinayeti çözüp eve gitmeyi seçiyorum.
THAT WE DON'T KNOW ABOUT. SO, I'M NOT GOING TO DRAW ANY CONCLUSIONS
Belki hâlâ oralarda bir yerlerde bilmediğimiz bir şeyler vardır.
I was already at the bar, so I drove over to his house, and then he texted me he was going to be late, so I idly drove around his neighborhood... until I kind of sideswiped an off-duty cop.
Ben o sırada bardaydım mesajı alınca evine gittim ama ben varınca geç kalacağını mesaj attı ben de arabamla bir polise sürtene kadar mahallesinde boş boş gezdim.
You know what? I can feel you wanting me to leave like a scorching flame emanating from the other side of the bed, so I'm going to leave.
Gitmemi istediğini yatağın diğer tarafından bile hissedebiliyorum.
- The guys are so excited to have contributed to such an esteemed director's film and... you know where I'm going with this.
- Çocuklar, çok değerli bir yönetmenin filmine katkıda bulundukları için heyecanlılar ve bu cümle nereye varacak bilmiyorum.
- Yeah, well, with Gretchen, you've been actually kind of fun to be around, but if you're telling me that we're going back to you being a hundred percent dick so that you can write another stupid book I won't read?
Gretchen'ın etrafta olması eğlenceliydi ama eğer bana şimdi asla okumayacağım bir kitap yazmak için tam anlamıyla sik gibi bir adam olacağını söylüyorsan...
All right, let's get going and interview that suspect. I have my make-up vasectomy this afternoon so...
Pekala hadi şu şüpheliyle konuşmaya gidelim, öğleden sonra vazektomi olacağım biliyorsun.
I'm going to try to fix it so the goddamn thing never happened in the first place.
En başta olmaması gereken bu şeyi düzeltmeye gidiyorum.
So I'm not going to be a gran?
Öyleyse büyükanne olmayacak mıyım?
All right, I don't want to take up too much time, so I'm going to give the floor here to this person on my right.
Pekâlâ, çok fazla sürsün istemiyorum bu yüzden sözümü sağ tarafımdaki bu hanıma vereceğim.
I got lost in his eyes and his ponytail and I'm going to be so embarrassed on Friday if I don't have anything. But what about cracking this password? You know, mystery twins?
Onların yanında ağzımı her açtığımda, sökülüyorum şey gibi... şey gibi... şey, uygun bir mecaz düşünemiyorum ama sen demek istediğimi anladın.
I'm just going to take her out to dinner, charm her pants off so she'll give me back my group.
Altı üstü yemeğe götüreceğim eteklerini zil çaldıracağım ve grubu bize geri verecek.
Cops are already looking for me, so get ready to cover the showdown of a lifetime'cause I'm not going out without a fight.
Polisler çoktan aramaya başlamıştır. Hayatının gösterisini izlemeye hazır ol. Çünkü kavga etmeden teslim olmayacağım.
Look, I didn't want you to know because it's so off-brand for me, but I'm missing rehearsals because I've been going to college at night.
Bana hiç uymadığı için bilmeni istemiyordum ama provaları akşamları üniversiteye gittiğim için kaçırdım.
So, I'm going to place you on this backboard and carry to the triage area.
Sizi bu sedyede taşıyacağız ve öncelik vereceğiz
There's a naked man in your bathroom, and I hope it's your father, which means I've seen him naked before I've seen you naked, so I'm just going home.
Banyonda çıplak bir adam var ve umarım babandır ki bu da demek olur ki onu senden önce çıplak gördüm. Ben eve gidiyorum.
So I'm going to need the two of you up in San Francisco by tomorrow to start vetting the character witnesses.
Yani siz ikinize San Francisco'da ihtiyacım var yarın karakter tanıkları incelemekte başlamak için.
So just because I'm the woman, that means that I'm automatically going to fall in love with you?
Yani şimdi kadın olmam, sana otomatik aşık olmamı mı gerektiriyor?
Well, I'm not going to sleep with her again, so I got to be honest.
Onunla tekrar yatacağım, bu yüzden dürüst olmam gerekiyor.
- So you're saying I'm going to miss a few minutes of people talking about their anger?
- Yani insanların öfkelerinden bahsettiği birkaç dakikayı kaçıracağımı mı söylüyorsun?
- So I'm going to hit? Although I am a Muslim?
Müslüman olmama rağmen buraya mı geldim?
'Cause I wanted to tell you something before you met him, which wasn't going to be today, but now it is, and it's so not a big deal, but you should know it before you meet him,
Çünkü onunla tanışmadan önce sana bir şey söylemem lazım. Normalde bugün söylemeyecektim ve pek de önemli bir şey değil aslında ama onunla tanışacağın için bilmemen durumu tuhaf bir hale sokabilir.
I was just so sure that there was something going on, but I was wrong, and she's lovely.
Ben bir şeylerin yanlış gittiğine çok emindim ve yanılmışım ve o çok tatlı bir kadın.
So I'll be pulling together a careers posse and we will be running workshops in the morning, and in the afternoon, the big finale - a special celebrity guest is going to be coming in and talking to us about their career.
Bunun için bir kariyer takımıyla birlikte çalışacağım ve sabahleyin çalışmalar düzenleyip öğleden sonra da özel bir ünlü konuğun buraya gelip kariyerinden bizlere söz edeceği büyük bir final yapağız.
So this guy died. And that's why I'm going to Anzio. Because I've never seen the memorial to my father, Eric.
Böylece bu adam öldü ve benim Anzio'ya gitme nedenim bu çünkü babam Eric'in anıtını daha önce hiç görmedim.
I just need to figure out what they had in common so maybe we can figure out who he's going after next.
Bütün ihtiyacım ortak noktalarını bulmak, bu sayede belki peşlerinde kimin olduğunu bulabiliriz.
So i am going to go home, pack up, And start over again.
Yani evime dönüp, toparlanıp yeni bir hayata başlayacağım.
He's convinced we're going to the series, which I'm not too sure about, but I humored him, so... anyway, I better get out of here before everyone gets here, so... all right.
Serilere gideceğimize dair ikna etti beni ama bundan emin değilim ama huyuna gittim yine de. Her neyse, herkes gelmeden gitsem iyi olacak buradan. Tamam.
I couldn't find a truck that I could fix, so that'll keep us going.
Tamir edilecek kamyonet bulamadım. Bununla devam edeceğiz.
I was going to kill you anyway, so why not make a buck?
Seni zaten öldürmeyi plânlıyordum bu yüzden neden biraz da para kazanmayayım?
He's not, so wanna tell me where I'm going?
Evet ama yok. Nereye gideceğimi söyleyecek misin?
- so I can see where I'm going!
-... nereye gittiğimi göreyim!
I'm going to write you so many letters, And just to get the ball rolling,
Sana bir sürü mektup yazacağım, hatta çoktan bir tane hazırladım bile.
I'm feeling pretty good right now, but... in a month or so, I'm going to take a turn for the worse.
Şu an kendimi gayet iyi hissediyorum ama bir aya kalmaz kötüleşmeye başlarım.
I was real careful. So, you know. But, just psychologically, I would like to have it rinsed off,'cause I'm going to the, um, going to the Emmys.
Çok dikkat ettim ama psikolojik olarak rahatlamam gerek.
I'm going to put the rope around you and I'm going to tie a knot in it so it doesn't crush you but you're going to have to hold on to it tight or...
İpi etrafından dolayacağım ve seni ezmemesi için içine bir düğüm atacağım ama gergin kalması için sıkı sarılacaksın yoksa...
I'm not going anywhere so you might as well open the door.
Bir yere gitmiyorum bu nedenle kapıyı açsanız iyi olur.
So are you going to tell me what's going on or am I going to order your P45?
Peki bana neler olduğunu anlatacak mısın ya da iş akdini sonlandırmak için raporu yazayım mı?
Okay, um, just so I'm aware of where we're going, how in depth are we going, just in general, like'I'm currently an infrastructure analyst you know, Booz Allen Hamilton,
Tamam, peki nasıl bir şey olsun? Derinlemesine mi, yoksa genel çerçevede mi... Mesela, şu anda Booz Allen Hamilton'da altyapı analisti olarak çalışıyorum..... diyerek tüm hayat hikayemi anlatmadan...
We'd be interested to ask about where is Snowden now, what his plans are. I'm not going to talk about that, so unless you have other questions, it's gonna be a fruitless interview.
Başka bir sorunuz yoksa bu konuda konuşmayacağım.
'Cause I'm just kind of going so I can leave in any direction at any time and not come back, if necessary.
... Çünkü buradan çıkış yapıyorum ve herhangi bir zaman herhangi bir yere doğru gidebilirim ve gerekirse geri dönemem.
So I decided if I didn't win the fight to unseal my case, if I didn't win the battle to be able to tell people what was going on, then my only ethical choice left was to shut down.
Dolayısıyla davamı sonlandırmak için mücadele edemeyeceksem insanlara kazanamadığım bir savaşla neler olup bittiğini anlatamayacaksam elimde kalan tek etik seçenek sunucuları kapatmak olacaktı.
I'm going to tell you why I got so drunk.
Sana neden bu kadar içtiğimi söyleyeceğim.
So, are we going to stand about arguing about whether I'm real or not, or are we going to get busy saving Christmas?
O zaman oturup benim gerçek olup olmadığımı mı tartışacağız yoksa Noel'i kurtarmaya mı çalışacağız?
So, I am going to see if I can expedite the blood tests.
O yüzden, kan testini şu anda yapabilir miyiz diye bir bakacağım.
I'm going to be in so much trouble when we get back to the office.
Ofise gittiğimizde dünya kadar sorunla karşılaşacağız.
I was going to give this to you when I won first place but I never got to do that, so I'm giving it to you now.
Birinciliği kazandığım zaman sana verecektim ama yapamadım, bu yüzden şimdi veriyorum.
Sanderson Chemical is less than a block away and techs confirmed that the floor mats match the fibers Dr. Hodgins found, so I'm going with "yes."
Sanderson Kimya çok yakında teknisyenler Dr. Hodgins'in bulduğu ipliğin döşemeye uyduğunu söylediler... -... yani evet diyeceğim.
so i'm told 61
so i'm 150
so i'm sorry 105
so i'm done 19
so i'm like 39
so i'm out 19
so i'm leaving 16
so i'm not 21
so i'm gonna go 44
so i'm thinking 45
so i'm 150
so i'm sorry 105
so i'm done 19
so i'm like 39
so i'm out 19
so i'm leaving 16
so i'm not 21
so i'm gonna go 44
so i'm thinking 45
so i'm here 34
so i'm asking you 38
so i'm gonna 31
so i'm just 22
so i'm gonna ask you again 17
so i'm just gonna say it 18
so i'm telling you 18
so i'm just gonna 18
i'm going home 825
i'm going out tonight 18
so i'm asking you 38
so i'm gonna 31
so i'm just 22
so i'm gonna ask you again 17
so i'm just gonna say it 18
so i'm telling you 18
so i'm just gonna 18
i'm going home 825
i'm going out tonight 18
i'm going to sleep 71
i'm going to work 99
i'm going to die 127
i'm going to take a shower 34
i'm going crazy 146
i'm going to school 41
i'm going home now 31
i'm going to kill you 225
i'm going to bed 414
i'm going to bed now 24
i'm going to work 99
i'm going to die 127
i'm going to take a shower 34
i'm going crazy 146
i'm going to school 41
i'm going home now 31
i'm going to kill you 225
i'm going to bed 414
i'm going to bed now 24