English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / So that's what this is about

So that's what this is about tradutor Turco

211 parallel translation
Oh, is that so? What's all this business about your husband wanting $ 99,000... before he sets you free?
Kocanın senle boşanmadan önce 99 bin dolar istemesi olayı da nedir?
Before we rush out into something that isn't so pleasant, let's make sure we know what this is all about.
Pek hoş olmayan bir şeylere girişmeden önce herşeyi gözden geçirdiğimizden emin olalım.
So that's what this is all about.
Demek her şey bunun yüzündendi.
So that's what this is all about?
Tüm bunlar da ne demek oluyor?
So that's what this is about.
Demek mesele buymuş.
- So that's what this is about.
- Önemli olanda bu zaten.
So that's what this is about.
Sorunun ne olduğunu anladım.
So that's what this is all about.
Yani hepsi bu kadar.
Oh, so that's what this is all about.
Beyler? Yemek savaşı!
What is it about this game that's so sexy?
Bu oyunu bu kadar seksi kılan ne?
So that's what this is all about?
Yani herşey bu mu?
So that's what this is all about?
Tüm bunların sebebi bu mu?
So that's what this is about.
Bu yüzden mi Odo?
So, that's what this is about?
Demek bunun için geldin.
- So that's what this is all about, huh?
- Yani konu bu muydu?
So that's what this is all about.
İşte bütün sorun buymuş.
So that's what this is about.
Demek bunun hakkında.
- So that's what this is about?
- Yani hersey bununlamı ilgili?
So that's what this is all about, Charlie?
Her şey bu kadar mı yani Charlie?
So that's what this is all about.
Demek her şey bununla ilgiliydi.
So that's what this is about?
Konu bu mu?
Ah, so that's what this is all about.
Konu bu demek.
So that's what this is about.
Demek bununla ilgiliydi.
So that's what this is about?
Mesele bu mu?
I see, so that's what you think this is all about?
Anladım, her şey bundan ibaret zannediyorsun yani?
Oh, so that's what this is about.
Demek hepsi bununla ilgili.
So, that's what this is really all about.
Yani herşey bunun için.
So that's what this is all about.
Demek her şey bu yüzden.
Oh, so that's what this is about?
Bütün mesele bu mu?
So the racial card gets cooled and you can forget about the dead cop. - That's what this is all about.
Irkçılık meselesi soğuyacak ve siz de ölen polisi unutacaksınız.
Ah, so that's what this is about.
Ah, yani bütün bunlar onunla ilgili.
So I started thinking about this and I said, what is it that we are not doing right?
Bunun üzerinde düşünmeye başladım ve nerede yanlış yapıyoruz? dedim.
So that's what this is about.
Bütün mesele bu mu?
So that's what this is about?
Demek bu yüzden.
So that's what this is about?
Yani onun hakkında mı bu? Sen saklanıyor musun?
- So that's what this is all about.
Demek bunun için yemeğe çıktık.
So that's what all this is about.
Yani tüm bunlar beni görmek içindi.
OH, SO THAT'S WHAT THIS IS ALL ABOUT.
Konu bu demek. Yemek.
So that's what this is about?
Ne? Sorun bu mu?
So that's what this is all about?
Demek sorun bu.
What is so terrible about this separation fence, is that it's consensual.
Bu ayırma çitlerinde korkunç olan şey... tam bir fikir birliğine dayalı olması.
So, existence is a certain kind of gift. My existence, or anybody's existence, or that there is anything at all is in the manner of a gift. And, of course, one begins to move further in the direction of what I actually believe about things when we make this move from saying the world is simply given to saying that it has been given to us,
Tabii ki, biri inandığım doğrultuda bir şeyler söylerse, misal, dünyanın bize öylece sunulduğunu söylerse, biri de bu doğrultuda devam edip, bunun bir yaratıcısının olduğunu, tanrı tarafından verildiğini söyler.
So, that's what this is about.
Demek bu yüzdendi.
So that's what this is all about?
Demek bütün olanlar bu yüzdendi.
So that's what this is about?
- Mesele bu muydu yani?
So that's what this is all about? Albert and Allegra on the front of your crap-ass newspaper?
Albert ve Allegra'nın... boktan gazetene haber olmasıyla mı ilgili bu?
So that's what this is about? Because I wouldn't screw you in high school?
Lisede seninle yatmadım diye mi!
What? So that's what this is all about.
Demek olay buydu.
I mean, what is it about this hurricane that's made so many people so different?
Yani, bu kasırga nasıl bu kadar insanı böylesine değiştirdi ki?
So that's what this is about.
- Demek mesele buydu.
I think you know exactly what is so special about you that this anonymous tipster sought you out over and above everyone else involved with this case.
Arayıp bulduğunuz bu ipucu sahibi bu davaya karışmış herkesten ayrı olarak Sizin tam olarak ne kadar özel olduğunuzu bildiğini düşünüyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]