Songwriter tradutor Turco
272 parallel translation
You dirty, cheap little songwriter, you.
Seni pis, kalitesiz şarkıcı parçası.
Some songwriter over there in the studio apartment.
Stüdyo dairede oturan bir şarkı yazarı var.
You're an important songwriter now. You've had some Broadway hits.
Bestekar oldun ve Broadway'de başarılar kazandın.
- A songwriter at Lindy's did a good one. - OK, let's hear it.
- Lindy'nin Yeri'nde bir şarkı sözü yazarı yazmıştı bir tane.
I tell you who was a songwriter and a dancer and a playwright and everything.
Bir bestekar, bir dansçı, bir oyun yazarı kimdi sana söyleyeyim mi?
The songwriter.
Şarkı sözü yazarı.
You know, George, I'm a songwriter too.
Ben de şarkı yazarım, biliyor musunuz?
Your mama's a dadgum songwriter.
Annen lanet bir söz yazarı.
He's a songwriter.
Şarkı sözü yazarı.
Anthony Newley isn't a songwriter?
Anthony Newley söz yazarı değil mi?
This guy says he's a songwriter and he loved my song.
Adamın biri söz yazarı olduğunu ve şarkımı çok beğendiğini söylüyor.
And he's not a cla agent, he's a songwriter.
CIA ajanı değil, söz yazarı.
And a songwriter.
Ve de şarkı yazarıymış.
You know, Miranda, you may not know this... since you're asleep during most of my waking hours, but... I've been having some serious doubts about my career as a songwriter.
Miranda, sen farkında olmayabilirsin çünkü uyanık olduğum saatlerin çoğunda sen uyuyorsun ama şarkı yazarı olarak yapacağım kariyer hakkında ciddi şüphelerim var.
You're a better songwriter than you are a driver.
Şarkıların şoförlüğünden iyiymiş.
The songwriter?
Şarkı yazarı mı?
Not a songwriter.
O bir şarkı yazarı değil. Mozart büyük bir bestecidir efendim!
I kind of just wanted to be a songwriter, you know?
Aslında bir şarkı sözü yazarı olmak istiyordum.
And then there's composer, songwriter George Gershwin, who took jazz off the streets, dressed her up, and took her to the concert hall.
Ve sonra da, besteci ve şarkı yazarı George Gerschwin, Jazz'ı sokaklardan alıp, bir şekil verdikten sonra konser salonlarına alan adam.
He's a songwriter.
Besteci.
Actually, when I was younger I kind of wanted to be a singer-songwriter.
- Aslında söz yazarı olmak isterdim.
I never said songwriter in New York City.
New York da şarkı yazarı degil.
I'm a songwriter.
Ben şarkı yazıyorum.
I'm a songwriter.
Şarkı yazarıyım.
- It's a demo. I'm a songwriter.
- Bu demo.Ben de şarkı yazarıyım
If the fate of the free world depended on me singing, maybe. Sorry to disappoint you, but I'm a songwriter, not a singer.
Bozmak istemem ama ben şarkıcı değil şarkı yazarıyım.
Look, I just wanna be a songwriter. Why won't you give up on this?
Bak ben şarkı yazarı olmak istiyorum Lutfen vazgeç
Listen, we loved your CD, and we want you to play in our songwriter's showcase next Sunday night.
Dinle CD'ni çok begendik, ve bizim şarkı yazarları gecesinde çalmanı istiyoruz.
I'm a songwriter.
Şarkı sözü yazarıyım.
It's not every day you meet a songwriter.
Her gün sanatçılarla karşılaşmıyoruz.
Well, I'm packaging him as a songwriter and performer...
Ben de onu besteci ve yorumcu olarak ambalajlamaya çalışıyorum.
Pete townshend's Really been inspiring me as a songwriter.
Pete Townshend söz yazarlığımda bana çok ilham veriyor.
But he's America's greatest songwriter and he's our hero.
Ama o America'nın en iyi şarkı sözü yazarı ve kahramanımız.
He's the greatest songwriter-performer of this or any generation.
Tüm jenerasyonların en iyi şarkı sözü yazarıdır.
A songwriter in his off-time. What do you think?
Evet, boş vakitlerinde şarkı yazar.
- Singer-songwriter.
- Şarkıcı, söz yazarıydım.
I get all this, " Oh, David, you're a brilliant singer-songwriter.
Şunu sürekli duyuyorum, " Oh, David, sen harika bir şarkıcı ve besteciydin.
I'm a I was a songwriter.
Ben bir söz yazarıyım. Söz yazarıydım.
He's an excellent songwriter.
Kusursuz bir söz yazarıdır.
I thought you wanted me because I was a songwriter.
Beni, söz yazarı olduğum için istediğinizi düşünmüştüm.
He was the group's main songwriter.
Grubun şarkı yazarı.
The greatest songwriter in musical theater.
Müzikal dünyasının en iyi şarkı yazarı.
Dee Dee was the main songwriter and when he left, I felt that it was like Paul McCartney leaving the Beatles.
Şarkıları genede Dee Dee yazardı. O gittiğinde Paul McCartney, Beatles'dan ayrılmış gibi hissediyordum..
Oh, the popular singer / songwriter / puzzle piece.
Popüler Şarkıcı / söz yazarı / yapboz parçası.
I'd be laying around my apartment going, " I know to I need to experience that edgy local songwriter at the fabulous new club,
Evimde oturup "Muhteşem bir yeni kulüpte çalan şarkı sözü yazarının ortamını solumalıyım"
You are a great songwriter.
Sen büyük bir bestecisin.
But it's an honor to be interrupted by America's greatest songwriter.
Ama Amerika'nın en iyi bestekârının bölmesi benim için şereftir.
the singer-songwriter.
Şarkıcı ve söz yazarı olanı.
And a songwriter.
Kokuyu ben de alıyorum, anne.
For a songwriter?
Bir şarkı yazarı için bile mi?
If you want to be like a serious songwriter, you simply gotta go with the Mac.
Bir Mac'iniz olmalı.