Sorry to keep you waiting tradutor Turco
647 parallel translation
[G.B.] Sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için üzgünüm!
Sorry to keep you waiting, gentlemen.
Beklettiğim içim özür dilerim, beyler.
I'm sorry to keep you waiting but this brother of yours jumps around like a grasshopper.
Seni beklettiğim için özür dilerim Kay fakat şu kardeşin olacak adam yerinde duramıyor.
Sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için üzgünüm.
Sorry to keep you waiting, dear.
Beklettiğim için üzgünüm hayatım.
Sorry to keep you waiting.
Beklettim, kusura bakma.
Sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için kusura bakmayın.
I'm sorry to keep you waiting.
Özür dilerim beklettim.
Sorry to keep you waiting!
Biraz bekleteceğim, kusura bakmayın!
Sorry to keep you waiting all this time, but I'm so excited about peace.
Kusura bakma çok beklettim. Barış beni çok heyecanlandırdı.
I'm sorry to keep you waiting so long, Miss Novotny.
Sizi bu kadar beklettiğim için, özür dilerim Bayan Novotny.
Sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için özür dilerim.
I'm so sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için çok özür dilerim.
Sorry to keep you waiting.
Kusura bakmayın, beklettim.
I'm sorry to keep you waiting.
Seni beklettiğim için özür dilerim.
Sorry to keep you waiting, Miss.
Beklettiğim için özür dilerim, Bayan.
Sorry to keep you waiting.
Üzgünüm beklettim.
Sorry to keep you waiting.
Beklettiğimiz için üzgünüz.
Sorry to keep you waiting, Williamson.
Beklettiğim için kusura bakma, Williamson.
Sorry to keep you waiting, Dr. Cukrowicz.
Sizi beklettiğim için özür dilerim Doktor Cukrowicz.
I'm sorry to keep you waiting
Beklettiğim için özür dilerim.
Sorry to keep you waiting.
Merhaba, herkese. Üzgünüm sizi beklettim.
Sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için affedersin.
- Sorry to keep you waiting.
- Beklettiğim için üzgünüm.
- I'm sorry to keep you waiting.
- Beklettiğim için özür dilerim.
Sorry to keep you waiting for scuh a long time.
Hadi gidelim.
Sorry to keep you waiting.
Gecikme için özür dilerim.
Sorry to keep you waiting, Bunkichi.
Seni beklettiğin için özür dilerim, Bunkichi.
Sorry to keep you waiting.
Sizi beklettiğim için özür dilerim.
Sorry to keep you waiting, Palmer.
Seni beklettiğim için kusura bakma, Palmer.
Sorry to keep you waiting.
- Evet. - Beklettiğim için özür dilerim.
Sorry to keep you waiting, sir.
Beklettiğimiz için üzgünüm, efendim.
I'm so sorry to keep you waiting, but I was just seeing someone off.
sizi beklettiğim için çok üzgünüm, fakat can sıkıcı bir görüşme yapıyordum.
I'm sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için özür dilerim.
Sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için özür dilerim..
Scotty, sorry to keep you waiting.
Scotty, beklettiğim için kusura bakma.
Sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için üzgünüm!
Oh, I'm sorry to keep you waiting.
- Alo?
Sorry to keep you waiting It's alright
üzgünüm sizi beklettim önemli değil
Mr Gittes, sorry to keep you waiting.
Bay Gittes, bekletdigim için üzgünüm.
Sorry to keep you waiting
Beklettiğim için çok üzgünüm.
So sorry to keep you waiting, Mr Hutchinson.
Beklettiğim için çok üzgünüm Bay Hutchinson.
I'm terribly sorry to keep you waiting.
Seni beklettiğim için çok üzgünüm.
- Sorry to keep you waiting, Sam.
- Beklettiğim için özür dilerim, Sam.
Sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için affedersiniz.
Walter, sorry to keep you waiting.
Walter, seni beklettiğim için üzgünüm.
Sorry to keep you waiting, but me and the missus was playing fish.
Sizi beklettiğim için üzgünüm ama ben ve bayan fiş oynuyorduk.
- Tired? Sorry we had to keep you waiting.
Seni beklettiğimiz için kusurumuza bakma.
- Sorry to keep you waiting.
- Memnun oldum.
Sorry to keep you waiting.
Beklettiğimiz için özür dileriz.
Sorry to keep you waiting, Stacey.
Stacey, beklettiğim için özür dilerim.