Souls tradutor Turco
4,821 parallel translation
May God have mercy on both our souls.
Tanrı ikimizin de ruhlarını bağışlasın.
And when you contact the spirits, will we be able to see the souls?
Ve ruhlarla iletişime geçtiğinizde, onları görebilecek miyiz?
I should think souls are quite different.
Ruhların daha farklı olduğunu düşünüyorum.
I mean, if there's an unseen world, an afterlife, souls to contact, mind reading, foretelling the future...
Yani, görünmeyen bir dünya varsa, bir öbür dünya, iletişime geçilen ruhlar, zihin okuma, gaipten haber verme...
Now you believe we have souls?
Şimdi ruhlarımız olduğuna inanıyor musun?
A few fortunate souls will be granted their freedom today.
Birkaç tâlihli kişi bugün özgürlüklerine kavuşacak.
You know, in Indian mythology, the white peacock symbolizes souls being dispersed throughout the world.
Hint mitolojisine göre ruhların dünyada dört bir yana dağıldığını sembolize eder.
And your ministers are always willing... to forsake their integrity and sell their souls.
Ve bakanlarınız her zaman... ruhlarını satmak için hazırlar.
Last night, after we stayed awake together... and our souls clapped their hands and sang, we made a clean breast of it, I was thinking about you saying...
Geçen gece,... beraber uyanık kaldıktan sonra ruhlarımız alkış tutarken, Zihinlerimizi boşaltırken, söylediğin şeyi düşünüyordum da...
We employ 27,000 souls in 134 countries, including Vatican City.
134 farklı ülkede 27.000 çalışanımız var. Buna Vatikan şehri de dahil.
Souls utterly departed.
Ruhlar tamamen ölmüsken.
Do you believe that the souls of the oppressed stand by us?
Mazlumların yanımızda yer alacağına inanıyor musun peki?
We've lost our souls to attain this peace.
Barış ortamını korumak uğruna ruhlarımızı yitirdik.
The Purge is not about containing crime to one night, and cleansing our souls by releasing aggression.
Arınma, tüm suçlarımızı bir geceliğine devam ettirmek ve ruhlarımızı temizlemekle ilgili değil.
Blessed be the New Founding Fathers for letting us purge and cleanse our souls.
Bize arınma imkanı verip ruhlarımızı temizledikleri için Tanrı Yeni Kurucu Babalar'ı kutsasın.
That's where we were last night, where some unfortunate souls are cursed to live always.
İşte dün gece oradaydık. Bazı talihsiz ruhların sonsuza kadar yaşaması için lanetlendikleri yerde.
Sustained by feeding on the souls of others.
Başkalarının ruhlarından beslenerek sürdürülen bir hayat.
He was sustained by feeding on the souls of others.
Başkalarının ruhlarından beslenerek hayatını sürdürürdü.
Souls in torment who now find themselves in greater torment.
Şu an daha büyük bir azap içinde olan ruhları acı çekiyordu.
May the soul of Claire Ives and the souls of all the faithful departed through the mercy of God rest in peace.
Claire Ives'ın ve tüm inançlı merhumların ruhları Tanrı'nın merhametine nail olsun ve huzur içinde yatsın.
This here is a magical dynamo of engineering and mechanical wizardry that will topple nations and transport souls.
Buradaki şey, mühendisliğin sihirli dinamosu ve ulusları yıkacak ve ruhları taşıyacak bir mekanik büyücülük.
You know? We're all here just selling our souls.
Bilirsin, burada hepimiz ruhumuzu satıyoruz.
74 souls have yet to be accounted for.
74 can olarak belirlendi.
Most of what these poor souls did is no worse than what Josh did.
Bu zavallı kişilerin çoğunun yaptığı şeyler Josh'ın yaptığından daha kötü değil.
Restore the purity of our souls.
Ruhunuzun saflığını hissedin.
Whether it be genetic predisposition or environmental factors, we are subject to losing the gift of sight, clouding the windows to our souls, if you will.
genetik yatkinlik olmak ister veya cevresel faktorler, biz gorme hediye kaybetme tabidir, eger sen, bizim ruhlar icin pencereleri karistirdigin.
Deliver, O Lord, the souls of the faithful departed from the chains of...
Tanrım, yola çıkan inançlı ruhları teslim et, zincirlerinden...
Saving souls isn't cheap.
- Ruhları kurtarmak ucuz değildir.
If it's any consolation, Mother Superior is next door, praying for our immortal souls.
Bu bir teselliyse Baş Rahibe hemen yanda, ruhlarımızın ölümsüzlüğü için dua ediyor.
LOST SOULS JULIA WISE
"KAYIP SOULS" JULIA WISE TARAFINDAN
Confirming two souls on board, dark-colored pickup, traveling west-bound towards village.
Koyu renkli iki kamyonet köyün batısına doğru yol alırken görüldü.
We cannot bring these two loving souls back to us, but we can celebrate them by living our lives the way they did, with honor and dignity and piety.
Biz, bu sevgi dolu ruhları geri getiremeyiz, ancak onlar gibi onurlu, haysiyetli ve tanrıya şükrederek yaşarsak onları mutlu edebiliriz.
Feet away from two deceased souls, both violently murdered, that this possible blood stain was stew, and you left it at that?
Az ötede, vahşice öldürülmüş iki ceset vardı. Yahni denen leke kan olabilirdi ve siz üstünde durmadınız!
Your souls are...
Ruhlarınız...
Souls, when they die, they want to go to afterlife.
Ruhlar, öldüklerinde, öbür dünyaya gitmek isterler.
All I wanted from them, was their souls.
Bütün istediğim ise, onların ruhlarına sahip olmaktı.
You can have your vengence, and I will burn their souls.
Sen intikamını almış olursun, ben de, onların ruhlarını kül ederim.
And you know that those poor souls need us,
Ve o zavallı ruhların bize ihtiyacı olduğunu biliyorsun.
Imagine, even the resting souls rebelled against that abomination when they were forced to share the sacred ground with her,
Hayal etsene bu sırrı kadınla birlikte toprağa gömmeye zorlandıklarında ölü halde yatan ruhlar bile bu iğrençliğe isyan etmiş.
So that you leave and flee from souls created in your own image redeemed by the precious blood of the divine,
Demek, senin suretinden yaratılan ruhlardan kaçtın ilahinin kutsal kanıyla ödedin borcunu.
The weakest souls,
En zayıf ruhları seçiyor.
The rice wine has penetrated to the essence of your souls.
Pirinç şarabı ruhlarınızın özünü açıpa çıkardı.
A crossroads demon making deals and taking people's souls?
Kesişen yolları şeytanı anlaşma yapıp insanların ruhlarını mı alıyor?
Souls are a very precious and fragile thing.
Ruhlar çok değerli ve kırılgan şeyler.
Stealing souls is so noble.
Ruhları çalmak çok onurlu bir şey.
Stealing souls is winning!
Ruhları kazanmak için çalıyoruz!
She's turning souls into demons? Hmm.
Ruhları şeytanlara mı çeviriyor?
A dozen demon-related cases, People without souls acting out, but...
Bir sürü şeytanlarla alakalı olay ruhu olmayan insanlarla ilgili olaylar ama...
They never told us what the chip would do to our souls.
Çipin ruhlarımıza ne yapacağını bize söylemediler.
She's mining souls.
Ruhları topluyor.
The lost souls.
Kayıp ruhların.