Sounds like a good idea tradutor Turco
178 parallel translation
Sounds like a good idea.
Evet, iyi bir fikire benziyor.
Sounds like a good idea.
İyi bir fikir gibi duruyor.
Bed sounds like a good idea.
Yatmak iyi fikir gibi görünüyor.
It sounds like a good idea bringing'everything out in the open.
Her şeyi ortaya çıkarmak iyi bir fikir.
That sounds like a good idea.
Kulağa hoş geliyor.
- That sounds like a good idea.
- Kulağa hoş bir fikirmiş gibi geliyor.
Sounds like a good idea, Friendship 7.
Bu iyi bir fikir sanırım.
SOUNDS LIKE A GOOD IDEA.
İyi fikre benziyor.
that sounds like a good idea.
Bu güzel bir düşünce.
Well, that sounds like a good idea.
Yemekte bize eşlik etmek ister misin?
- Mama, that sounds like a good idea.
- Anne, bence de iyi olur.
I think it sounds like a good idea.
İyi fikir gibi geliyor.
It sounds like a good idea.
Güzel bir fikir gibi.
I think it sounds like a good idea.
Sanırım kulağa iyi bir fikirmiş gibi geliyor.
- It sounds like a good idea, too.
- Oldukça iyi bir fikir.
Sounds like a good idea to me.
Kulağa hoş geliyor.
That sounds like a good idea.
İyi bir fikre benziyor.
Sounds like a good idea.
Kulağa hoş geliyor.
I don't think this sounds like a good idea.
- Bu iyi bir fikir değil.
- Sounds like a good idea.
Evet, bu adamla konuşmalıyım.
Sounds like a good idea.
Tabii. İyi bir fikre benziyor.
- Sounds like a good idea.
- Bana iyi fikir gibi geldi.
- Sounds like a good idea.
- Güzel bir fikir.
Sounds like a good idea.
Çok iyi olur.
That sounds like a good idea.
Bu çok iyi bir fikir.
That sounds like a good idea, Debra.
Bu çok iyi bir fikir, Debra.
SOUNDS LIKE A GOOD IDEA.
Sürekli hem de.
Sounds like a good idea for a TV show.
Bir TV şovu için güzel bir fikir.
That sounds like a good Idea. You know where you can find me.
Beni nerde bulacağını biliyorsun.
Sounds like a good idea to me.
- Bence iyi bir fikir olur.
Sounds like a good idea
İyi fikir.
Sounds like a good idea
Fena fikir değil gibi.
Sounds like a good idea.
İyi bir fikir gibi geliyor.
- That sounds like a good idea.
- İyi bir fikir.
Sounds like a good idea to me!
İyi bir fikir gibi gözüküyor.
Mexico sounds like a good idea.
Meksika iyi bir fikir gibi geliyor kulağa.
- Sounds like a good idea. Why don't you do that?
- İyi bir fikir gibi anne neden gitmiyorsun
"well then, marriage sounds like a good idea."
O zaman bu evlilik işi iyi bir fikir gibi geliyor.
A barbecue sounds like a good idea.
Barbekü iyi fikir gibi.
Sounds like a good idea, Dr. Geller.
Bu iyi bir fikre benziyor Dr. Geller.
Sounds like a good idea...
Kulağa iyi bir fikir gibi geliyor...
That sounds like a good idea.
Kulağa iyi bir fikir gibi geliyor.
- Sounds like a good idea.
- İyi fikir.
- That sounds like a good idea.
Ne dersin? Evet hayatım bu çok güzel bir fikre benziyor.
- I mean, it sounds like a good idea to me.
- Yani,... bana iyi bir fikir gibi geldi.
I admit it sounds crazy, but it seemed like a good idea at the time.
Çılgınca göründüğünü kabulediyorum, fakat o sırada iyi bir fikir gibi görünüyordu.
It sounds like a very good idea.
Çok güzel bir fikir gibi görünüyor.
That sounds like a very good idea.
Bence bu çok iyi bir fikir.
That sounds like a really good idea, Bill.
Bu iyi bir fikirmiş gibi görünüyor, Bill.
I don't like him any more than you do, captain. But a tractor beam sounds like a pretty good idea right now.
Bende bunu yapmaktan hoşlanmıyorum, kaptan ama çekici ışın şu anda kulağa hoş geliyor.
That sounds like a really good idea.
- Gerçekten iyi fikir gibi gözüküyor.