Spirits tradutor Turco
4,779 parallel translation
No doubt he's brainwashed Leonard out of thousands, promising to ward off evil spirits in return for a small fee.
Hiç şüphe yok ki küçük bir ücret karşılığında binlerce defa kötü ruhları kovmak için umut vererek Leonard'ın beynini yıkadı.
I had a car accident, and I suddenly started to see spirits... dead people.
Ben bir araba kazası geçirdim, ve ben aniden başladı ruhları görmek... ölmüş insanlar.
You talk to the spirits, you find out what happened.
Senruhları konuşmak, ne olduğunu öğrenmek.
It's a way of doing magic that isn't monitored by nature or the spirits.
Dışavurum doğanın ya da ruhların kontrol edemediği bir sihir yapma yöntemidir.
I thought you'd want someone to help raise your spirits.
Seni neşelendirecek birilerine ihtiyaç duyarsın diye düşündüm.
Spirits.
Tanrım.
Hidden within blushed eye, the guardian spirits.
Bu kizarmis gözlerin altinda bir muhafiz gizli.
It lifts spirits to see you alive, my friend.
Yaşadığını görmek bizi mutlu etti dostum.
I would offer drink to lift spirits, but I have turned from it of late.
Neşelenmek için içki teklif edecektim. - Fakat son zamanlarda bıraktım sayılır.
I trust Your Highest is in the bestest of spirits this finest of mornings?
Prenses sabahların bu en güze-büze-güzelinde halinden memnundur umarım!
Let's sing to keep up our spirits.
Biz de şarkı söyleyip kendimize gelelim.
He's an avatar of Shiva and a deity that wins against demons and bad spirits.
Tanrı Shiva'nın bedenlerinden biri şeytanlara ve kötü ruhlara karşı kazanan bir ilah.
It seems nothing can save me from evil spirits.
Görünüşe göre beni kötü ruhlardan hiçbir şey koruyamaz.
We'll find a way to lift your spirits.
Moralini düzelteceğiz.
You have offended the spirits.
Ruhlara saygısızlık ettin.
We must drive them away! By what right do you talk to the spirits?
Ne hakla ruhlarla bu şekilde konuşabiliyorsun?
Merqusak put him under the protection of the Spirits.
Merkusaq onu ruhların korumasına aldı.
The Inuit no longer have a shaman to speak to our spirits.
İnuitler'in artık ihtiyaçları olduğunda ruhlarla konuşacak bir şamanı kalmadı.
The spirits of the sea are holding them back because your alien woman took a hunter's place.
Denizin ruhları, onları yaklaştırmıyor. Çünkü yabancı kadın avcıların yerini aldı.
You have offended the spirits by mixing what comes from the land, with what comes from the sea.
Karadan gelenlerle, denizden gelenleri karıştırdığın için. Bizden biri olmayacaksın.
It was not the wolf, but someone guided by evil spirits.
Öldüren kurt değildi. Kötü ruhların yönettiği biriydi.
Is the reason those spirits are torturing her on the other side.
Öbür tarafta o ruhların büyükannene eziyet çektirmelerinin nedeni bu. - Sakın!
Like the Albinos of Lagos we are isolated from the rest of the society and they break our spirits by humiliating us.
Lagos'un albinoları gibi toplumdan dışlandık. Yaşam sevincimizi uyum süreci dedikleri şey boyunca bizle dalga geçerek öldürüyorlar.
I can't bake, but I can sit and lift the spirits.
Pişirmekten anlamam, ama burada oturup sizi eğlendirebilirim.
As long as there are spirits.
Eğlence olduğu sürece.
I don't belong to the spirits anymore.
Ben artık ruhlara ait değilim.
Easy spirit is a shoe worn by people whose spirits have died.
"Sakin Ruh" ruhlarını kaybeden insanların giydiği bir ayakkabı markasıdır.
Let me consult the spirits.
Dur, ruhlara sorayım.
And if you get the feeling that there are two spirits doing it out there, do your best to try to shut it down.
Dışarıda iki ruhun seviştiğini hissedersen hislerini kapaman için elinden geleni yap. Teşekkürler.
Lift my spirits!
Beni neşelendir!
Um... lifting people's spirits is an interesting topic.
İnsanları neşelendirmek ilginç bir konu.
For centuries, Neanderthal and astronaut alike have enjoyed lifting spirits.
Yüzyıllardır en ilkel insan ve astronot insanları neşelendirmekten aynı şekilde zevk duymuştur.
Um... we're not gonna, like, awaken any evil spirits, are we?
Kötü ruhafları filan uyandırmayacağız, değil mi?
"How to keep away evil," "How to ward off evil spirits," a book on urban legends.
Şer nasıl uzak tutulur kötü ruhlar nasıl def edilir şehir efsanelerine dair bir kitap.
These are things used to ward off evil spirits, like Perlmutter.
Bu şeyler bir zamanlar kötü ruhları def etmek için kullanılırlardı. Misal Perlmutter.
That's how she knew when she was gonna die, why she was trying to ward off spirits... because of the message on that disc.
İşte bu şekilde ne zaman öleceğini biliyordu. Kötü ruhları def etmeye çalışmasının sebebi de o diskteki mesaj yüzünden.
And it wasn't made by spirits.
Ayrıca ruhlar tarafından da hazırlanmadı.
I know that you've researched evil spirits who reach out from the beyond for all your films.
Tüm filmlerinde öbür dünyadan iletişime geçen kötü ruhlar için araştırma yaptığını biliyorum.
The inn must be the place where some unspeakable horror befell the spirits.
O han, ruhların başına kelimelerle anlatılamayacak kadar kötü şeylerin geldiği bir yer olmalı.
- You know what? You can stop worrying about the spirits getting to you, because I just might kill you myself.
- Ruhların sana ulaşacağı endişesini bırakabilirsin çünkü seni kendi ellerimle öldürebilirim.
This is a veritable war chest for fighting evil spirits.
Kötü ruhlarla mücadele için sağlam bir zula.
Evil spirits don't kill.
Kötü ruhlar cinayet işlemez.
Oh, it's amazing how a good wholesome meal will just lift your spirits at the end of a bad night, hm?
Harika, ne sağlıklı bir yemek kötü bir gecenin sonunda ruhunu kaldıracak, değil mi?
Spirits of elderflower? No.
Mürverçiçeği ruhu likörü?
On the way, I was talking over my shoulder, trying to keep her spirits up, when she leapt off the cart and ran into some woods.
Yoldayken omuzumdan geriye doğru konuşup onu neşelendirmeye çalışıyordum. O sırada arabadan inip ormana doğru koşmaya başladı.
We just call on the spirits.
Biz ruhlara sesleneceğiz.
It's because you've rejected the spirits.
Ruhları reddettin de ondan.
Yield to the spirits, Bonnie! - Aah!
Ruhları açığa çıkar Bonnie!
This is a place where the traditional belief is that mountain spirits give us life and that our souls return to the mountain when we die...
Buranın yerel inanışına göre, dağ ruhları bize can verir ve öldüğümüzde ruhlarımız tekrar dağa döner.
.. and where the people who live here still imagine that the spirits of the dead walk among the living.
Buranın halkı, ölülerin ruhlarının hala aralarında dolaştığına inanıyor.
Spirits, take her soul.
Cadıları durdurmanın tek yolu onları öldürmektir ama o zaman Silas istediğine kavuşur. Nasıl? Ruhlar, onun ruhunu alın.