English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Spyder

Spyder tradutor Turco

121 parallel translation
I was working on my'55 Porsche Spider.
Hiç de değil. 55 model Porshce Spyder'ım üzerinde çalışıyordum.
Put that in Brooklyn and get ahold of that fuckin'Spyder. - Okay, man.
- Bunu Brooklyn'e götür ve o kahrolası Spyder'ı yakala.
- You get the fuck up off of Spyder!
Spyder'ın başından defol!
- Get on back in here now, Spyder.
Gel buraya. - Buraya gel, Spyder.
James Dean... as he piloted his Porsche 550 Spyder race car... toward a date with death... along a lonely stretch of a California two-lane blacktop...
James Dean... Bu Porsche 550 Spyder... onun ölüme gittiği arabanın aynısı... Tek başlarına, California'ya doğru yol alıyorlardı.
Spyder.
Spyder ( Örümcek ).
- Spyder?
- Spyder?
[Spyder's Voice] aren'tya, yoga girl?
.. değil mi, yoga kızı?
All right, Spyder, I'm gonna rearrangeyour chakras. [Yells]
Tamamdır, Spyder, Senin çakralarının yerini değiştireceğim.
I'm not Spyder.
Ben Spyder değilim.
[Speaking Out OfSync] Your pathetic sheepherding style... is no match for the Spyder.
Senin acınası çoban stilin... Spyder için yeterli değil.
Now everybody focus all ofyour love and compassion on Spyder.
Şimdi bütün merhametinizi Spyder üzerine yoğunlaştırmanızı istiyorum.
We do fly-overs in ships, with two spyder teams on the ground.
Uçan devriyelerle arayın, yere de iki örümcek ekibi.
- Spyder.
- Spyder.
That's not what Spyder says.
Bu, Spyder'ın söyledikleri değil.
- Yeah, the guy worked for Spyder.
- Evet, adam Spyder için çalıştı.
Spyder's been hassling me, looking for you.
Spyder beni zorluyor, seni arıyor.
Fucking scumbag dealer named Spyder.
Siktiğimin pislik satıcısının adı Spyder.
Picasso worked for a dealer called Spyder.
Picasso, adı Spyder olan bir satıcı için çalışdı.
Spyder's after Joey for his $ 4000.
Spyder, Joey'den sonra onun 4000 $'ı için.
Joey told me he saw Spyder in the alley by the casino after Reg was hit.
Joey bana Reg vurulduktan sonra Spyder'i gazinonun yanındaki dar sokakta gördüğünü söyledi.
You got Spyder and the cops chasing you.
Seni kovalayan Spyder ve polislerin var.
- Anybody know where Spyder is?
- Spyder'ın nerede olduğunu bilen var mı?
Where's Spyder?
Spyder nerede?
Tell Spyder I know he killed my partner. I got proof.
Spyder'a, partnerimi öldürdüğünü bildiğimi söyle. Kanıtım var.
When you get a second, I want you to check out the Evo and Spyder.
İşin bitince, Evo ile Spyder'a bir bakıver.
$ 40,000 for a 355 Spyder?
$ 40,000'a 355 Spyder?
Spyder.
Örümcek.
Who's Spyder Rudner?
"Örümcek" Rudner da kim?
Spyder Rudner is evil personified.
"Örümcek" Rudner şeytanın cisimleşmiş hali.
If Spyder Rudner knows you're a cop, he'll kill you.
Eğer "örümcek" Rudner polis olduğunu bilirse, seni öldürür.
Listen, Mr. Spyder...
Dinleyin, Mr. Örümcek...
Look, look, look, look, look, look, look, look, Spyder.
Bak, bak, bak, bak, bak, bak, bak, Örümcek.
Okay, but before the fun, you might wanna return Spyder Rudner's watch.
Tamam, ama eğlenceden önce, Örümcek Rudner'ın saatini geri vermek isteyebilirsin.
Uh, you can either give it to Spyder, or you can give it to me, or you can give it to Spyder.
Onu ya Örümcek'e verirsin, veya bana verirsin, veya Örümcek'e verirsin.
Maybe because Spyder Rudner didn't kill me.
Belki Örümcek Rudner beni öldürmediği içindir.
Mrs. Fairbourn, Spyder Rudner said he never met Ray Kaspo and had never been to Calgary.
Mrs. Fairbourn, Örümcek Rudner Ray Kaspo ile hiç tanışmadıklarını söyledi ve hiç Calgary'de bulunmamış.
It's not about you, Spyder.
Bu seninle ilgili değil, Örümcek.
Spyder, you saved my life.
Örümcek, hayatımı kurtardın.
Hey, have you seen the keys to the Spyder?
Açık arabanın anahtarlarını gördün mü?
Spyder.
Spyder.
It's Spyder?
Spyder mı?
Spyder?
Spyder'ı mı?
Apparently your man was in business with a guy named Spyder.
Açıkçası, adamın Spyder isimli bir herifle iş yapmış.
Spyder didn't kill anybody.
Spyder kimseyi öldürmedi.
Spyder was supposed to cremate the bodies or bury them.
Spyder'ın cesetleri yakması ve gömmesi gerekiyordu.
I was just telling these guys that they picked up Spyder in Boston.
Bu adamlara Spyder'ı Boston'da yakaladıklarını söylüyordum ben de.
If it wasn't for John busting up Spyder's operation, you would've ended up at the body farm too, you know.
John'ın Spyder'ın operasyonunu mahvetmesi olmasaydı, ceset tarlasına son verecektiniz, malum.
There's a spyder in here.
Bir örümcek varmış.
F-360 Spyder.
F-360 Spyder.
Hey, Spyder?
Spyder?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]