Squeeze it tradutor Turco
632 parallel translation
I know money was no object... as long as you could squeeze it out of the pockets of the people.
İnsanların cebinden... sızdırabildiğin sürece para mühim değildi. Peki ya şimdi?
Don't pull it. Squeeze it slowly. Just like you were squeezing a lemon.
Yavaşça sık, tıpkı bir limonu sıkar gibi.
Any way to squeeze it out quicker?
Şunu sıkıp boşaltıversek olmaz mı?
You could squeeze it in between you other commissions.
Bu işi de diğer siparişlerinin arasına sıkıştırabilirsin, değil mi?
My old man said you never paid him for it and if he wasn't hurt he'd come back and squeeze it out of you.
Babam parasını hiç ödemediğini söylüyor. Sakat olmasaydı buraya gelip parasını senden söke söke alırdı.
You'll squeeze it out of me with those big, strong arms.
Şu kocaman, güçlü kollarınla beni sıkarak onu içimden çıkarırsın.
Moisten the cloth, and squeeze it between his lips.
Mendilinizi ıslatın ve dudaklarına bastırın.
Come on, squeeze it off.
Patlayacak ya da boşa düşecek.
Squeeze it slowly.
Yavaşça ez.
Is it in the water all the time or do they squeeze it out somehow?
Elektrik zaten suyun içinde olan bir güç mü? Yoksa bir şekilde suyu sıkıştırarak mı yapıyorlar?
I might be able to squeeze it in.
Araya sıkıştırabilirim.
Double OJ and squeeze it fresh.
Portakal suyu ama taze sıkılmış olsun.
What horrid little nasty has come to steal our ring, my preciouss, we must squeeze it till it dies, yess, we doesn't let it take our dearest ring, gollum!
Hangi iğrenç sefil pislik yüzüğümü, kıymetlimi çalmaya gelmiş, onu geberene kadar sıkıştırmalıyız, evet, çok değerli yüzüğümüzü almasına müsaade etmeyeceğiz, gollum!
She'll squeeze it out of him.
Adamın pestilini çıkarıyor.
Squeeze. Squeeze it tight.
İyice bastır.
- You always squeeze it too hard.
- Hep gereğinden fazla sıkıyorsun. - Bu koku ne?
Yes, I can squeeze it in on Friday.
Evet, cumaya sıkıştırabilirim.
No, I'm going to squeeze it... milk it, like a juicy fist!
Hayır, sıkacağım... sağacağım, aynı ıslak bir yumruk gibi!
You squeeze it to death.
Acayip cimrisin.
You pull that back, point it up in the air, squeeze it.
Şunu aşağı çekiyorsunuz ve havayı hedef alıp, tetiğe basıyorsunuz.
Squeeze it harder and stroke beneath with the other hand
Daha sıkı kavra ve okşa.
Now, I want you to squeeze it on the ends as hard as you can.
Aynen öyle. Şimdi senden bu yumurtayı olanca gücünle sıkmanı istiyorum.
Squeeze it for a sec then we'll go.
Tamam, gideceğiz, bir dakika şunlara dokunun. Sonra istasyona gideriz.
In past ten years Is it enough that the people were squeeze and devastated by you?
İnsanların senin yüzünden öldüğü ve çektiği yetmedi mi?
Yeah, it's going to be a tight squeeze for everybody.
Çok sıkışacağız.
You get an interest in a business like that... and it's a cinch to squeeze out your partners.
Böyle bir işte faiz alırsan ortaklarından para sızdırmak çocuk oyuncağı olur.
All you had to do was grab hold of the gun, jab it against her heart and squeeze the trigger.
Tek yapman gereken tabancayı almak kadının kalbine dayayıp ve tetiği sıkmaktı.
And now he'd like to squeeze out the last drop of it by havin'me.
Bana da sahip olup tüm amaçlarına ulaşmak istiyor.
I know you'll squeeze every ounce out of it.
Sonuna kadar kullanacağını biliyorum.
It's the old squeeze play.
Bu eski bir hile.
All you do is aim it and squeeze.
Tüm yapacağın nişan alıp tetiğe dokunmak.
I figure that some French mama put the squeeze on our boy, you know, but he, uh, he smoothed himself out of it.
Ama o yine kendini kurtarmayı başardı.
Squeeze down on it.
Tetiğe, ezerek bas.
First you squeeze the lemon, then you throw it out.
Limon son damlasına kadar sıkıldıktan sonra, çöpe atılır.
A bit of a tight squeeze with two of us in it.
Ama ikimiz için biraz dar.
Let's just say it's a legal manoeuvre to put the squeeze on the insurance company.
Sigorta şirketini sıkıştırmak için yasal bir manevra diyelim.
Then it's a squeeze between Egan and the law.
Kısacası Egan ve kanunlar arasında sıkışıp kaldık.
The water is shallow and it's gonna be a tight squeeze, but it will save time.
Orada su daha sığ ve bu zor bir geçiş olacak, ama bize çok vakit kazandıracak.
Daisy Gamble, somewhere in your mind is the key to all this, and I intend to find it, if I have to squeeze out of you every moment of your whole boring little...
Daisy Gamble, zihninin odacıklarından birinde bunların anahtarı gizli. Ben de onu bulmaya niyetliyim. Sıkıcı küçük hayatının her anını senden zorla almam gerekse...
Or was it a friend of a friend of a friend of an assistant director who said he'd try to squeeze you into the chorus line?
Yoksa ; arkadaşının, arkadaşının, arkadaşı mıydı seni koroya sıkıştırabileceğini söyleyen yardımcı yönetmen?
But it doesn't squeeze you?
- Giymeyecekmisin?
But you take a handful, point your thumb at your mouth squeeze very hard and wait for it.
Ama bir tutam alır, baş parmağınızı ağzınıza dayayıp kuvvetlice sıkarsınız ve beklersiniz.
I might be able to squeeze 75 bucks out of it for you.
Senin için belki 75 kagt koparabilirim.
Squeeze it.
Sık onu.
Squeeze it.
Bastır.
What gives you the damn right to keep our cigarettes piled up on your desk... and to squeeze out a pack only when you feel like it, huh?
Kahretsin, siz hangi hakla sigaralarımızı masanızın üstüne yığıp yalnız canınız isteyince bize zar zor bir paket verebiliyorsunuz ha?
The main thing is to take a nice slow squeeze... not knowing when it's gonna go.
Esas mesele güzel yavaş bir sıkıştır... nereye gideceğini bilmeden.
I'll bring it around and squeeze them in-between us.
Onu etraftan dolaştırıp onları ikimizin arasına sıkıştıracağım.
But it'll be a squeeze.
Benim orası olur.
It is sad work footing it with no one to give you a squeeze.
Size hiç yakın olamamaktan çok daha iyidir.
Because it's so important to have that special somebody... to hold, kiss, miss... to squeeze and please!
Because it's so important to have that special somebody... to hold, kiss, miss... to squeeze and please!
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it is good 116
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it is good 116
it's ok 4874
it's okay 22028
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's okay 22028
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
items 25
itself 24
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's a girl 287
it's only fair 72
itch 25
it's about damn time 34
items 25
itself 24
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's a girl 287
it's only fair 72