Starfish tradutor Turco
291 parallel translation
Daddy, I brought back a starfish.
Baba, yanımda denizyıldızı getirdim.
Where's my starfish?
Denizyıldızım nerede?
We could catch some barracuda and some starfish and crabs.
Biraz barakuda, biraz denizyıldızı ve yengeç yakalayabiliriz.
Look, chief, a starfish.
Şef, bak bir deniz yıldızı.
Another starfish.
Bir deniz yıldızı daha.
It's like a starfish.
Denizyıldızı gibi.
"Starfish Island."
"Denizyıldızı Adası."
- Starfish Island. - How far is it?
- Ne kadar uzakta?
Concentrate on this starfish.
Şu deniz yıldızına odaklan.
This humble ancestor of ours also led to spiny-skinned armored animals with internal organs including our cousin, the starfish.
Bu gösterişsiz form, aynı zamanda derisidikenli ve iç organları gelişmiş bir kuzenimiz olan, denizyıldızlarının da atasıydı.
But we don't come from starfish.
Ama bizim kökenimiz denizyıldızı değil.
Hey, you remember the starfish in Montego Bay?
Montego Koyu'ndaki deniz yıldızını hatırlıyor musun?
You starfish!
Seni yumuşak tatlısu sazanı!
- Starfish.
- Deniz yıldızı.
These starfish make a meal of seal faeces.
Bu denizyıldızları, fokların atıkları ile besleniyor.
But it might be a starfish.
Fakat bir deniz yıldızı da olabilir.
Gotta catch those starfish poachers.
Deniz yıldızı avcılarını yakalamalıyız.
A starfish.
Denizyıldızı.
It has a starfish on the fanny, and it comes with its own pail.
Popo tarafında deniz yıldızı var ve kova seti de yanında geliyor.
I am on the beach with dolphins, and, oh, hi, look at this starfish.
Bayan başkan, eğer bir şans daha verirseniz- - Şansını kullandın.
Look at the starfish!
Denizyıldızına bak!
Good morning, Starfish.
Günaydın, denizyıldızı.
I'm sorry, friend of Starfish.
Üzgünüm Denizyıldızı'nın arkadaşı.
I have to say, Starfish, I am honored that you've taken an interest in my work.
İtiraf edeyim, denizyıldızı işimle ilgilenmenden gurur duydum.
Starfish?
Denizyıldızı.
Starfish, are you going swimming?
Yüzmeye mi gidiyorsun?
It's a Starfish.
- O bir deniz yıldızı.
One client rather whimsically dubbed his anus The Chocolate Starfish.
- Örneğin, bir müşteri anüsünden "çikolatalı deniz yıldızı" diye bahsetmeyi tercih ediyordu.
Starfish.
Denizyıldızı.
Starfish in his cocktail.
Kokteylinde denizyıldızı var.
Crown of thorns starfish - poisonous, invincible eating machines.
Dikenli deniz yıldızı - Zehirli, mağlup edilemeyen yemek yeme makineleri.
From beneath, they launch an attack on the vulnerable underside of the starfish.
Alt taraftan, deniz yıldızının savunmasız olan alt tarafına bir saldırı başlatırlar.
These harlequin shrimp, having captured a starfish, are taking it back to a safe house beyond the reach of competitors and danger.
Bir deniz yıldızı yakalamış olan bu karidesler onu rakiplerin ve tehlikenin ulaşamayacağı yerde olan gizli yuvaya geri götürürler.
The problem is that starfish have minds of their own and five large sticky arms.
Sorun şudur, deniz yıldızlarının kendi akılları ve beş tane uzun yapışkan kolu vardır.
0nly by manoeuvring the starfish onto its back can they have any hope of gaining the advantage.
Sadece deniz yıldızını sırt üstü getirirlerse üstünlük sağlama umutları olabilir.
The starfish is now a living larder.
Şu anda deniz yıldızı, yaşayan bir kiler.
HE'S LIKE A STARFISH.
O deniz yıldızı gibidir.
If you re-form your group, I can send you out on the Starfish Cruise Lines.
Eğer grubunuzu tekrar toplarsanız, sizi Starfish Gemi seyahatlerine gönderebilirim.
A starfish.
Bir denizyıldızı.
He's a starfish, and he lives on the same street Sponge Bob, and he's unbelievably dumb.
O son... derece aptal bir deniz yıldızı ve Sünger Bob'la aynı caddede oturuyor.
Or why her favorite necklace has a starfish clasp?
Kolyesinde deniz yıldızı olduğunu biliyor musun?
You might get savaged. By a dead starfish with an onion stuck on it.
- Sokabilen ölü bir denizyıldızı.
They've given me starfish for eyes
# Bana göz yerine denizyıldızı verdiler
Yes. She told me to tell you she's very disappointed I'm a starfish.
Denizyıldızı olduğum için hayal kırıklığına uğradığını söylememi istedi.
My father used to bring me starfish from the sea.
Babam eskiden denizden bana deniz yıldızı getirirdi.
It was like... like a three-armed starfish or something.
Tuhaf bir şey. Üç kollu deniz yıldızına benziyordu.
Jellyfish and corals, starfish and snails, and animals with segmented bodies.
Denizanası ve mercanlar, denizyıldızı ve salyangozlar ve halka gövdeli hayvanlar.
Look, I'm a starfish.
Bakın, deniz yıIdızı oldum.
- Starfish Island?
- Denizyıldızı Adası.
Starfish Island.
Denizyıldızı Adası.
Yeah, that, and my pants are filled with starfish.
Evet.