Stinky tradutor Turco
1,096 parallel translation
You better get your stinky asses outta here before I cause a nuclear holocaust, fool.
Bu nücleer füzeyi kıçınıza patlatmadan önce burdan gitseniz iyi olacak, Aptallar.
The birds have names like Igor, Stinky, Long John and Featherbrain.
Kuşların, Igor, Kokuşmuş, Uzun John ve Tüybeyinli gibi adları var.
When we find a body, it's Skinny or Stinky.
Bir ceset bulunca ona ya İskelet deriz ya da Kokmuş.
You don't make stinky often enough.
Vitamin eksikliğim varmış. Kakanı yeterince yapmıyorsun.
Howdy, vous, stinky froggy man and friends.
Selam sizlere, kokuşmuş kurbağa ve arkadaşları.
It is pretty stinky.
Evet, çok feci. Özür dilerim.
- Stinky cat problems.
Kedi stinkynin problemleri.
Hey, Stinky, want a few little stitches?
Kokmuş, birkaç dikiş ister misin?
He's very stinky.
Çok pis kokuyor o.
We don't need him or his stinky little restaurant.
O pis restorana ihtiyacımız yok.
Stinky, Wolfman, Boom-Boom, Jim.
Kokulu, Kurt Adam, Gümgüm, Jim.
I guess I better wait a few days to tell him about Stinky needing a ride.
Kokulu'nun da onu götürecek birine ihtiyacı olduğunu birkaç gün sonra söylesem daha iyi.
And by the way, Stinky needs a ride. [GASPS]
Bu arada, Kokulu'yu da götürmek gerekiyor.
Or you know, like some old dog who's kind of like stinky and
Ya da bilirsiniz, şu yaşlı köpekler gibi, kötü koktuğu için...
A man who gives me the sun... who massages my feet... who gives me stinky tea...
Bana güneşi, ayak masajını, ve bu kokuşmuş çayı veren adam.
And sure, sometimes my kids can be obnoxious or boring or stinky. But they can always count on one thing : Their father's unconditional love.
ve tabi bazen çocuklar iğrenç olabilir ya da sıkıcı ya da kokuşmuş ama her zaman bir şeye güvenebilirler babalarının koşulsuz sevgisi.
Well, Stinkywill walk Nunzio but he won't clean up after him.
Şey, Stinky Nunzio'yu dolaştırıyor ama pisliğini temizlemiyor.
Stinky, you wanted your own dog... butyou don't want the responsibility, doyou?
Stinky, kendi köpeğini arıyorsun... Fakat sorumluluk istemiyorsun, değil mi?
- Well, you, Stinky and Nunzio.
- Sen, Stinky ve Nunzio.
I'm sleeping with a dog named Stinky?
Stinky * isminde olan köpekle yatacağım?
Stinky and Nunzio couldn't pick up the scent?
Stinky ve Nunzio kokusunu alamadı mı?
Oh, come on, Dharma, doyou ask Stinky and Nunzio how they should be trained?
Yapma, Dharma. Stinky ve Nunzio'ya nasıl eğitilmeleri gerektiğini soralım mı?
Stinky, Nunzio!
Stinky, Nunzio!
Greg, I want you to meet my dog, Stinky.
Greg, köpeğim Stinky ile tanışmanı istiyorum.
And this is Stinky's dog, Nunzio.
Ve bu da Stinky'nin köpeği, Nunzio.
Stinky has his own dog?
Stinky'nin kendi köpeği mi var?
Stinky, don't open the door for anyone.
Stinky, Kapıyı kimseye açma.
Well, stinky, this is your lucky day.
Bugün şanslı günün, kokarca.
Yeah, I'm with stinky.
Evet, ben de pis kokana katılıyorum.
I was blinded to your stinky performance.
Berbat oynadığını fark edemedim.
So I find out every stinky little thing there is to know about these people...,... I save the old man...,... stop the fighting...,... and then use the information I've got to make peace between the houses.
Bu yüzden... bu insanlar hakkında bilinmesi gereken... her pis kokulu küçük şeyi öğrendim. Yaşlı adamı kurtardım, kavgayı durdurdum... ve sonra evler arasında barışı sağlamak için elde ettiğim bilgiyi kullandım.
- You broke Mr Stinky, I think. - Keep away!
Bay Koku'nun kalbini kırdın.
- Smell like you could use a shower, stinky. - Oh!
- Burnumun diregi kirildi be Dus al bakalim.
Smell like you could use a shower, stinky.
Kokuya bakilirsa senin dusa ihtiyacin var
Well, men are supposed to have stinky feet.
Erkek dediginin ayagi kokar.
You can't catch me, I'm the Stinky Cheese Man. "
Beni yakalayamazsın. Kötü kokulu peynir adamıyım. "
So the little old lady decided to make a man out of stinky cheese.
Yaşlı kadın onun için adam yapmaya karar verdi peyniri kullanarak.
And then when she puts her hand in to grab a handful she will grab a stinky dead mouse instead.'
Sonra elini kavanoza daldırdığında şeker yerine ölü ve kokuşmuş bir fare çeker.'
- Stinky herbs are go!
- Leş kokulu otlar hazır.
Stinky, but effective.
Kokuyor ama etkili.
- Oh. - Hey, Stinky, Nunzio.
Stinky, Nunzio.
I'm living on stinky tea and I'm celibate.
Kötü kokmuş çayla ayaktayım ve yeminliyim.
Rotten. Stinky.
Küflü, kötü kokan.
Stinky britches, you've got stinky britches Stinky stinky britches, you've got stinky -
Pis fahişçiler, pis fahişçiler kazıkçılar Pis fahişçiler, pis kazıkçılar
Stinky britches, you've got stinky britches!
Pis fahişçiler, pis kazıkçılar!
— Stinky britches, you've got stinky -!
— Pis fahişçiler, pis kazıkçı -
— "Stinky Britches," by Alanis Morissette? — Yeah.
— Alanis Morissette'den'Pis Fahişçiler'mi?
You stinky stinky britches!
— Evet. Sizi pis fahişçiler!
Stinky britches, you've got stinky br -
Pis fahişçiler, pis kazıkçılar -
Stinky is poison.
Kaka zehirdir!
[Crying] - What's wrong with Stinky?
- Kokarcanın nesi var?