English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Storage

Storage tradutor Turco

3,707 parallel translation
The SUV with Morgan is parked outside a storage facility off of Hill and Decatur.
Morgan'ın SUV'si Hill ile Decatur arasında bir depo tesisinin dışında park halinde.
Engineered for data storage.
Veri deposu olması için geliştirilmiş.
See, crystals are from condensation and improper storage. Usually results in a smaller, more unpredictable blast.
Görüyor musun, yoğuşma kaynaklı kristaller ve yetersiz depolama çoğunlukla daha küçük ve tahmin edilemez bir patlamaya yol açar.
They shipped his evidence over here from long-term storage this morning.
Kanıtlarını bu sabah uzun vadeli depodan buraya aktardılar.
- He's looking for the actual USB storage jump, Harry, if you know where it is.
- Nerede olduğunu biliyorsan... -... asıl USB belleği arıyor Harry.
John, get me her family, friends, vacation home, self storage - all of it!
John, hakkındaki her şeyi bilmek istiyorum. Ailesi, arkadaşları, mülkleri, kullandığı depolar. Her şeyi!
It's an address for a storage unit.
Bir adres bir depoya ait. - Bu çok garip.
Our guys checked. He didn't have a storage unit.
Adamlarımız baktı, onun deposu yoktu.
So I just got off the phone with the manager from the storage center.
Depodaki yöneticiyle konuştum az önce.
Let's see if any other storage units have been rented using that name.
Bakalım aynı adla kiralanan başka bir depo var mı.
Let's go find that storage unit.
Gidip o depoyu bulalım.
Why pay for a storage unit a year in advance and put nothing in it?
Bir yıllık depo parasını peşin ödeyip neden içine bir şey koymazsın ki?
The messages in the storage units appear to have been encrypted with a running key cipher.
Depodaki mesajlar şifrelenmişe benziyor.
Black, well-built, distinctive ribs, wipes clean for storage, twin-speed with pulse function, takes 4 AA batteries.
Siyah, kalın, belirgin damarlar, saklama kabı, iki devirli, titreşimli, 4 tane kalem pille çalışıyor.
There are AKs and Glocks stored in a storage room back there.
Arka tarafta bir odada AK ve Glocklar var.
I'll be back in 30 minutes, so set up for me to go through the storage.
Yarım saat içinde dönmüş olurum, o zamana kadar depoyu düzenle.
This is the storage for the lost and found items.
Burası kayıp ve buluntu eşyaların deposu.
What's the storage period?
Depolama süreci nedir?
Authorized storage period for the lost items is... one year six months and 14 days, Exactly 561.5 days.
Kayıp eşyaların saklanması gereken süre 1 yıl, 6 ay, 14 gün. Tam olarak 561,5 gün.
Now, I know everyone here has had a taste of the gun business, whether it's in protection, storage or distribution.
Buradaki herkesin silah işinin tadını aldığını biliyorum. Gerek koruma, gerek depolama, gerek dağıtım olsun.
Couldn't bear to see them sitting in storage.
Depoda durduklarını görmeye dayanamadım.
Guns in storage, they were there.
Silahların depolanması, oradaydılar.
Why was this in a storage locker belonging to your dead friend?
Ölen arkadaşına ait olan bu çanta, neden bir dolapta saklıydı?
- In Malik's storage unit.
- Malik'in deposunda.
Her mouth has enough storage space for a giggity-byte. Oh!
Ağzında bir giggity-byte için yeterli depolama alanına sahip.
I'm not sure, but I've heard she has a unit at Quahog Storage.
Emin değilim ama duyduğuma göre Quahog Depolarında bir deposu varmış.
This is Sonja's storage unit.
Sonja'nın deposu burası.
Lock those two kids in the storage room.
Şu ikisini kilere hapsedin.
You know, if you guys want something real to sit on, I have an old couch in storage. I could just- -
Oturacak bir şeyler arıyorsanız benim bodrumda eski bir koltuk var.
We have a resident wine cellar with climate-controlled bottle storage.
Şişelerin uygun koşullarda muhafaza edilebildiği bir şarap mahzenimiz var.
And I'm sure that your evidence storage has kept your dolphin well preserved.
Eminim ki delil deponuz yunusunuzu sağlam bir şekilde muhafaza ediyordur.
I had them fetched from storage to provide some inspiration for my memoirs.
Anılarım için ilham kaynağı olsun diye depodan indirttim.
It's mostly an abandoned storage building, but there are some renters on the top floor.
Çoğunlukla terk edilmiş bir depo binası, ama bazı üst katta ev sahipleri.
Yes, but I've also traced a credit-card payment in Holland's name to a storage facility...
Ayrıca Holland'ın adına olan bir deponun kredi kartı ödemesini takip ettim...
They had trouble finding it in storage.
Depoda bulmakta sorun yaşamışlar.
In a box up in our storage attic.
Çatıdaki depoda bir kutuda.
She was trying to find some guy's number and I just sent her up to our storage room.
Bir adamın numarasını bulmaya çalışıyormuş ben de onu sandık odasına gönderdim.
And a breakout session on shoe storage.
Ayakkabı depolamayla ilgili bir atölye çalışması da varmış.
Oh, that storage unit- - that ain't mine, bro.
Şu depolama bölümü. O bana ait değil, kardeş.
We found 20 more of those hidden in the storage unit.
Bunlardan depolama bölümüne saklanmış 20 tane daha bulduk.
We found a camera hidden in the storage locker.
Depoda gizli bir kamera bulduk.
The one who helped you clear out my storage locker.
Depomu boşaltmada sana yardım edenle birlikte.
Sold! Okay, look, you know what? Maybe this was a mistake to start splitting this stuff up when emotions are still so fresh, so why don't we just put everything into storage?
Onu evden o kadar çabuk çıkardı ki o küçük boş kafadan çıkan rüzgâr sesini duyabilirdin.
One would expect this storage closet To be about ten feet deeper.
Bu saklama dolabının üç metre daha derin olması beklenir.
- Storage? We could call it "Piece of Cake"
İsmini de "Çok Kek" koyarız.
This wire retracts into the handles for easy storage.
Teller sapının içine girdiğinden az yer kaplar.
I am not confirming or denying a thing. But there's a really high window in the storage room and if you climb up...
Bir şeyi tasdiklediğim veya inkâr ettiğim yok ama deponun çok yüksek bir penceresi var.
Yeah. Here's everything from the storage locker.
Depodaki her şeyi getirdim.
After 15 years in storage, the lemons had developed a delayed fuse.
Depoda 15 yıl kalmalarının ardından limonlar gecikmeli de olsa patlama yarattı.
Does the apartment does not have an attic, storage or something?
O binanın tavanarası ya da deposu filan yok mu ki?
I think right at the bottom of this rack, we could fit some more shoes and storage...
Bence bu rafın hemen altına biraz daha ayakkabı sığdırabiliriz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]