Strange as it may seem tradutor Turco
45 parallel translation
Strange as it may seem, in your presence, he is.
Garip gelecek ama, senin yanında evet.
And let me tell you, Favell, blackmail is not much of a profession, and we know how to deal with it in our part of the world, strange as it may seem to you.
Şunu da söyleyeyim ki, Favell, şantaj, bir meslek sayılmaz ve sana tuhaf gelse de, kendi dünyamızda onunla nasıl başa çıkacağımızı biliriz biz.
STRANGE AS IT MAY SEEM TO YOU, NOBODY WANTS THE MONEY BACK.
Size garip görünse de kimse parayı geri istemiyor.
Strange as it may seem, Mother dear, this looks just like Amanda.
Garip görünse`de Amanda buna bayılacak anneciğim.
Strange as it may seem, I've grown accustomed to your face.
Garip gibi görünebilir, ama yüzüne alıştım.
As strange as it may seem, Mr. Spock, you're in command now.
Ne kadar tuhaf olsa da şu anda komuta sizde.
Strange as it may seem, the people with new ideas are few and far between.
Garip görünse de, yeni fikirleri olan insanlar çok az ve nadirdir. Yüz binde birdir.
Marfa Petrovna and I almost never quarreled, strange as it may seem. You seem to be missing her.
Marfa Petrovna ve ben, ne kadar tuhaf gözükse de, hiç kavga etmezdik.
Strange as it may seem, I still prefer Mrs. Heymans.
Garip gelebilir ama hala Bayan Heymans'ı tercih ederim.
Strange as it may seem, the admiration dies off.
Görüldüğü gibi tuhaf, hayranlık ölüyor.
But, strange as it may seem, one thing has never happened, to spark a love in myself and in another, instantly and reciprocally.
Tuhaf görünebilir ama, kendimde ve diğer kişide bir anda ve karşılıklı aşkı ateşleyen... hiçbir şey olmadı.
Strange as it may seem now, in retrospect...
Şimdi geçmişe dönüp baktığında ilginç görünüyor...
Strange as it may seem, Charlie, I guess I write about people like you.
Tuhaf gelebilir Charlie ama senin gibi insanlar hakkında yazıyorum.
Strange as it may seem, I too demand my freedom.
Garip görünse de ben de özgürlük talep ediyorum.
Strange as it may seem...
Garip görünebilir ama...
Strange as it may seem... it didn't hurt like I thought it would.
Belki tuhaf gözükebilir... Sandığım gibi acıtmadı.
Strange as it may seem in marrying King Uriens and moving with him to Wales I won myself some of the few years of happiness my life was to bring me.
Garip görünse de Kral Uriens'le evlenmek ve Galler'e taşınmak bana hayatımda mutlu geçecek birkaç yılı kazandırdı.
Strange as it may seem, we were once married to the same woman.
Tuhaf görünebilir, ama bir zamanlar aynı kadınla evliydik.
As strange as it may seem to you, Jean, photographers actually read.
Ne kadar ilginç ki, Jean, Fotoğrafçılar da okuyorlar.
Strange as it may seem, it all began as a love story.
Tuhaf ama.. Bir aşk hikayesi olarak başladı.
However, strange as it may seem, I can.
Buna karşın, garip görünebilir ama ben edebilirim.
You know, Rose, as strange as it may seem out of all the women I know, you're the only one I trust at all.
Biliyorsun Rose, ne kadar tuhaf gözükse de, tanıdığım tüm kadınlar içinde, tek güvendiğim kişi sensin.
I know, strange as it may seem to you, I'm a different woman now.
Biliyorum, size ne kadar tuhaf gelirse gelsin, Artık değişik bir kadın oldum.
Strange as it may seem, I have people who depend on me.
Garip görünse de, bana güvenen insanlar var.
Strange as it may seem.
Olabildiği kadar.
Strange as it may seem, I am on your side.
Göründüğü kadar garip, ben senin tarafındayım.
Strange as it may seem, it was this warm current that tipped the planet into an ice age.
Size tuhaf gelebilir ama gezegeni bir buz çağına sürükleyen bu sıcak akıntı oldu.
This letter, strange as it may seem, is only at stage one... the attraction stage.
Bu mektup, ne kadar garip görünse de, daha birinci aşamada. - Cazibe aşaması.
As strange as it may seem, dan is here.
Göründüğü gibi garip, Dan burada.
Strange as it may seem, by imagining a universe made of string, we have a way of creating the extra space that gravity needs to work.
Evet anlaşıldığı gibi garip, sicimden yapılmış bir evren hayal etmek, yer çekiminin çalışması gereken ekstra bir boşluk yaratma yoluna sahibiz.
Strange as it may seem, I agree with your sister.
Garip gelebilir ama kardeşinle aynı fikirdeyim.
Strange as it may seem, as I stand here on the verge of oblivion I have a great sense of relief.
Ne kadar gariptir ki, burada unutulmaya yüz tutmuşken, içimde büyük bir rahatlama hissediyorum.
Strange as it may seem to you, my planet was much like yours once.
Sana ilginç gelebilir ama bir zamanlar benim gezegenim de seninki gibiydi.
Strange as it may seem, no one wants their pool service this time of year.
- Garip görünebilir. Yılın bu zamanında kimse havuzuna servis istemiyor.
He'll stop at nothing to get what he wants, so strange as it may seem, I'm your best bet.
İstediğini elde elene kadar asla durmaz. O yüzden ne kadar sana tuhaf da gelse en iyi şansın benim.
- Well, as strange as it may seem we're worried that this information may be putting your life at risk.
- Tuhaf görünüyor olsa da biz bu belgenin hayatınızı tehlikeye atmış olabileceğine inanıyoruz.
Congressman, strange as it may seem, we wish you no harm, we're here to help.
Kongre üyesi, kulağa ne kadar garip gelse de size zarar vermek amacında değiliz, size yardım etmek için buradayız.
As strange as it may seem...
Ne kadar tuhaf gözükse de...
Strange as it may seem, this vastly-altered landscape replicates the conditions in which peregrines evolved.
Ne kadar tuhaf görünse de muazzam biçimde dönüştürülmüş bu manzara aladoğanların evrimleştiği şartların bir kopyası.
[Director] As strange as these findings may seem, it's apparent that Ivan Whisky is possibly the most powerful of us all.
Bu bulgular ne kadar garip görünse de, öyle görünüyor ki Ivan Whisky muhtemelen hepimizden daha güçlü.
It's usually across a crowded room, as strange as that may seem.
Genelde kalabalık bir odada olur bu olay.
Alright, in our house there are rules, and as strange, unimaginable, and bizarre as it may seem we live our lives by these very simple rules.
- Tamam. Evimizde kurallar var, - ve her ne kadar garip, inanılmaz görünse de
Dangerous as it may seem For you to strand yourself on some strange new world, The fact is
Yeni ve garip bir dünyada hayatta kalmaya çalışmak tehlikeli gibi görünebilir ama işin aslı görevini yerine getirmek için kendini her fırsatta tehlikeye atıyorsun zaten.
Incredible as it may seem, both the observations of science and the evidence of our eyes lead to the inescapable assumption that those strange beings who landed in the Jersey farmland tonight are the vanguard of an invading army from the planet Mars...
İnanılmaz gibi gözükse de, hem bilimin gözlemleri hem de bizim gördüklerimiz kaçınılmaz olanı kanıtlıyor. Garip yaratıklar, bu gece Jersey'de ki tarım alanına indiler. Bunlar, Mars gezegeni işgal ordusunun öncüleri.