English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Sundown

Sundown tradutor Turco

939 parallel translation
I'll meet you at the toll into the unoccupied zone an hour before sundown.
İşgal edilmemiş bölgenin ilk girişince sizinle buluşuruz. Günes batmadan bir saat önce. ,
We should set sail for home before sundown!
Gün batımından önce eve yelken açmalıyız!
The hunt in the Odenwald forest lasted from morning until sundown.
Odenwald ormanındaki av, sabahtan gün batımına kadar sürdü.
We must reach the inn before sundown.
Güneş batmadan otele ulaşmalıyız.
He'll start stalking one of the baits soon after sundown.
Güneş battıktan az sonra yemlerden birine gizlice sokulmaya başlar.
Today, I will dispose of them by sundown, I promise you.
Bugün güneş batmadan hepsinden kurtulacağım, söz.
We'll meet here at sundown.
Günbatımında burada buluşacağız.
Boatswain, spread-eagle that liar to the rigging till sundown.
Lostromo, bu yalancıyı selviçeye bağla.
Tell Cody that ammunition train is leaving before sundown.
Cody'e cephane konvoyunun günbatımından önce yola çıkacağını söyle.
Tell the Subedar to drill the men till sundown.
Subedar'a adamları gün batımına kadar çalıştırmasını söyle.
Now folks, if we push on, we can be in Apache Wells by sundown.
Şimdi, beyler, eğer hızlı gidersek, akşama Apaçi Kuyuları'nda olabiliriz.
It was'long round sundown.
Akşam üzeri sularıydı.
You got quite a ways to go before sundown.
Gün batımından önce gidecek çok yolunuz var.
- No, but I aim to before sundown and I'm getting excited about it too.
- Hayır, güneş batmadan göreceğim. Heyecanlanmaya başladım.
Now, in honor of this great occasion, I'm dishing out free beer to one and all, and anybody found sober after sundown is liable to arrest for disorderly conduct, and that's my ruling!
Şimdi bu büyük haberin onuruna, barımda bedava bira dağıtıyorum, ve güneş batmadan önce ayık bulunan kimse olursa, kamu düzenini bozmaktan yükümlü olur, ve bu da benim kararım!
I could eat me a whole wagonload full of turnips between now and sundown.
Şimdi otursam gün batana kadar bir vagon dolusu şalgam yiyebilirim.
I'll be back here by sundown maybe with a pretty for you.
Gün batmadan önce sana parayla dönebilirim.
What does a fellow that goes to bed at sundown... and gets up at sunup want with a watch?
Güneş batarken yatan ve güneş doğarken saati ile kalkan adam ne iş yapar acaba?
Around sunup and sundown the pig boats give us a little trouble so we always lay for them.
Gündoğumu ve batımında denizaltılar bazen sorun çıkarabiliyor. - O yüzden biz de onları pusuda bekliyoruz.
Between now and sundown, Sgt. Bernessa will give you instructions.
Şu andan gün batımına dek Çavuş Bernessa size talimatlar verecek..
Before sundown.
Gün batmadan.
They must have jumped them at sundown.
Gün batımında saldırmış olmalılar.
You can cut them in two and the head will still hang on till sundown, I hear.
Ortadan ikiye kessen, başı güneş batana kadar canlı kalırmış diye duydum.
Arapahos jumped us at sundown. It was Red Shirt himself, Captain!
- Arapaho'lar bize günbatımında saldırdılar.
I don't want to see you back around here before sundown.
Gün batımından önce seni buralarda görmek istemiyorum.
That is, unless you fellers are going on into Fort Churchill too. It'll be sundown in about an hour. You don't want to be traveling at night.
yani, fort churchille gitmezseniz 1 saat içinde güneş batacak gece seyahat etmekmi istiyorsunuz..
If you can bring in a crew of your stouthearted lads come sundown, I, for one, will be greatly obliged.
Eğer yürekli bir mürettebat toplarsan, bana büyük bir iyilikte bulunursun.
But sometimes it's weird, especially at sundown.
Ama bazen tuhaflaşıyor, özellikle gün batımında.
About sundown.
Günbatımında.
- Day after tomorrow, at sundown.
- Öbür gün, gün batımında.
Why can't you be a genius before sundown and a human being after?
Neden güneş batana kadar dahi olup,.. ... sonrasında insan gibi davranamıyorsun?
We've got about an hour before sundown.
Güneş batana kadar bir saatimiz daha var.
You ain't supposed to enjoy yourself before sundown.
Gün batmadan keyif çatmaya izin yok.
You were so excited, but after sundown you fell asleep.
Çok heyecanlıydın ama güneş batıncıya kadar uyuya kalmıştın bile.
We'll have the other camps cleaned up by sundown.
- Evet. Güneş batmadan diğer kampları da temizleyeceğiz.
- I shall be there by sundown tomorrow.
- Yarın güneş batarken orada olacağım.
So it goes from sunup to sundown.
Sabahtan akşama kadar böyle devam eder.
We'll make Spring Rock by sundown.
Günbatımında Spring Rock'a varmış oluruz.
And game, I tell you by the Book, my own eyes have seen a sea of buffalo that took from sunup to sundown to pass.
Can güvenliğiniz var. Ve dostlarım, yemin ederim bunu gözlerimle gördüm. Her yerde buffalolar dolaşır.
They'd go a couple more miles before sundown.
Hayvanlar güneş batıncaya kadar yol alabilirdi.
Business ends at sundown all over the world.
Dünyanın her yerinde güneş batınca iş biter.
- I want them in force by sundown.
- Gün batmadan bitmiş olsun.
The hanging ain't till sundown.
Hava kararana idam yapılmaz.
Judge Webb wants Hall hanged at sundown today.
Yargıç Webb bugün güneş batarken Hall'ün asılmasını istiyor.
Just wanted to bet me he'd be outta here before sundown.
Sadece akşam olmadan salıverileceğim diye benimle bahse tutuşmak istedi.
Until sundown, there's always a chance of reprieve.
Güneş batana kadar, daima bir tecil şansı vardır.
I can hold him until sundown.
Güneş batana kadar onu tutabilirim.
Hall was sentenced to hang at sundown today.
Hall bugün idama mahkum edildi.
This man was sentenced to hang at sundown.
Bu adama güneş batarken idam cezası verildi.
If we set a faster pace, we could make it before sundown on the 1 2th.
Daha hızlı ilerlersek, 12'sinde gün batımından önce orada olabilirmişiz.
You've got to get there before sundown.
Gün batımından önce orada olmalısınız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]