Swap tradutor Turco
1,522 parallel translation
swap out the nerve bundles, infuse new anthrocytes.
Sinir liflerini süpürecek, yeni intrasitler aşılayacaktı.
Diana asked if we could swap.
Diana değiştirip, değiştiremeyeceğimizi sordu.
That time we almost did swap but Charlie got hives.
Neredeyse eş değiştirdiğimiz, ama Charlie'nin kıllandığı o gece.
Can we swap nights this weekend?
Bu haftasonu geceleri değiştirebilir miyiz?
- You'd swap nights with me?
- Benimle geceleri değiştirir misin?
Boys, remember, we've got to swap these sets out as soon as little mattie's done.
Çocuklar küçük Mattie'nin çekimi biter bitmez eşyaları kaldırmayı unutmayın.
- Can we swap?
- Takas edebilir miyiz?
- Swap you.
- Değiş tokuş yapalım
The fine print that you didn't bother to read before you made the swap.
İlacı değiştirmeden önce okumaya zahmet etmediğin dipnot.
I want to swap them for a notebook.
Bu yumurtaları al ve bana bir defter ver. Abbas'la birlikte okula gitmek istiyorum.
Well, it's the school's idea, they say that every now and then, you should swap places with your child
Okulun fikriydi. Ara sıra çocuğunla yer değiştirmen gerekiyormuş.
I'll swap with Lionel but I'm not swapping with her...
- Lionel'e bırakırım ama ona değil...
You just bug a duplicate phone and swap out the SI M card... so the new phone has the same number.
Sadece kopya bir telefona dinleme cihazı takarsınız Ve esas telefondan sim kartı çıkarıp Yenisine takarsınız.
Swap recipes.
Değiş tokuş yöntemiydi.
He's going to swap trains.
Trenleri değiştirecek.
We'll do a swap.
Değiş tokuş yapacağız.
A fair swap for the lives of three civilian air crew.
Üç sivil mürettebatın hayatı için adil bir karşılık.
And in this case they've asked for a straight swap, so, i'll have sex with the husband and my male partner will sleep with the wife.
- Bu hususta, düz bir değişim istediler, yani, ben koca ile sevişirken,... erkek partnerim, kadın ile sevişecek.
- Well, I'll... I'll swap you.
- Peki, seninle değiş tokuş edeceğim.
We should swap too. You like younger girls, right?
Gençlerden hoslaniyordunuz, degil mi?
Let's all swap here. Okay?
Hadi, hepimiz es degiselim, olur mu?
I think you should swap places with him.
Bence, senin onunla yer değiştirmen gerekiyor.
You got a tale to swap with me now?
Şimdi benimle paylaşacak bir hikâyen var mı?
She was watching Wife Swap.
"Eş Değiştirme" programını izliyormuş.
Fastest way to get Amanda home is go to Cheese, swap the money for her and walk away.
Amanda'yı getirmenin en hızlı yolu Peynir'e gidip, parayla kızı takas etmek.
- Here, swap this for the real one.
- Al bunu, gerçeği ile değiştir.
- We'll swap back in Melo.
- Melo'da malzemeleri değişiriz.
Or better yet, we can swap.
Hatta sonra eşlerimizi değiştirebiliriz.
- I don't want to swap.
- Eşimi değişmek istemiyorum.
In fact, let's swap places.
İstersen rollerimizi değişelim.
He can swap these for the shells in evidence... give us a ballistic match, and we'll have our gun.
Bunları mermi kovanlarıyla değiştirip bize balistik uyumu yaratabilir ve biz de kanıt silahımızı bulmuş oluruz.
They swap stones.
Taşları değiştirdiler.
Let's swap.
Değişelim.
Because sooner or later, one of them's gonna wanna swap some fluids.
Çünkü er ya da geç içlerinden biri vücut sıvılarını takas etmek isteyecektir.
I met Kate after the swap and took custody of the funds.
Kate'le takastan sonra buluştum ve parayı emanete koydum.
The knife gives you the power to swap bodies, to cheat death.
Ölümü atlatmak için, bıçak, bedenleri değiştirme gücüne sahip.
They swap,
Değiş-tokuş ettiler.
And what did they swap?
- Peki neyi değiş-tokuş ettiler?
Wanna swap?
Değişelim mi?
- There was a hostage swap.
- Rehine değiş tokuşu.
I was at this swap meet and I found this flyer that said that "The Trombone Thief Part 3" was needing someone to play the butler.
Garaj satışındaydın ve şu broşürü buldum Trombon Hırsızı 3'te kahyayı oynayacak birini lazımmış.
Hey, do you want to swap places?
Hey, yer değiştirmek ister misin?
You want to swap?
Değişmek ister misin?
When you complete yours, we'll swap.
Kendi listeni tamamlayınca değiştireeceğiz.
All I asked of her was to swap shifts.
Ondan sadece basit bir... takasta bulunmayı istemiştim.
Yeah, we got halfway home with the afterbirth before we had to go back to the hospital and swap it out for Meg.
Peki, eve yanımızda plasentayla dönüyorduk, ta ki hastaneye dönüp Meg ile değiştirmek zorunda kalana kadar.
All of which I'd swap tomorrow to get the horse I came here to buy.
Hepsini de burada yarın alacağım at için takas ettim.
Then, uh, you win his confidence by letting him swap a few hundred pound sterling for twice as much currency.
Sonra da biraz dövizin iki katı sterlin vererek güvenini kazanmış olursun.
You run a company for a year, 18 months at the most, then you liquidate it, swap the directors around.
Şirketini bir yıl işletirsin, en fazla 18 ay, daha sonra kapatır ve yöneticileri etrafa dağıtırsın.
Swap Baal out for someone we can trust. The Tok'ra.
- Güvenebileceğimiz birisiyle Baal'i değiştir.
so if I swap out bullets for these arrows... you're good!
Düşman sinyali yok oldu!